40 | İyi Günde Kötü Günde

867 39 8
                                    

Ali ile arayı düzeltmiş sayılırdık. İyiydi aramız. Ama o pek iyi sayılmazdı. Sürekli düşünüyordu. Ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu. 1 haftadan uzun zaman geçmişti ne Çelik ile ne Demir Bey ile nede Tunç ile görüşmüştü. Tunç aslında haftasonu İstanbul'a gelmişti fakat görüşmemiştik.

Herkes olanları öğrenmişti. Ela biraz fazla etkilenmişti sessizleşmişti ağlamıştıda biraz farklı bir ifade yakalamıştım yüzünde sorgulamamıştım üstüne gitmemek için. Ali kardeşini sarıp sarmalamıştı. Sonra bu konuyu bir süre kapama kararı almıştık. Selma teyze Ali'nin gidip babası ile görüşmesini tanımasını istiyordu. Annem pek yorum yapmamıştı. Tunç'un benim ve Ali'nin arasında geçen mevzulardan pek tabi haberdardı.

Kar topunu alıp eve getirmiştik. İyiydi aramız. Bana artık çirkeflik yapmıyordu. Hatta gün içinde yalnızlığımıda alıyordu. Evde sıkılıyordum bir işe girememiştim henüz. Doğan'a haber salmıştım oda uygun bir pozisyon olursa beni önerecekti.

Kar topu paçalarıma sürünürken kapı çaldı Lina gelmişti. Son zamanlarda hep birlikteydik oda yavaş yavaş hazırlanmaya başlamıştı çok az bir vakti kalmıştı gitmesine. Maalesef Çelik ile araları hala bozuktu. Lina bittiğine emindi hatta.

Kapıyı açıp Lina'ya sarıldım. Kül tablası gibi kokuyordu resmen. İyikide arada içiyorum demişti birini söndürüp diğerini yakıyordu. Ali mesela artık çok çok nadir içiyordu canımın içi benim.

Lina salona geçip oturdu. Kar topu normalde Ali ile yakın olan yeni gördüğü veya alışmadığı insanlara tıslardı ama Lina'ya hiç tıslamamıştı. Geçen gün Korhan ve Melisa geldiğinde Korhan'a az daha saldıracaktı. Melisa'ya hiç bir şey yapmaması garibime gittiğinde Ali onun hamile olduğunu hissettiği için zarar vermeyeceğini söylemişti.

Yaptığım kakaolu kurabiyeleri fırından çıkarıp kahve koydum ikimizede tepsiyle salona gittim. Ben gelene kadar Lina bir sigarasını söndürmüş diğerini yakmıştı bile. Kalkıp camları açtığımda kızgın kızgın baktım.

"Soba borusu gibi tüttürüyorsun be kızım ne hal bu böyle."

Lina omuz silkti. "Aşk acısı be bitanem." Dedi dalgaya alarak ama çokta dalga geçebilecek halde değildi. Gerçekten çok üzgündü. Ne kadar gizlemeye çalışsada.

"Dün akşam Çelik eve uğradı." Dedi sigarasını küllüğe bastırıp yaptığım kurabiyeden koca bir ısırık alırken. "Ohaaa kızım bu ne enfes olmuş." Konudan kopup kurabiyeyi övmesine gülerken eliyle 'neyse neyse' işareti yaptı. "Bir kaç eşyasını almaya gelmiş hal hatır sorduk birbirimize."

Gözleri doldu birden ağzına kurabiyeyi tıkıştırdı o sıra dolu ağzıyla konuştu ama dokunsam ağlayacak gibiydi. "Borfo çok özlomoşom."

Kahvesini eline tutuşturdum. "Lokmanı bitirde öyle konuş boğulacaksın."

Omuz silkti kahvesinden bir yudum alıp lokmasını yuttu. "Kilo vermiş biraz biliyor musun ? Hala çok kırgınım ama deli gibi özledimde. Belki psikopat olarak gözükeceğim ama dolabına kokusu sinmiş diye bir kaç kıyafetimi oraya astım belki benim kıyafetlerimede siner kokusu diye."

Dudaklarımı büzmüş Lina'yı dinliyordum. "Canım arkadaşım bu ara verme mevzusu çok uzamadı mı bir adım mı atsan acaba ?"

"Cık olmaz. Beni istemeyen adama adım mı atacağım ?"

"Lina, Çelik sana seni istemiyorum falan demedi ki. Sadece evlilik için hazır hissetmiyorum dedi."

Gözlerini devirdi. "Aynı şey bitanem."

Kurabiyeden ağzına üst üste bir kaç tane daha attığında bir anda yüzü bembeyaz kesildi. Ben ne olduğunu anlamadan elini ağzına tutup lavaboya koştu ve kusmaya başladı peşinden gittiğimde ona yardımcı olmak için saçlarını tuttum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 27 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Bugün Sadece SenWhere stories live. Discover now