25

2.2K 205 260
                                    

Jeon Jungkook

Çikolatalardan birini Yoongiye uzattığımda kıtlıktan çıkmış gibi hemen çikolatayı aldı ve yemeye başladı. "O kadar olaydan sonra şekerim düştü amına koyayım." Yoonginin haklı isyanına gülerek kendim için aldığım diğer çikolatanın paketini açmaya koyuldum. "Müdür tamamdır Yoongi. Artık benden korkuyor."

Havalı bir şekilde arkasına yaslandı. "Eh, kolay lokmayı yuttuk. Sıra zor olanda." SeoJunu nasıl alt edeceğimizi düşünüyor olmalı ki düşünceli görünüyordu. Ama müdürü kafesimizin içine aldığımız için bir hayli mutluydu.

Çikolatanın hepsini ağzıma tıktığım için zar zor konuşuyordum. "SeoJun için güzel bir planım var."

"Hm, ne planı?" Yüz ifadesini metal ettiğim için suratına baktığımda her tarafı çikolata olmuştu. Yoongi sahiden çok acıkmış. Kıkırdayarak kendi çikolatamdan kalan parçayı da ona verdiğimde hepsini ağzına tıktı.

Çantamdan SeoJun için hazırladığım sahte cevap anahtarlarını çıkardım ve Yoongiye verdim. Yoongi iki kaşı havaya kalkmış şekilde kağıdı inceliyordu. Bir yandan da çikolata yediği için çok tatlı duruyordu. Kesinlikle Snapchatten 2016 yılından kalma köpek efektiylr yoongiyi çekip Hoseoka atmam lazım! Neyse ki bunca şeye rağmen Yoongi ve Hoseokun arası gayet iyi.

Yoongi kağıdı incelerken yıpranmış saçlarımı ellerimle geriye taradım. "Müdür sınavlardan önce cevap anahtarını SeoJuna veriyor. Gözüm üstlerinde. Müdür cevap kağıdını verdiği gibi gerçeğini sahte bir kağıtla değiştirceğim. Yani müdür para aldığı için sevinirken SeoJun o yanlış kağıttan dolayı sınavdan düşük alacak."

Yamuk bir şekilde güldü bana bakarak. Gözlerindeki o kazanma tutkusunu görebiliyorum ve yoongiyi tanırım. O mutluysa işler iyiye gidiyor demektir. "Vay be. Bu sayede SeoJun ve müdür birbirine düşman olacak?"

"Aynen öyle."

Kağıdı geri verdiğinde çantama koydum. "Güçlerini birbirlerinden alıyorlar. Araları bozulursa ikisi de yara alacak ve zayıflayacaklar." Gözlerimi kapadım intikamımın asıl gerçekleşeceği o kötü günü hayal ederken.

İntikam ilk defa canımı yakmak yerine zevk veriyordu.
Artık Jeongguk'u aşmış; o acımasız, kötü Jungkook olmuştum. Jiminin dediği gibi... iyi olursam, Jeongguk gibi korkak olursam intikam alamam.

İyi yürekli olan insanlar salak değildir. "İyi kalpli olmak salaklıktır." Lafı  aptal insanların uydurduğu bir laftır. Aksine iyi yürekli olmak demek dünyanın iyileşmesi demektir, insanlık demektir.
Ne yazık ki insanlar iyiliği öyle bir boyuta getirdi ki, artık iyi olmak bile işe yaramıyor iyi olmak; sahiden insan olmak demek iken.

"Hey Jungkook." Diye seslendi Yoongi.

Başımı ona doğru çevirip, "Efendim?" dedim.

"Şu müdür ve Suhoya ne oldu?"

Doğru ya, onu buraya bunu konuşmak için çaşırmıştım lâkin kendi dünyama dalınca aklımdan çıkmış. Ellerimle gözlerimi ovalayarak kendime gelmeye çalıştım. Az çok ayılınca onu daha fazla bekletmeden anlatmaya başladım. "Yoongi, Suho haklı. Ama müdürün de doğru konuştuğu yerler var. Bana Suhonun uyuşturucu sattığını söyleyip onu kötü göstermeye çalıştı."

Komik bir şey söylemişim gibi dizlerine vurarak gülmeye başladı. "Bu herif ya çok salak ya da şaka olmalı. SeoJun o uyuşturucu Suhoya zorla sattırdı. Suhoyu o gece kulübüne götüren kişi de SeoJundu. Zaten Suho uyuşturucuyu satmaya çalışırken onu o çocuklarından  kurtadan bizdik. Bu şerefsiz kime ne anlatıyor."

School Diary // TaekookWhere stories live. Discover now