25. Bölüm "Hain Varis"

7.7K 594 80
                                    

"Büyük annenin yani eski Tanrıça'nın aslında bir kızı yerine iki kızı olduğunu biliyor muydun?"

Bu doğruydu. Bunu zaten biliyordum fakat sarayda bunun konusu hiç açılmazdı. Yani konuşulmazdı. Herkes bu konudan kaçar, kimse nedense hiç bahsetmek istemezdi.

Büyük annemin diğer kızı söylediklerine göre bir haindi. Bu yüzden öldürülmüştü. Bildiğim şeyler bu kadardı. Sarayda resmi bile bulunmazdı bu yüzden hiç görmemiştim. Nasıl biri olduğunu veya neye benzediğini bilmiyordum. Sadece dedikodulardan ibaretti. Bazıları onun ilahi bir ışık kadar güzel ve masum göründüğünü söylerken bazıları o ışığın arkasında saklanan bir karanlık olduğunu söylerlerdi.

Hain olduğu açığa çıkmayana kadar Büyük annemden sonraki Tanrıça oymuş fakat hain olduğu ortaya çıkınca annem Asaka Tanrıça olarak seçilmiş. Kendi öz ablasının hain olduğunu ise Asaka ispatlamış. Artık nasıl ispatladığıda bir muamma.

"E ne olmuş yani varsa?" Dedim Liam'a bakarken.

Liam derin bir nefes aldı.

"O meleği görmüştüm."

Gözlerim merakla açıldı.

"Nerede gördün?"

"Sınırda." Dedi. O güne gitmiş gibi gözleri ileriye dalmıştı.

Sınırda bir meleğin ne işi olabilirdi ki?

"Yardım istiyordu." Dedi durgunca.

"Ne yardımı?"

Omuzlarını kaldırıp indirdi.

"Bilmem. Onu öldüreceklerini söyleyip duruyordu. Delirmiş gibiydi." Biraz düşündü. "Sanırım kucağında da bir bebek vardı."

"Bebek mi?" Dedim kaşlarım daha çok çatılırken.

Liam başını salladı.

"Ona istesemde yardım edemezdim zaten. Ben sadece sınır nöbetçisiyim, kalkanı delemem veya açamam."

Liam sıkıntıyla nefesini verdi.

"Aslında çok şaşırmıştım bir meleğin bir şeytandan yardım istemesine. Onu bu duruma gerirecek kadar ne yaşadığını tahmin bile edemiyorum. Üstelik o bir varisti, Tanrıça'nın soyundan geliyordu."

Liam biraz duraksadı ardından devam etti.

"Neyse işte ona yardım edemedim. Arkasından birileri geliyordu, siyah giyinimliydiler. Yüzlerini göremedim fakat onların melek olduğunu biliyordum. Kadın kucağındaki bebekle kaçmaya başladı fakat yakaladılar."

"Sonra ne oldu."

Liam'ın kestane renkli gözleri beni buldu.

"Bilmiyorum. Onu bir ormanın içerisine götürdüler sonrasında ise o varisin ölüm haberi geldi cehenneme. Hainmiş. Bebeğe ise ne olduğunu bilmiyorum."

"Hain olduğu nereden belliymiş?" Dedim merakla.

Saraydakilerden cevap alamamıştım, belki Liam bana bir şeyler söyleyebilirdi. Dedikodu dahi olsa.

"Bunu da bilmiyorum fakat çok şaşırmıştım. O cennetteki herkes tarafından sevilen ve istenilen bir varisti. Herkes onun bir sonraki Tanrıça olmasına kesin gözüyle bakıyordu fakat ne olduysa artık Tanrıça ünvânı onun küçük kardeşi Asaka'ya yani annene verildi."

Sırıtarak bana baktı.

"Sana da hainliğin kokusu geliyor mu?" Dedi havayı koklayarak.

Liam'ın ima ettiği şey çok açıktı. Asaka'nın yani annemin ablasına tuzak kurarak onu hainmiş gibi gösterip tahta geçtiğini söylüyordu. Mantıklıydı.

Kara MelekWhere stories live. Discover now