➥ ten

179 10 87
                                    

Abimle hazırlandıktan sonra Alev'i aradım, maçına gidecektik. "Efendim İzem'im?" Telefonu açtığımda birkaç saniye duraksadım ve konuştum. "Kuzum, neredeydi senin maçın?" Alev uzunca bir süre sesini çıkarmadı, sanırım mekana bakıyordu. "Yahya Kemal Beyatlı Spor Salonu. Halkalı'daki." "Tamam tamam, biliyorum orayı." Biraz daha konuşup telefonu kapattık, abime seslendim. "Abi! Şimdi çıksak iyi olur, Arya'yı alacağız daha." "Tamam, çıkalım hadi."

Abimle arabaya bindik ve ardından Arya'yı da alıp spor salonuna yola koyulduk. Spor salonuna varınca hızlıca park edip tribüne geçtik, Alev'in takımı servisle maça başlıyordu tam. Alev bizi fark ettiğinde gülümsemesi büyüdü.

Maçın çoğu yerinde sadece Alev'e tezahürat etmiştik ancak birkaç yerde güzel sayıları da alkışlamamış değildik. Maç bittikten sonra Alevler soyunma odalarına geçerken çalan Aşkın Olayım ile yüzümü buruşturdum. En yakın arkadaşımı hangi takımda olursa olsun sonuna kadar desteklerdim ama bu şarkı sinirimi bozuyordu.

Arda Alevler soyunma odasına geçtiğinde bir hışımla yanımızdan ayrıldı, Arya'yla göz göze geldik. Sarkastik bir şekilde göz devirip konuştum. "Çocukluklarıyla aynılar hâlâ daha, hiç değişmediler." Kafasını salladı. "Hem de hiçbir anlamda değişmediler, hâlâ birbirlerinden hoşlandıklarından adım gibi eminim." "Kesinlikle Arya, kesinlikle."

Alev soyunma odasından çıkınca vedalaştık ve biz de arabaya bindik. Arya'yı evine bıraktıktan sonra abimle konuşmaya başladık. "Niye öylece ayrıldın bir anda?" "Hiç, aklıma çocukken yaptığımız bir şey geldi, onu tekrarlayayım dedim." Abim konuşmaya devam ettikçe sırıtıyordum, sırıtmamı görünce konuştu. "Neye gülüyorsun yine?" "Hiç." Üstelemedi ve daha da konuşmadan eve geçtik.

•••

Sabah olunca hızlıca hazırlandım, Alev'e haber vermeden Arya'yla alışveriş planı yapmıştık ve evine gidip Alev'i uyandıracaktık. Evden çıktığımda beni arabayla Arya ve abisi Burak abi bekliyordu. Arabaya bindim ve hızlıca Alevlerin evine vardık, apartmana girdiğimizde ve Alevlerin katına geldiğimizde çantamdaki yedek anahtarla -hepimizde birbirimizin evinin anahtarı vardı, doğuştan beri tanışıyor olunca- kapıyı açtım ve sessizce içeri girdik.

Alev'in odasına girince anında Alev'i sarstım. "Uyan çocuk!" Oldum olası Alev benden 5 gün küçük diye ona çocuk muamelesi yapmışımdır, o da bana sataşır tabii bunun karşılığında. Gözlerini hafifçe açıp konuştu. "Ne istiyorsunuz ya?" "Kalk, alışverişe gidiyoruz." Ofladı. "Neden?" "Kaplumbağa deden Alev!" Alev'den bulaşan laflarla konuştuğumda Alev boş boş baktı biraz bana. "Keşke haber verseydiniz, duşa girecektim." Arya konuştu. "Bekleriz, sıkıntı yok." Alev duşa girerken biz de salona oturup Alev'i beklemeye başladık. Hazır olduğunu söylediğinde evden çıktık, önceden çağırmış olduğumuz taksiye bindik. Ben hızlı davranarak öne bindim, ardından Arya ve Alev de arkaya bindi.

Mira'yla mesajlaşıyorduk, birinin mesajlarımı okumaya çalıştığını hissettim ve kafamı döndürdüm, Alev kalkmış mesajlarımı okumaya çalışıyordu. Benim ona baktığımı fark edince sırıttı. "Hayırdır?" "Hayrın sonu bayırdır." Göz devirdim ve telefona bakmaya geri döndüm. "Kimle konuşuyorsun be saatlerdir? Takır takır yazıp duruyorsun." Ofladım. "Kilimcinin kör oğluyla yazışıyorum Alev." Tekrar arkamı döndüm, Alev bana dil çıkarıyordu, Arya ise Alev'e kahkaha atıyordu.

"Mira'yla konuşuyordum, aşırı tatlı kız, onu da çağırdım." Arya konuştu. "Geçen bahsettiğin kız değil mi?" Yusuf'un sevgilisi." Başımı salladım. "Aynen o." Sonra pek konuşmadık ve kısa bir süreden sonra Alışveriş Merkezine vardık, taksi parasını aramızda bölüştürerek verdik ve içeri girdik.

benimle kayboldun, vuralWhere stories live. Discover now