34 | Gül Börekleri ve Sırlar

488 20 21
                                    

Bölüm şarkısı : Çağatay Ulusoy - Mutlu Sonsuz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm şarkısı : Çağatay Ulusoy - Mutlu Sonsuz

Başımda ki ağrıyla gözlerimi açtığımda annemin hastane odasında ki koltukta üstünde beyaz bir pikeyle uyuduğunu gördüm. Hava serin olmasına rağmen oda sıcaktı gözlerimi cama çevirdiğimde karın hala lapa lapa yağdığını farkettim ameliyattan çıkalı 3 gün olmuştu bugün taburcu olacaktım evime dönecektim kemoterapiye bir kaç hafta sonra başlayacaktım.

Kapının açılma sesiyle Ali'yi gördüm güzel yeşil gözleri yorgunluktan ve uykusuzluktan kızarmıştı, göz altları çökmüştü hatta yüzünde de bir çökme söz konusuydu benimle birlikte oda eriyordu sanki.

"Canımın içi." Dedi fısıltıyla annemin uyuduğunu görmüştü.

Tebessüm ettim. Halsizdim başım çok ağrıyordu. Rüyalarımda hep Ali ve Tunç'u görmüştüm. Ameliyattan çıktığımdan beri onları görüyordum rüyamda. Kardeş olduklarını Tunç biliyordu evet Ali bilmiyordu ama. Ben bunu bilirken onun bilmemesi bana doğru gelmemeye başlamıştı artık. Yaşadığım sıkıntılardan bunu bir süredir geri plana atıyordum ama öyle bir durumdaydım ki her uykuya dalışımda Ali'nin bunu öğrendiğini ve bana 'nasıl söylemezsin?'  diye hayal kırıklığıyla baktığını görüyordum.

Yanıma gelip sıcak dudaklarını saçlarıma bastırdığında elini tuttum hızlıca, bana meraklı gözlerle bakıyordu gözlerim istemsiz dolmuştu bile.

"Seni çok sevdiğimi hiç unutma tamam mı ?" Dedim ağlamaya yakın bir sesle.

Acılı bir tebessüm belirdi dudaklarında ağlamaya yakın olduğumun elbet farkındaydı.

"Unutmam. Sende unutma tamam mı ? Seni çok sevdiğimi hiç unutma."

Başımı salladım yavaş bir şekilde. Dudakları alnımı ve şakaklarımı bulurken başımı omzuna yasladı parmakları saçlarımın arasına girmişti bile.

"Piraye teyzeyi uyandırayım artık çıkış işlemlerini hallettim ben."

"Olur." Dedim usulca.

Hastaneden çıkıp eve geldiğimde herkes bizdeydi Ali, Lina,Çelik,Melisa,Korhan,Ela ve annem ile Selma teyze tabi. Doğan ve sevgilisi Betül hastanedeyken gelmişlerdi ama eve gelmemişlerdi. Tunç'ta mesai bitimi gelecekti hafta sonu görev yazmışlardı aslında ama hallettim bir şekilde demişti telefonda konuşurken.

Ben yatağımda yatarken herkes odama sandalye koymuş sığışmaya çalışmıştı. Odamın düzeni değiştirilmişti yatağımı pencerenin kenarına koymuşlardı bunu sevmiştim çünkü lapa lapa kar yağıyordu ve ben izlemeyi çok severdim. Önümüzdeki yaz için bir sürü planlar yaptık bizimkilerle. Korhan Yunanistana geçelim dedi Çelik Parise, Melisa İtalya diye diretince Korhan 'karım ne derse o' dedi. Lina çok dahil olmadı bu muhabbete biz farklı bir şekilde birbirimize bakıp durduk. Bakışarak anlaştık sanırım, oda benimle duymuştu Tunç ve Ali'nin kardeş olduğunu, Çelik'te amcası oluyordu. Garipti çok garipti. Kader ağlarını öyle bir örmüştü ki. Bize bir kaçış noktası bile bırakmamıştı.

Bugün Sadece SenWhere stories live. Discover now