➥ eleven

159 12 46
                                    

Alev'in kulağına eğilip sorumu sordum. "Bugün tanıştığın erkeklerden en samimiyetisizi hangisi?" Alev'in her şeyini, tam olarak her şeyini bildiğim için yeni bir şey sormam gerekiyordu, ortalık karıştırmayı her ne kadar sevmesem de benim sevmediğim kadar Alev bayılıyordu o yüzden sorduğum soru tam Alevlik bir soruydu. Alev beklemediğim bir şekilde çakmağı Yusuf'a uzattı. Taş kağıt makas yaptık ve kazanan Alev oldu, yani sorduğum soru bir nevi ortalık karıştırmayacaktı ve bu şahsen güzeldi.

Sırasıyla herkes soruyor, arada yanıtlıyordu ve eğlenceli bir ortam oluşmuştu, bazen kahkahalardan konuşamıyorduk bile. Beklemediğim bir anda Yusuf çakmağı bana verdi ve oturduğu yerden kalkıp kulağıma fısıldadı. "Bir adaya düşsen, yanına alacağın kişi buradan kim olurdu?" Cevabı içten içe net bir şekilde biliyordum.

Çakmağı yavaşça İsak'a uzattım, herkesin bakışları meraklı bir şekilde üzerimdeydi. Yusuf'la taş, kağıt, makas oynadık ve Yusuf kazanmıştı, harika. "Bir adaya düşsen, yanına alacağın kişi buradan kim olurdu?" Yusuf sorusunu tekrar ettiğinde oturduğum yerde küçülüyordum resmen. İsak'a baktığımda gülümsediğini gördüm, yanımdaki Alev'in diğer yanındaki abimse kafasını öne uzatıp duyduklarını ve gördüklerini sindirememiş bir şekilde bana bakıyordu.

Alev abimin duruşuna kahkaha attı, ardından diğerleri de kahkaha atmaya başlayınca derin bir nefes aldım. Herkes sakinleşince İsak çakmağı abime verdi, kulağına fısıldadı ve abimse belli bir şekilde gözlerini devirerek çakmağı Alev'e verdi.

İsak ve abim arasındaki taş, kağıt, makası İsak kazanınca İsak'ın sorduğu soru tekrarlandı. "Ortamdaki kızlardan hangisiyle çıkardın?" Her ne kadar ikilinin hâlâ birbirlerinden hoşlandığını düşünsem de ben de kendimi abim yerine koyunca en mantıklı isim Alev oluyordu, o yüzden laf etmeyerek sadece güldüm. Alev kızarıyordu, Yusuf, Ahmet ve Bora'dan ıslık sesleri yükseliyordu. Abim hızlıca Alev'e döndü, göz mü kırpmıştı o Alev'e?

Çakmak oynamayı kısa süre önce bırakmıştık, boş boş duruyorduk. Bacaklarıma yatan Alev bana baktı ve konuştu. "Sizin evde alkol yok muydu?" Biraz düşündüm, varsa da nerede olabileceğinden emin değildim. "Bakmamız lazım." Alev bu sefer abime döndü. "Kalk bak hadi." Abimden ses gelmeyince şansını tekrar denedi. "Tamam kızma, kalkıp bakar mısın?" Abim onaylamış bir gülümsemeyle ayağa kalktı. "Kalk bacağımdan da yardım edeyim abime."

İstemeyerek kafasını bacaklarımdan kaldırdı, suratı asılmıştı kedinin. Ben ayağa kalktıktan sonra yerime Arya geçti, Alev'se az önceki pozisyonuna geri döndü, yüzü gülüyordu.

Abimle salondan çıkıp öncelik mutfağa ilerledik. "Dolaplardan birinde olma ihtimali var mı?" "Emin değilim." Alt dolaplardan birine yönelip açtım, dolaptaki şişelere göz gezdirdim, bir tanesini aldım. "Bu mu?" "Hayır, sirke bu." Başka bir tanesini elime aldım ve abime gösterdim. "Aynen, bu." "Sorabilir miyim tam olarak ne içeceğiz?" "Vişne likörü." "Pekala."

Elimde likör şişesiyle beraber salona döndüm, Alev şişeyi görünce yüzünde gülücükler saçacak şekilde mutfağa ilerlemişti, abim de mutfaktaydı. Abim ve Alev bir süre sonra shot bardaklarıyla salona giriş yaptılar ve elimdeli likör şişesini alıp bardakları doldurup tepsiyi yere bıraktılar. "Never Have I Ever oynuyoruz, herkese tamam mı?" Hepimiz sıkılmaktan iyi bir seçenek olduğu için reddetmeyerek tekrar yere oturduk.

Alev telefonunu açtı ve bir cümle okudu. "Daha önce hiç en yakın arkadaşıma yalan söylemedim." Biraz beklemiştik, herkes birbirine bakarken shot atan kimse olmamıştı, diğer cümleye geçmiştik.

Onlarca shot sonrasında herkesin kafası çakırkeyif olmaya başlamıştı, en çok da Alev'in kafasının gittiğinden emindim. Telefonunu alıp ekrandaki cümleyi okudu, ardından da bir kahkaha patlattı. "Daha önce hiç kardeşimin arkadaşına aşık olmadım."

benimle kayboldun, vuralWhere stories live. Discover now