40

1.6K 153 324
                                    

Evet, bu bölümde her şeyi öğreniyoruz arkadaşlar...

________________________

Üç gün sonra...

Bogum tüm sinirini çıkarırcasına masaya vurdu. Anlamıyordu. Yüzlerce polisin bir katili yakalayamamasını bir türlü anlayamıyordu. Onca çocuk acı içinde, yardım çığlıkları atarak canlarını yitirirken şeytanla anlaşma yapıp korunma almış gibi hiçbir şey olmayan kötülerin ayrımcılığını anlayamıyordu. Söz vermişti Bogum. Hakkı yenilenlerin sesi olmaya söz vermişti lâkin o daha kendi sesi bile olamıyordu.

Göz yaşları bir çığ misali etrafa saçılırken başını bacaklarının arasına gömdü. Günler önce Jungkookdan bir sinyal aldılar. Katil tarafından kaçırıldıkları gün Jungkook katilin telefonunu kısa bir anlığına ele geçirmişti. Verdiği sinyal mors alfabesiyleydi. Telefonun konumunu açık bırakmıştı. Bogum sevinmişti. Ne kadar erken onları kurtarırlarsa o kadar iyidi ancak katil sürekli olarak yer değiştiriyordu. Üç gün önce onların olduğu depoya gitmişlerdi. Onları buldu sanarken, gördüğü şey kanlar içinde kalmış odalar ve bir sürü çeşitli işkence aletiydi.

Depo inceleme altına alındı. Parmak izleri incelendi ve yıllar boyunca insanları katleden katilin kim olduğu bulundu. Katil, Jungkook'un, çocukların ve Taehyung'un her sabah günaydın diyerek yüzünü gördüğü okul müdürdü.

Sadece onlar değil, binlerce çocuk yıllarını bu katil adamla geçirmişti ve artık her şey gün yüzüne çıkmıştı.
Müdür Kwang bir yakuza çetesinin üyesiydi. Koreli olan bu adam Japonya'da doğmuştu. On iki yaşına kadar  Japonya'da yaşadıktan sonra Kore'ye gelmişti. Babası ve annesi de pis işlerle uğraşmış. Çok geçmeden altı yıl sonra yine Japonyaya döndüğünde yakuza çetelerinden birine girmiş. Bugüne kadar 48 ayrı suçtan sabıkası olan adamın yakalanmama nedeni çeşitli polislerle anlaşma yapıp rüşvetle işi kapamalarıydı.

İlk cinayetleri 9 yaşındaki bir kız çocuğunu öldürmeleriyle başladı. Bu çete kasıtlı olarak çocukları seçiyordu. Özellikle de kimsesiz çocukları... Bazı çocukları çeteye üye olarak yetiştirirken onlara karşı gelen çocukları acımasızca öldürüyorlardı. Çete yıllar sonra yakalansada Kwang kaçmayı başarmıştı. Dışarıdaykende çeteyi yürütmeye devam ediyordu. Yedi yıl boyunca tam elli iki çocuğu kaçırmış, sadece on sekiz çete üyesi yaparken on altı tanesini öldürmüştü. Geriye kalanlar ise dört yıl boyunca kaçırdığı, kullanmak için kenarda beklettiği çocuklardı.

Başlıca kimsesiz çocukları kaçırma nedenleri kimsesiz olmalarıydı.
Ailesi iyi olan bir çocuğu kıyamet azabından bile korursunuz velakin kimsesiz olan, ailesi tarafından çöp gibi kenara atılan çocuğu dünyanın en güçlü insanı bile koruyamaz.

Çocukları kandırdılar.
Güzel bir hayat vereceğiz diye kandırdığı çocukları öldürdüler.

Kwangın yıllar sonra işlediği cinayet yedi yıl önce gerçekleşti. Yedi yıl önce evlendiği kadını öldürürken bir yıl sonra işler değişti. On birinci sınıf öğrencisi olan Do Yun derslerinden düşük alan bir öğrenciydi. Ailesi kızdığı için, bilhassa notlar canından daha değerli olduğu için düşük alınca şiddet gören biriydi. Dayanamadı. Kalan son harçlığıyla kendisine güzel şeyler almak yerine eve gidince dayak yememek için cevap anahtarlarını satın aldı. İlk başta her şey iyi gidiyordu. Müdür rüşveti kabul ederek ona cevap anahtarlarını veriyordu.

Sonra işler değişti. Sevgi görmeyen, sevgi görmediği için sevgiye muhtaç olan ve gördüğü ilk sevgiye kucak açan bu çocuğa yaklaşmaya başladı. Ona bir baba gibi davrandı. Araları çok iyidi ve Do Yun mutluydu. Değer görüyor sandı.
Bir gün, müdür onu evine çağırdı. Güzelce yemek yiyeceklerini  sanarken Do Yun, tecavüze uğradı.

School Diary // TaekookWhere stories live. Discover now