1

6.6K 594 892
                                    

slm kizlar slm slm slm

naber

iyi okumalar^^

***

Genç adam gözlerini açar açmaz sırtında hissettiği ağrı ile acıyla inledi. Kafasını kaldırıp etrafına baktığında herkesin harıl harıl çalıştığı gördü. Komiseri gelip, onu bu halde görürse hiç iyi şeyler olmayacağını bildiğinden masadan destek alarak ayağa kalktı. Dağılmış saçlarını umursamadan etrafına bakmaya başladı. Evde kimsesi olmadığı için, bugün kedisini de getirmek mecburiyetinde kalmıştı fakat kedisi şu an burda değildi. Yanındaki masada oturan arkadaşına döndü telaşla.

"Doongie nerde? Gördün mü? Az önce buradaydı!"

Siyah saçlı adam oflayarak gözlüğünü çıkardı ve gözlerini ovuşturdu. Daha sonra karşısında dikilen arkadaşına omuz silkti.

"Bilmiyorum Minho, kedi senin kedin. Nerden bileyim nerde olduğunu ya?"

Minho kaşlarını çatarak siyah saçlı çocuğun omzuna vurdu.

"Hey! İyi ki göz kulak ol dedim değil mi?!"

Siyah saçlı çocuk göz devirerek arkadaşına bakarken, "Kedilere alerjim olduğunu biliyorsun." dedi ve ekledi. "Han hazretlerine sor."

Minho anlamadığını belli eder bir bakış attı genç adama. "Daha gelmedi ki adam Hyunjin."

Hyunjin bilgisayardan açtığı dosyayla ilgilenirken aynı zamanda arkadaşına cevap veriyordu.

"Geleli çok oldu, sen uyuduğun için görmedin."

Minho içinden küfürler savururken, arkasını döndü ve Komiser Han Jisung'un odasına doğru adımlamaya başladı. Kapıyı açmadan önce derin bir nefes aldı kendini sakinleştirmek istercesine. Uyurken yakalanmış olması yetmiyormuş gibi bir de kedisi kayıptı.

Kapıyı yavaşça tıkladı. İçeriden "Gel!" komutu gelince kapıyı yavaşça itti ve içeriye girdi.

Koltuğunda oturan bir adet Han Jisung ve Han Jisung'un kucağında uyuyan bir adet Doongie.

Minho telaşlı bir şekilde gülümserken birkaç adım daha attı ve olduğu yerde durdu. Gözleri komiseri ve kedisi arasında gidip gelirken elini ensesine attı ve kaşıdı. Gergin olduğunda sıklıkla yapardı bunu. Jisung pozisyonunu bozmadan ve mimiksiz bir şekilde Minho'yu izlerken, Doongie, Minho'nun varlığını hissetmişçesine uyandı ve Jisung'un kucağından atladığı gibi Minho'nun ayaklarının olduğu yere geldi. Kendini Minho'ya sürterken Minho, yere eğildi ve kedisini aldı. Kucağında tıpkı bir bebek tutar gibi tutuyordu kedisini.

Gözlerini kedisinden çekti ve komiserine çevirdi.

"Komiserim kedimi kaçırmışsınız, ayıp oluyor."

Jisung ufak bir sırıtış sundu karşısında dikilen bedene. Daha sonra kafasını geriye attı.

"Aslında seni kaçıracaktım."

Bunu duymayı beklemeyen Minho, kaşlarını çatmış bir şekilde koltukta oturan kahverengi saçlı adama bakıyordu. Jisung üstündeki bakışları hissetmiş olmalı ki, kafasını kaldırıp Minho'ya bakmıştı.

"Bir daha çalışırken uyumazsın diye düşünüyorum. Kedini bir başkası da kaçırabilirdi."

Minho mahçup bir yüz ifadesiyle Jisung'a bakarken hafifçe eğildi. "Bir daha tekrarlanmayacağına emin olabilirsiniz." dedi ve ekledi. "İzniniz olursa işimin başına döneceğim komiserim."

dead & pretty ✓Where stories live. Discover now