2.1

314 36 51
                                    

Medyaya bu sefer de
Jake ve Heeseung var!!

İyi okumalarr

∆∆∆∆∆∆∆

Yürürken bir yandan da Seungmin yanımda bıcır bıcır konuşuyordu ancak ben gözlerimi kapatmamak için zor duruyordum.

Gece boyu uyumayıp sohbet ettiğimiz, sabah olduğunda da "LAN 1 SAATE OKUL İÇİN HAZIRLANMAMIZ LAZIM!" farkındalığına vardığımız için şu an çok yorgundum. Zombiden farksız olabilirdim.

Okula girmeden önce ise Seungmin birden belirip beni kapıda karşılamış, günaydınlar dilemişti. Sonra da ders başlayana kadar da vakit geçirelim mi diye sormuştu.

Tabii ki hayır diyemezdim. Ama uykum olduğu için de dikkatimi ona pek veremiyordum. Birden durup soluma döndüm. "Seungmin."

"Efendim Lena?"

"Benim aşırı uykum var." dedim kafam resmen dengesini kaybederken. Bir öne bir arkaya sallanıp duruyordu. Sanki ağırlaşmıştı ve kafam kocaman bir bovling topuydu.

"Fark ettim. Uykunu açmak için yarım saattir dur durak bilmeden saçma sapan şeyler anlatıp duruyorum. En son vanilya özütü yapmak için yeterli bitki olmadığından su samuru poposundan alınan kendilerine özgü işaretleme sıvısı kullanılıyor demiştim. Ama onu bile fark etmemişsin."

"Ne...ne?" dedim şaşkınca.

"Bilgi gerçek mi bilmiyorum, ben internetin yalancısıyım." dedi Seungmin ellerini 'bilmem' der gibi kaldırarak.

"Kusuraağğhh bahhkmahhğ." dedim esnerken. "Uykum vaahhğğr." Sonra birden zaten kontrol edemediğim kafam Seungmin'in göğsüne düşmüştü.

Zihnim o kadar bulanıktı ki değildi ki, şu an sadece "Çok rahat. Yastık gibi." diyip böyle uyuyabilirdim bile. Aşırı uykudan beyinsel fonksiyonlarım çalışmıyordu resmen. Şu an neler oluyordu?

Uykum vardı. Seungmin benimle konuşuyordu. Uykum olduğundan Seungmin'in göğsüne kafa atmıştım. İleriden bize bakan bir adet Heeseung vardı. Uyumak istiyordum.

Durun.

Bize bakan bir adet Heeseung vardı.

Hemen kafamı kaldırarak "Özür dilerim! Uykuluyum diye öyle şey oldu, yoksa bilerek deği-" diye telaşla Seungmin'e açıklama yapmaya çalıştım. Bir yandan da el kol hareketleriyle 'Valla yanlış anlaşılma.' der gibi kendimi ifade etmeye çalışıyordum.

Seungmin gülerek havada salladığım ellerimi tuttu ve beni durdurdu. "Şampuan, sakin ya. Farkındayım uykun var."

Ben de güldüm. "Teşekkürler."

"Ben sınıfa geçeyim diyeceğim ama...Sen yolda düşüp kalma uykudan şimdi. Bak bir şey olmaz, değil mi?" dedi Seungmin.

"Olmaz kardeşim, olmaz. Hadi sen dersine."

Hayır, bunu diyen ben değildim.

"Peki, seni Heeseung'a emanet ediyorum o zaman. Görüşürüz Lena!" dedi Seungmin gülümseyerek. Ben de gülümseyip arkasından "Görüşürüeeğghss" diyerek esnemiştim.

"Sen baya yakınsın bu çocuğa he."

"Eee Heeseung?" dedim bıkkınca ona dönerek. Kendisi Sooha'sıyla mutluydu sonuçta.

"Lena bak, konuşmamız lazım."

"Konuşacak ne var ki?"

"Gerçekten farkında olmadığını sanmıyorum Lena. Zeki bir kızsın sen. Benimle dalga geçmekten zevk mi alıyorsun, anlamadım ki..."

meet me in your dreams | lee heeseung {✓}Where stories live. Discover now