41

1.4K 134 218
                                    

Ambulansın siren sesleri kulakları uğuldatırken yoldaki araçların hepsi teker teker kenara çekilerek ambulansa yol açıyordu. Özellikle ambulansın içindeki çocuğun haftalar önce katil tarafından kaçırılarak esir tutulduğu Jeon Jungkook olduğunu öğrendikleri an yol tamamen açılmıştı. Artık insanlar eskisine göre daha az kayıtsızdı.

Yoldaki araçlarda bulunan insanlardan kimisi Jungkook için sabır dilerken kimisi tanımadıkları bir insan için ağlamaya başlamıştı. Çünkü acıydı, öylesine acıydı ki. Bazen bazı şeylerin birer tarifi yoktur. Kelimeler en çok katil olurken bazen yetmezlerdi dertlerin dermanı olmaya.

Ambulans şoförü bile merak ve endişe içindeydi. Jungkook'un yaşamasını çok istiyordu. Bizzat bir sağlık çalışanı olarak bu işlerin içindeydi. Jungkook'un ailesini bu ambulansla hastaneye getirmişti, haftalar önce. Bu olay yüreğini yaktığı için yedi yirmi dört haber kanallarından takip ediyordu çünkü kendi çocuğu sözde eğitim yuvası denilen lâkin bir katilin çıktığı o okulda okuyordu.

Oğlundan duydu Jungkook'un ne iyi bir insan olduğunu. İçi acıyordu çocuğa. Yatmadan önce her gece dua etti tanrıya Jungkook bulunsun diye. Özellikle de iki hafta önce gördüğü haberden sonra her vakit Jungkook için dua eder oldu.

Katil çok sık yer değiştiriyordu. İki hafta önce polisler bir depoyu daha buldular. Katili yine kaçırdılar ve ikinci kez silahlı saldırıyla uğradılar. Kimse yaralanmasada katili yine bulamamışlardı. Haber ekipleri an itibariyle olan yerine gelip görüntüleri almaya başlamıştı. Bu sefer gördükleri şey daha beterdi. Üç çocuğun cansız bedenine ulaşırlarken geriye kalan çocukları bulmuşlardı.

Protestolar devam ettiği için kanlarla dolu deponun görüntüsü televizyon kanallarında sansürsüz bir şekilde yayınlandı. Ölen çocukları anmak için ülke çapında bir haftalık yas ilan edilse bile o çocuklar çoktan ölmüştü.
Geri dönüşü yoktu.

Bugün, 16 Haziran 2023. Kim Jungkook bir katil tarafından kaçırıldıktan 32 gün sonra ormanlık bir alanda kaderine terk edilmiş bir şekilde bulundu.
Ormanın içindeki kulübede ise katilin cansız bedeni bulundu. Jungkook, onun deyimiyle katil olmayı başarmıştı. Başardı ve katili en acımasız şekilde öldürdü.

Yaşayacak diye sevinemedi bile.
Katille girdiğim kavgada karnına bir kurşun darbesi aldı. Hiç durmadan karnından kanlar akarken bir yandan yardım için bağırıyordu, bir yandan ise elindeki telefondan yardım istemeye çalışıyordu.

Dünyaya karşı küçük olan bedeni dayanamadı. Yere düştü, hemen ardından gözleri kapandı. Şu an ölmek üzereyken, yaşamın lanet edildiği ruhu arafta takılı kalırken belirsizdi yaşamı.
Ambulanstaki sağlık görevlileri göz yaşları arasında bedeni yaralarla ve morluklarla dolu olan çocuğu kurtarmaya çalışıyorlardu ancak yavaşlıyordu. Jungkook'un, onca acı karşısında çürüyen kalbi yavaşlıyordu.

Hastaneye vardıkları gibi mekanik ve hızlı hareketlerle ambulansın kapısını açtılar. Jungkook için hastanin önünde bekleyen sağlık ekipleri harekete geçerken Jungkook'un olduğu sedye ambulanstan indirildi. Çocuğu hızla hastaneye soktuklarında ise ameliyathaneye yol almaya başladılar.

Bir yandan Jungkooka müdahale ederlerken bir yandanda son güçleriyle ameliyathaneye koşuyorlardı. Herkes bir yandan bağırırken haber ekipleri ameliyathanede bekliyordu. Hastanedeki insanlar yüreklerindeki acıyla sedyede yatan, televizyon kanallarında gösterilen o güzel yüzü tanınmayacak hâle gelmiş çocuğa bakıyorlardı.

Taehyung. Jungkook'un kurtarıldığını ve bu hasteneye getirildiğini öğrenmişti. Bogum ve Yugyeom onu tutmaya çalıştılar çünkü Jungkook'un ne halde olduğunu görse, dayanamazdı Taehyung. Özellikle ameliyat beklendiği gibi geçmezse Taehyung daha fazla kaldıramazdı bu acıyı.

School Diary // TaekookWhere stories live. Discover now