2.5

277 27 33
                                    

Bin sene sonra geldiğim için
Özür dilerim jfmcjdkd
Biraz karışık da şu sıralar her şey

Neyse!
sonuçta geldim
jdmxjdmd

Medyaya
Tatlı bir şarkı
ekliyorum efenim

İyi okumalar :'))

∆∆∆∆∆∆∆

Geçtiğimiz birkaç hafta hem ben hem Heeseung için yoğun geçmişti. Heeseung, bir profesör ile proje yapmaya başlamıştı ve o telaşın arasında bir de Sooha ve Jaechan'ın düğünü için koşturuyordu. Ben de derslerin yanı sıra staj bulmuştum, ayrıca boşta kalan zamanlarımda da sürekli müzik kulübüne gidip klavye çalmayı öğrenmeye başlamıştım. Evet, başta ruh eşimi bulmak için girmiştim bu kulübe ama enstrüman çalmak öyle bir şeydi ki başlayınca durmak istemiyordunuz.

Bu yoğun günlerin arasında da Sunghoon'un felaket gibi geçen randevusu hakkında konuşup sanki çocuğun yeterince derdi yokmuş gibi tekrar tekrar anlatarak kahkahalarla gülmeye de devam etmiştik tabii ki.

Ben, Chaewon, Sunoo, Sunghoon ve Jake her zamanki gibi oturmuş sohbet ederken Heeseung telaşla koşarak yanımıza oturdu.

"ULAN SANDALYE AYAĞIMIN ÜSTÜNE GELDİ, MAL HERİF AYAĞIMA OTURDUN!" diye bağırdı birden Jake.

Heeseung anlamazcasına ona dönüp "Hı?" demişken Jake acıyla bağırmaya devam ediyordu, "LAN KALKSANA, BAK HÂLÂ OTURUYOR, OF!"

"HAAAA!" Heeseung'ın jeton fazla köşeli olsa gerekti ki daha yeni düşmüştü. "Abicim desene ya..."

"Desene mi dedi o...Valla tutmayın beni, kafasına döner tekme atarak basketbol topu gibi fileye sokcam şimdi!"

"Kanka köfte tekme atsan olmuyo mu?" dedikten sonra kendi dediğine yarıla yarıla gülmeye başladı Sunghoon. Jake kafasını yavaş bir şekilde Sunghoon'a çevirdi. Attığı bakış, sadece onun değil bizim bile kaçmamız gerektiğini gösteriyor gibiydi.

"Sunghoon."

"Jakeciğim."

"Sunghoon..." dedi yeniden dişlerini arasından Jake, resmen tıslayarak.

"Bana bi soğukluk geldi, size de geldi mi?" dedi Chaewon kollarını birbirine dolayıp.

"Birazdan gerçekleşecek olan katliamın soğukluğu sanırım Chae. Kalk kaçalım, belli ki bu Jake önce ayağına oturan Heeseung'ı sonra da salak salak espriler yapan Sunghoon'u katır kutur doğrayacak. Kim vurduya falan gideriz, valla bize yazık olur." dedi Sunoo ayaklanmaya çalışırken. Ancak Heeseung onu tutarak geri oturttu.

"Anca beraber kanca beraber Sunoo."

"Ancayı da bilmem kancayı da, valla babam olsa şurada bırakır kaçarım lan ben. Şu çocuğun gözlere bak, sucuk tutsam gözünden çıkan alevlerle pişer babasını satim."

"Sucuk mu, hani?" diye tazı gibi dikti kulaklarını Sunghoon.

"Bu çocuktaki IQsuzluk seviyesi beni benden alıyor...Bu nasıl mühendislik okuyo ya?" dedi Chaewon kafasını onaylamazcasına sağa sola sallarken.

"Okumuyor bizce zaten. Alttan o kadar çok dersi var ki, en iyi ihtimalle 7 senede bitirir üniversiteyi. Giriş sınavında da soruları atmış tutturmuş herhalde." dedi Jake. Ayağının acısı ve siniri yatışmış gibi duruyordu.

Bana kalsa az bile sinirlenmişti. Biri ayağıma sandalyenin ucu denk gelecek şekilde sertçe otursa değil tehditler saçmak, anlık godzillaya dönüşüp ortamdaki herkesin beyaz ışığa bir selam çakıp geri gelmesini sağlayacak şeyler yapabilirdim. O acının düşüncesi bile mahvetti şu an.

meet me in your dreams | lee heeseung {✓}Where stories live. Discover now