4

2.6K 403 497
                                    

slmlr efendim

nbr?

iyi okumalarr^^

***

Kahverengi saçlı adam, odasının kapısını açtığında ofisteki herkes kendisine çeki düzen vermişti. Komiser yavaş adımlarla ofisin ortasına doğru adımlamaya başladığında herkes iyice gerilmeye başlamıştı. Öyle ki bazıları tırnaklarını dahi kemirmişti. Jisung ellerini cebine attığında derin bir nefes aldı ve ofisteki kalabalığa göz gezdirdi. Minho ile göz göze geldiğinde, göz temasını bozmak amacıyla konuşmaya başladı.

"İlk öncelikle günaydın. Bildiğiniz üzere bugün Sayın Bang Chan'ın doğum günü. Hepinizi davet ettiğini iletmemi söyledi. Adresi başpolis size bildirir. İyi çalışmalar."

Herkes aralarında bir şeyler fısıldarken Hyunjin, Minho'yu sarsarak kendisine bakmasını sağladı. "Gidecek misin?" diye sorduğunda Minho kafasını sağa sola salladı ve dudak büzdü.

"Gidebileceğimi sanmıyorum. Bugün Soonie ve Dori için veterinere gitmem gerekiyor."

Hyunjin kaşlarını kaldırıldı ve aynı şekilde dudak büzdü. Daha sonra arkasına yaslandı. Kafasını geriye attı, tavanı izlemeye başladı. "Ama gelsen çok eğleniriz." dediğinde tek gözünü kapatmış, tavandaki lambayı eliyle kapatmıştı. Minho oflayarak siyah saçlı çocuğa döndüğünde elindeki dosyayı da masanın üzerine bıraktı. "Gelemem biliyorsun. Çocuklarım benim için her zaman birinci sırada yer alıyor. Elbette gelmeyeceğim."

Hyunjin yaslandığı yerden doğruldu ve kafa salladı hafifçe. "Beni yalnız bırakacaksın yani?" dediğinde sarı saçlı, bıkkınlıkla arkadaşına baktı. "Gelemem, ısrar etme.". Hyunjin tekrar kafa salladı ve bilgisayarı aktif hale getirdi. Minho, telefonuna gelen bildirim sesiyle irkilmiş de olsa, aldı ve ne olduğuna baktı. E-mail gelmişti.

"Adres geldi."

Siyah saçlı çocuk duyduğu şeyle telefonunu cebinden çıkardı ve kendi e-mail hesabına girdi. Ona da gelmişti. Dudaklarını iyice büzerek arkadaşına döndü ve, "Mekan da gayet iyi bir yerde. Ne olur gelsen?" dedi. Minho göz devirerek telefonunu kapattı ve masanın üzerine bıraktı.

"Baba olunca anlarsın, boş yapma."

***

"Komiserim? Bir sorun mu var?"

Jisung kendisine yönlendirilen soru ile birlikte kafasını salladı. "Lee neden gelmedi?" dediğinde Taehyun omuz silkti. "Gelmeyeceğini, kedilerini veterinere götürmesi gerektiğini söyledi.". Jisung duyduğu şeyle beraber kafasını tekrar sallarken eş zamanlı olarak Taehyun'la konuşuyordu.

"Minho'nun numarası var mı sende?"

Taehyun, anlamadığını belli eder bir yüz ifadesiyle Jisung'a bakarken, "Var da, neden?" diye sordu. Kahverengi saçlı, bir süre karşısında dikilmiş onu izleyen çocuğa boş bir yüz ifadesiyle baktı ve derin bir nefes aldı.

"Lazım, fazla sorgulama. Ver numarayı."

Taehyun, telefonunu çıkardı ve birkaç şey yaptı. Jisung'un anlamlandıramadığı şeyler daha doğrusu. Minho telefonuna gelen bildirim sesiyle beraber elini cebine attı. Gelen bildirime baktıktan sonra karşısındaki mavi saçlı çocuğa döndü. "Teşekkürler." dedi net bir sesle. Taehyun, hafifçe eğildikten sonra Jisung'un yanından geçip gitti. Jisung ise arabasına doğru adımlamaya başladı.

dead & pretty ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin