5

2.7K 371 555
                                    

slm

cok mutluyum

iyi okumalar ^^

***

Sarı saçlı çocuk, aralık olan kapıdan içeriye girecekken duyduğu şeyle beraber duraksadı ve kapıdan içeriyi izlemeye başladı. Koltuğunda oturan Jisung, ve onun hemen yanında duran Bang Chan'ı görünce kaşları ister istemez çatıldı.

"Her neyse Jisung, ben sigaraya çıkacağım. Gelecek misin?"

Kahverengi saçlı oğlan, kafasını sağa sola salladı ve kahvesinden bir yudum aldı. Chan, şaşkın bakışlarla onu izlerken, "Kafana taş mı düştü senin? Geri çeviremezdin normalde bu teklifimi." dedi ve koltukta oturan genç adama baktı. Daha sonra kafasını salladı hafifçe. Jisung, arkasına yaslandığında derin bir nefes aldı ve elindeki bardağı sallamaya başladı.

"İçmiyorum artık."

Chan'ın duyduğu şey şaşkınlığını ikiye katlarken kaşlarını kaldırdı bu defa. "Neden?" diye sorduğunda Jisung omuz silkti. "Bir sebebi olmak zorunda mı?" kızıl saçlı adam omuz silkerek kapıya yöneldiğinde, "Bunu sonra konuşuruz." dedi. Minho, kendisine doğru gelen bedeni fark ettiğinde telaşla birkaç adım geriledi. Chan kapıyı tamamen açtığında, karşısında öylece duran genç çocuğa baktı.

"Minho?"

Minho telaşla gülümsedi bu defa. "Amirim?" dediğinde Chan'ın arkasında beliren Jisung'a baktı. Chan, kafasını çevirip kahverengi saçlı adama yan bir bakış attı ve tekrar önünde dikilen sarı saçlı çocuğa döndü.

"Çekilirsen çok memnun olacağım Minho."

Minho gelen farkındalıkla beraber kapının önünden çekildi ve Amirine geçmesi için yol verdi. Kızıl saçlı olan yavaş adımlarla oradan uzaklaşırken, Minho da yavaşça kahverengi saçlı adama baktı.

"Neden geldin?"

Aldığı soruyla beraber neden buraya geldiği aklına geldi. Elini cebine attığında Komiseri ona garip garip bakmaya başladı. Ne yaptığını anlamlandırmaya çalışıyor gibiydi. Sarı saçlı çocuk elini cebinden çıkardı. Elinde tuttuğu bilekliği Komiserine uzattığında Jisung farkındalıkla bileklerini yokladı.

"Dün düşürmüşsünüz, arkanızdan geldim fakat yetişemedim."

Jisung teşekkür ederek bilekliği aldı ve bileğine takmaya çalıştı. Fakat beceremedi. "İsterseniz yardım edeyim?". Duyduğu sesle beraber kafasını kaldırdığında karşısında gördüğü yüze baktı bir süre. Aralarında santimler vardı. Biri biraz daha yaklaşsa nefesleri birbirine karışırdı.

Jisung kafasını hafifçe salladı "Olur." derken. Minho, kahverengi saçlı adamın bileğini tuttu ve bilekliği takmak üzere, bilekliği aldı Jisung'un elinden. Saniyesinde taktığı bileklikten sonra geri çekildi.

"Gideyim öyleyse." dediğinde Jisung kafasını sallamakla yetindi yalnızca. Arkasını dönen genç çocuk masasına doğru adımlamaya başladı.

"Bileğimi mi tuttu o?"

Yarım sırıtış arkasını dönen Jisung masasına doğru birkaç adım attı. Odasının kapısı kapattıktan sonra geniş bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

dead & pretty ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin