15

3.1K 303 181
                                    

Jeon Jungkook

Yoonginin dediği gibi bu hikayede doğruya ulaşmak için tek çare Kim hoca gibi görünüyor. Bize eskiden bu okulda okuduğunu söylemişti. Bu okulda okuyan biriyle bizzat görüşürsem daha doğru sonuçlar elde edebilirim. Açıkçası sanaldan konuştuğum o kişilere pek güvenemiyorum.

Taehyung kimsenin başaramadığı şeyi başardı; ona güvenmemi sağladı beni yüzüstü bırakırken.

Sinirli olsam bile bu işte duygularımla hareket edemem. Sene sonunda olacak mezuniyete kadar sürem var. O zamana dek bu olayı çözmeliyim ki zulme sessiz kalan aşağılık insanlara unutamayacakları bir hediye vereyim.

Korkuyorum, sıkça duygularımın esiri oluyorum ama olsun.

Çıkış zili çaldığında rehberlik servisinin önüne geldim. Aralık kapıyı açıp içeriye girecektim ki duyduğum konuşma sebebiyle durdum. Onlar beni görmesede Kim Hoca ve bir kız öğrenci yere oturmuş konuşuyorlardı.

Kenara çekilerek saklandım. Biliyorum özel hayat ilkesi... Asla böyle bir şey yapmazdım. Zaten kim hoca asla birinin derdini bir başkasına söylemez. Konuştuğu kız da bunu istemez. Bu yaptığım yanlış ama kendime engel olamadım.

Ağlayarak derdini anlatan kızı dinlemeye başladım okuldakiler can havliyle dışarı çıkıp özgürlüğe kavuştum derken.

Kim hoca, "Yine fizik hocan yüzünden mi bu hâle geldin?" diye sorduğunda çocuk ağlarken hıçkırdı. Konuşmaya çalıştı ama sesi çok fazla titriyordu ve o... Çok fazla hıçkırıyordu. Kendini harap edercesine ağlarken zar zor çıkan kırık sesiyle anlatmaya başladı. "Hiçkimse anlamıyor.  Konuştum. Hocam, yemin ediyorum ben dediğinizi yaptım. Fizik hocasıyla konuştum. Hem de kaç kez... Ama dinlemedi. Ellerimin titremeye başladığını, artık buna dayanamadığımı söyledim ama umursamadı. Tamam dediğinde beni anladığını sanmıştım ama bugün derste..."

Kız, hıçkırıkları arasında boğulmaya başladığında sustu. Hafifçe doğrulup Aralık kapıdan içeriye baktığımda kim hoca ona peçete uzattı. Elini onun omzuna koyup sakinleşmesi için annelerin bebeklerine yaptığı o hareketi yapacaktı ama eli havada asılı kaldı.
Neden böyle olduğunu hepimiz biliyoruz

Günümüz şartları...
Biliyor o da kadınların çokça tacize uğradığını.
Yanlış anlaşılmamak veyahut kızı rahatsız etmemek için biraz daha geriye kaydı elini kendine çekerek.

Kız yüzünü sildi. Ellerini bacaklarına dolayarak kendine sarıldı güvenli bir liman ararcasına. "Ben diğerleri gibi olamıyorum. Bakıyorum yaşıtlarıma; hepsi birbirinden süslü, güzel, yakışıklı, bakımlı, özgüvenli, zeki... Sonra kendime bakıyorum. Onlarda olan hiçbir güzel şey bende yok. Deniyorum. Onlar gibi olabilmek için çok çalışıyorum ama olmuyor. Yapamıyorum. Makyaj yapıyorum diğer kızlar gibi; ama bu aptal anksiyete yine beni boğuyor. Hemen, 'Acaba ne derler? Çok kötü oldum. Vöyle daha çirkinim.' deyip duruyorum ve makyajı siliyorum. Güzel olamıyorum, boşverdim. Zeki olmaya çalıştım, yapamadım. Öylesine çok stres ve gerginlik içerisindeyim ki artık her şeyi unutmaya başladım. Sınıftakilerin adını bile unutuyorum. Bana şu an doğum gününüzü söyleseniz yarına hatırlayamam. Hiçbir şeyi hatırlayamıyorum artık."

Kalbime derin bir ok saplanmış gibi canım yanarken ellerimi sıktım. "Ben ne ölmek, ne de yaşamak istiyorum. Hiçbir günüm güzel değil. Her seferinde canım yanıyor. Artık uyumak bile fayda etmiyor. Başımı yastığa koyduğumda uyanmamayı diliyorum. Her sabah bir önceki günün daha beterine uyanıyorum." Titreyen ellerini Kim hocaya gösterdi. "Önceden gerildiğimde, üzüldüğümde ellerim titremezdi ama artık titriyor."

Kim hoca boğazını temizlemek için öksürse de konuştuğunda sesi kızınki gibi bir o kadar kırık çıkmıştı. "Ellerin ne zaman titremeye başladı?"

School Diary // TaekookWhere stories live. Discover now