okyanusun gözleri • [bxb]

6: kanıyor beyaz, avuçlarını aç

Yazarken zevk aldığım bir bölümdü o yüzdennnn yorum rica ediyorum YİNE KLSDHFKSLFH

*

Cuma : 09.11

funda arar - yak gel

kard - ıcky

Yüzüme sürtünen yumuşak kuyruk tatsız bir iniltiyle soluma dönmeme sebep olduğunda hırçın bir miyavlama eşliğinde sırtıma dayanıp yattı Efulim. Her sabah aynı kavgayı yapmamıza rağmen bıkmadan beni aynı saatte uyandırmaya devam ediyordu.

"Uyuyorum," diye sızlandım yorganı çekerlerken. "Allah aşkı için beni bırak."

Miyavlama.

"Zaten okula gideceğim Efulim."

Daha yüksek bir miyavlama. 

"Gel." Kolumu kaldırdığımda tanıdık komutla birlikte gelip göğsüme yerleşti. İstediği şey onu hiç durmadan sevmemdi. Elim açılmış geniş karnın üzerinde gezinirken hâlâ uyuyordum. Yağmurlu bir gece çöpün kenarından almıştım Efulimi. Bağırıyor, titriyordu. Onu ağlayarak eve getirişimi hatırlıyordum şimdi uykulu gözlerime rağmen. Eğilip yumuşak başını ve yanağını öptüm.

"Dünyanın en güzel kızıymış benim kızım."

Miyavlayıp gırlama başladığında gülümsedim buna. Beş sene olacaktı artık, bir parçamdı. Ona sıkıca sarılıp biraz daha uyumaya çalıştım ancak uykumu kaçırmıştı bir kere. Zaten yarım saat sonra alarm çalacaktı. Yerimde gerindim. Odamın kapısı tıklatıldı.

"Evet?"

"Geleyim mi?"

Efnan'ın çekingen sesi odaya dolunca Efulim yattığı yerde doğruldu. Sevdiği tek dişi varlıktı Efnan. Ananem ise annesiydi, onu saymıyordum. Her gece uyumadan muhakkak gidip ananemin yanında mayışıyor ve sonra benim yanıma geliyordu. Efnan'a girebileceğini söyledim üzerime yorganımı iyice çektikten sonra.

Önce kapıyı aralayıp kafasını uzattı. "Giriyorum bak?" diye yeniden sorduğunda kafamı salladım kolumu başımın altına alırken. Efulim karnıma çıkıp oturdu. Büyük sarı gözleri Efnan'ın içeri girişini ve yatağa gelişini takip ediyordu. Parmaklarım temiz ve yumuşak tüylerinin üzerinde geziniyordu şimdi. Canım sanki oymuş gibi seviyordum. Tarifi mümkün olmayan bir bağdı bu artık.

"Günaydın kankam."

Efnan kucağımdaki kediyi kucaklayarak aldığında Efulim de patilerini onun yanaklarına götürdü hemen. Toygar'dan bile yer yer kıskanıyordu da Efnan'dan kıskanmıyordu. Garip bir kediydi. 

"Günaydın," diye mırıldandım boğazımı temizledikten sonra. "Hayırdır sabah sabah?"

"Ananem gözleme yapmış çağırdı. Toygar aptalı gelmedi daha tabii. Arasana gelsin artık."

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. İkisi de birbirine yanık olmalarına rağmen bunu göremeyecek denli körlerdi. Biraz ilerideki masada duran telefonumu gösterip ona arkamı döndüm. "Kendin ara," diye homurdandım yorganı üzerime çekerken. "Ben uyuyacağım. Gidin tepemden. Herkes masaya oturana kadar da rica ediy-"

"Paşama bak ya!"

Ayağıyla kıçımı tekmelediğinde ona döndüm bir hışım. Masanın üzerindeki telefonumu almış çatık kaşlarla ekrana bakıyordu. Dünyaya düşmüş ilk feminist tanesiydi Efnan. Bana doğru gelirken diğer yandan telefonu kulağına götürüyordu. "Kalk yorganı çekeceğim yoksa."

"Sonra kör oldum deme." 

Kaşlarımı indirip kaldırdığımda gözlerini devirdi. Efulim ise yere atlayıp çoktan odadan çıkmıştı. Sofradaki yerini herkesten önce almazsa olmazdı, yeri belliydi. Toygar telefonu küfür ederek açtığında Efnan yüzünü buruşturdu ve ben yeniden arkamı döndüm ona.