Bugün sadece sen varsın aklımda , sadece seni düşünmek istiyorum, seni konuşmak istiyorum. Kalbimi bir tek sana açmak istiyorum. Aldığım her nefeste sen varsın , yürüdüğüm her yol senin adımlarınla kaplanmış. Bugün sadece sen sev istiyorum beni. Duy...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bölüm şarkısı : Yüksek Sadakat - Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer
Kahverengi saçları dağılarak alnına dökülmüş , hastane camından düşen güneş ışıkları yüzünde dans ediyordu. Normalde tıraşlı olan suratında sakalları kendini göstermeye başlamıştı. Dün üstünde olan gömleği ve pantolonu bu gece burda kaldım diye bağırıyordu adeta. Göz kapakları titredi ardından yüzünü buruşturdu bir kaç saniye. Sabah annemden aldığım bilgiye göre tüm gece koridordaki bekleme alanında uyumuştu canımın içi , her yeri tutulmuş olmalıydı.
Yeşil gözlerini sonunda araladığında beni görmeyi beklemediği için şaşırdı ardından dudaklarında bir tebessüm belirdi oturduğu yerde biraz doğruldu.
"Günaydın." Dedim onu görmüş olmanın sonsuz mutluluğuyla.
Uykulu sesiyle "Günaydın." Dedi.
Ne güzel uyanmışsındır sen şimdi.. Neyse neyse sesinden eriyip bittiğimi bilmesenizde olur..
Ben güzel yeşillerine bakıp kendi hayal alemime dalmışken ayağa kalktı. Elime uzandı , soğuk parmaklarını parmaklarımın arasına geçirip karşıma hizaladı kendisini. Ah kalbim !
"Ayaklanmışsın."
Heyecanımı gizlemeye çalışarak dudaklarımdan "Hı hım." Diye bi mırıltı çıkardım.
Gülümsedi. Birbirine geçmiş parmaklarımıza çevirdi bakışlarını. Bende aynı hareketi yaptım.
"Nasılsın peki ağrın sızın çok mu ?"
Başımı salladım "Biraz var tabi ama iyi hissediyorum."
Parmaklarıyla parmaklarımı okşamaya başladı. O böyle dokundukça benim tüm vücudumda elektrik dalgaları dolaşıyordu.
Boştaki elini yüzüme çıkardı bu seferde soğuk parmaklarıyla yanağımı okşamaya başladı. Ali sen beni kalpten göndermeye andmı içtin be çocuk!
Güzel bir tınıyla güldü "Yanakların kıpkırmızı oldu."
Gözlerimi gözlerinden kaçırdım. "Havalar." Duraksadım "Havalar çok sıcak ya."
Alt dudağını diliyle ıslattı başını salladı hafif muzip bir tonla "Çok. Çok sıcak." Dedi.
Dudaklarımda kocaman bir tebessüm belirdi durduramadım kendimi niye durdurayım ki diye düşündüm sonra. Seviyorum bu adamı yahu. Aşığım hemde çok. Herkese ilan etmek istiyordum mesela şuan koridorda bağırmak istiyordum. Camı açıp halka sesleniş yapmanın tam zamanıydı belkide. Şimdi diyeceksiniz bu adam sana güzel gözleriyle bakıp elini tutunca bile kıpkırmızı oluyorsun bu dediklerini nasıl yapacaksın haklısınız ama içim içime sığmıyordu dostlar anlayın beni lütfen.
"Berfu kızım."
Annemin sesiyle bi anda olduğum yerde sıçradım. Ali ile ellerimizi ayırdım. Ali bir anlık boşluğa düşsede kendini topladı hemen. Annem tam karşımızdaydı ve bize anlamaya çalışır gibi bakıyordu. Ellerimizi ve bakışlarımızı gördüyse zaten anlamaması delilik olurdu. Yinede hiç bozuntuya vermeden konuştum.
