ATEŞİN BEDENİ: 2.BÖLÜM

39 10 2
                                    

Not: Burçak karakterini tamamen kendimle özdeştirdiğim için Burçak beni anlatmaktadır. İyi okumalar:)

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Okul çıkışı otobüs durağına doğru Ada ve Berfin ile ilerliyorduk. Gamze ile farklı duraklardan gideceğimiz için o erken çıkmıştı. Çantamdaki suyum bitmişti ve boğazım kuruyordu. Okulun arka tarafında olan çeşmeye gitmeye üşendiğim için kızlara döndüm:

-Ya bir şey diyeceğim. Suyunuz var mı kanka? Dilim damağım yapıştı.

-Valla bu sıcakta su falan kalmadı bende. Ada sen de var mı?

-Ne yalan söyleyeyim ben de az önce bitirdim. Sen en iyisi çeşmeye git Burçak.

-Ya neden kader, neden! Şu koca okulu turlamak zorunda mıyım yani ben?

-Evet kanka. Hadi biz durağa gidiyoruz. Hatta bizimkileri de doldur.

-Ada seni dönüşümde parçalamazsam benim adım da Burçak değil.

-Tamam

-Tamam, Ada. Ben gidiyorum.

Bu İzmir sıcağında beni koca sarayın etrafında dolaşmaya kim zorlayabilir ki?

Tabi ki de beleşçi arkadaşlar! Ama ben bunu çok pis ödeteceğim onlara!

Okulun arkası önü gibi çöl değildi yani aslında bir nevi Berfinler kaybetmişti çünkü ben burada yellenecektim. Ancak çeşmeye doğru yürürken hemen arkasında Kuzey ile yanında bugünkü sarışın kızı gördüm. Ve yine her zamanki gibi ajanlığıma başladım. Duvarın arkasından onları izlemek çok da zevkli değildi bu sıcakta ama ne konuştuklarını öğrenmem lazımdı. Kız sanki o tokadı atan kız değilmiş gibi elinde pastayla Kuzey'in karşısında dikiliyordu. Kuzey ise bugünün hıncını çıkarmak istermiş gibi derin soluklar alıp veriyordu. Sarışın:

-Kuzey, sana bugün tokat attığım için özür dilerim hayatım. Ama affet beni boşluğuma geldi. Bak özür olarak en sevdiğin aromadan getirdim karamelli pasta...

Kuzey biraz duraksadı ve yere bakmaya başladı. Yapmak istediği şeyi tahmin edebiliyordum ama yine de bekledim çünkü onlarla aramda birkaç metre ancak vardı. Kuzey:

-Pasta için teşekkürler, sarışın. Ama bugün bu pastayı sen yemelisin!

Elini soktuğu cebinden çıkardığı gibi kızın yüzüne pastayı yapıştırdı. Kız şoka uğramıştı. Anlaşılan bu da tüm süslüler gibi saftı. Kızın yüzünden karamel sosları akıyordu. Kuzey ise dudaklarını yukarı kıvırmış ona bakıyordu. Ben bu iş burada biter sanarken Kuzey bir daha harekete geçti ve kızın yüzündeki kremaya parmağını sürüp parmağını dudaklarına götürdü.

Madem pastayı yiyecektin niye kıza atıyorsun o zaman hayvan herif!

Kız tam oradan uzaklaşmaya yeltenecekken Kuzey kızı kolundan sertçe tuttu. Kız ise kaçmaya çalıştı ancak öfke Kuzey'in tüm bedenini ele geçirmişti. Kıza zarar vermesi söz konusuydu. Ancak o Kuzey ise ben de Burçak'tım ve buna izin vermeyecektim. Saklandığım yerden aniden çıktım ve hızlı adımlarla yanlarına gittim. Öfke nasıl Kuzey'in beynini uyuşturduysa benim beynimi de aynı şekilde uyuşturuyordu ve ben başımın döndüğünü hissediyordum ancak yine de direnmeye çalıştım. Kuzey'in kızın elini tuttuğu elini ve kızın elini sıkıca kavrayıp birbirinden ayırdım. Kız fırsatı bilip koşarak oradan uzaklaşırken Kuzey ile ben yalnız kalmıştık. Kuzey'in burnundan soluduğunu görüyordum ama ondan korkmak bu hayatta yapacağım en son hata olurdu. Kuzey'in damarları kasılmış, elmacık kemikleri dişlerini sıkmaktan belirginleşmişti. Ama ben de en az onun kadar öfkeliydim. Kuzey en sonunda yumruğunu sıkarken yere bakmak yerine gözlerini bana çevirdi. Bu çocuğun gözleri gerçekten güzeldi. Yüzü de öyle ama şu an o güzel gözü ve yüzü öfkeden başka hiçbir şey taşımıyordu onun için onunla aynı dili konuşmalıydık. En sonunda derin bir nefes alıp yüksek bir sesle konuştu:

ATEŞİN BEDENİ (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin