1.Bölüm "Kara Melek"

18.9K 659 165
                                    

Bir varmış, bir yokmuş. Bir evrenin gökyüzü krallığında yeni bir erkek çocuğu evrene gelmiş.

Bu çocuk melek değilmiş, bu çocuk şeytanda değilmiş. Yarı melek yarı şeytan olarak gözlerini melez bir kanla açmış.

İki tarafada bir yandan ait olmayan, bir yandan da ait olan bu çocuk beraberinde felaketleride getirmiş. Dengeyi sarsmış.

Melekler bu çocuğu yok etme tarafındaymış fakat şeytanlar bu çocuğu ölümüne istiyormuş.

Böyle muazzam bir güçte doğan çocuğu kim istemez ki?

Şeytanlar, meleklerden üstün olmak için bu çocuğu kullanabilirlermiş. Çocuğu istemelerinin tek sebebi buymuş.

Çocuğun annesi ve babası bir gece vakti idam edilecekmiş.

Kadın korkusuzmuş. Hiçbir şeyden korkmazmış. Ama ilk kez o zaman, o günün sabahı bir korku içerisindeymiş. Kendisinin idam edileceği için değil, kendi yavrusuna ne olacağından korkuyormuş.

İçine bir öfke düşmüş, bu öyle bir öfkeymiş ki herkesden nefret etmiş.

Ailesi ve arkadaşları, herkes ona bir pislikmiş gibi bakıyorlarmış.

Sevdiği adam ise sadece canını nasıl kurtacağını düşünüyormuş.

Sevdiği adamın aslında nasıl bir korkak olduğunu öğrenmiş.

Kadının güzel yüzünden bir damla yaş kucağında uyuyan bebeğinin yanağına düşmüş işte o an kadın bebeğinin kulağına doğru fısıldamaya başlamış.

" Senin adın ..... " demiş kadın ardından öfke tekrar içine dolmuş
" Gittiğin her yere korku saç, öyle bir korku saç ki ismini bile anmaya korksunlar. Sana ismini ben koydum. İsminle seslenen herkese sahip ol. Sen güçlüsün çünkü benim oğlumsun. Başka kimsenin değil, sadece benim. " demiş ve kendinden emin bir şekilde konuşmaya devam etmiş. " Sen yaşayacaksın ve bana bunları yaşatan herkesden intikam alacaksın. Seni annesiz, seni kimsesiz bırakacak herkesten intikam alacaksın. " demiş ve kilitli tutulduğu kalenin kapısı açılmış.

Kadını götürmüşler, bebeğı ise almışlar.

Kadın idam edilmiş. Son sözlerini ise sadece bebeğine söylemişti.

O sırada bebek ve adam kaçırılmışlar.

Bu şeytanların işiymiş. İkisini birden kaçırmışlar.

Bu durum melekleri harekete geçirmiş ve ilk büyük savaş işte o zaman yaşanmış.

Melekler bu savaştan galip gelmişler fakat ne bebeği, ne de adamı bulabilmişlerdi. Çünkü şeytanlar onları çoktan götürmüşler.

O günden sonra melekler ve şeytanlar çeşitli savaşlara girmişler fakat melekler istediklerine, yani bebek ve adama hiç bir zaman ulaşamamışlar.

Çocuk büyümüş ve annesinin dediği gibi etrafına korku saçmaya başlamış.
O kadar güçlü bir güce sahipmiş ki şeytanlar onu artık saklayamıyorlarmış.

Çocuk kendi isteğiyle her gücünü kullandığında gökyüzünü kızıla bürütüyormuş ve bu kızıl gökyüzü melekleri tedirgin ediyormuş.

Çocuk kibirli, kurnaz ve zekiymiş.

Görüntüsünün ise, kendisine has bir güzelliği varmış. Simsiyah kuzgun saçları, sapsarı gözleri, yüzünde ve vücudun da olan bazı şekiller ve devasa siyah kanatları. Ne bir boynuzu ne de başının üzerinde bir halkası varmış.

Melekler bu çocuğun daha fazla büyümesini ve güçlenmesini istemiyorlarmış, çünkü aksi takdir de düzen bozulacakmış.

Melekler ve şeytanlar arasında son bir savaş yaşanmış ve bu savaşta çocuk ne kadar sakalanılmak istenilsede o artık saklanmak istemiyor ve gücünün boyutunu denemek istiyormuş.

Tam on üç yaşında en büyük günahını işleyerek yüzlerce meleği katletmiş.

En sonunda çocuk ve meleklerin Tanrıçası karşı karşıya geldiklerinde çocuk yenilgiye uğramış.

Tanrıça o kadar güçlü olmasına rağmen sadece on üç yaşındaki bu çocuğu ağır yaralar alarak öldürebilmiş.

Tanrıça ve ordusu zaferle cennete dönmüş ve halkına çocuğu yok ettiğini söylemiş. Halk sevinç içindeymiş.

Yıllar geçti ve çocuğun gerçekten öldüğüne inanıldı fakat gerçek bundan çok daha farklıydı.

Neredeyse yıllar geçti, ve bu olaya inanılmamaya başlandı. Yüzyıllar geçtikçe de o çocuk bir efsane olarak anlatılmaya başlandı ve bir efsane olarak kaldı.

Kara MelekWhere stories live. Discover now