7.BÖLÜM:ACI YAKARIŞ

2.2K 102 41
                                    

Uzun bir aradan sonra gelebildim
sonunda 🥳

Hepinize merhaba karanlığı aydınlatan yıldızlarım 🧡

Bölüm aralarını çok açtığımın farkındayım.
Gerçekten işlerim çıkıyor ve bölümleri yetiştiremiyorum 😔

Ama kendime her hafta bölüm atacağıma dair söz verdim umarım tutabilirim. 

Çok konuşup sizi sıkmayayım. Keyifli okumalar 🌸

Lütfen satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin 🖤


Cumartesi günümü Ebrar ve Rüzgar ile geçiriyordum.Rüzgar birkaç gündür biraz rahatsızdı. Dolayısıyla da her çocuk gibi oldukça huysuz. Sabah arayıp ağlayarak "Ma…maviş seni istiyoyum. Bişe del lüffen."
dediğinde ne kadar kendimi iyi hissetmesem de ona kıyamayıp geleceğimi söylemiştim.

Hazırlandıktan sonra hijyenine güvendiğim pastaneden magnolia ve pasta ; oyuncakçıdan da çok sevdiği legolardan almış ve eve doğru yola çıkmıştım.Şimdi ise Ebrar'ın Rüzgar ile olan imtihanını izlemekle meşgulüm.

"Rüzgar hadi annecim yer misin artık şunu ?"
Ebrar elindeki tabağın içinde bulunan makarna ve yoğurdu son yarım saattir oğluna yedirmeye çalışıyor, peşinden bir oraya bir buraya koşuyordu. Ama Rüzgar bunlara aldırıyor gibi değildi.

"Yemicem dedim." Bu kaçıncı reddedişti artık sayamamıştım. 

Bakışlarımı Rüzgar'ın kanepede uzanan huysuz ifadesinden çekip Ebrar'a çevirdiğimde sabrının kalmadığının bilincine vardım. Ki beni yanıltmadı ve çatık kaşlarıyla kaşığa biraz yemek aldı. Oğlunun ağzına götürdüğü kaşık tekrar havada kaldı çünkü Rüzgar dudaklarını sıkıca kapatıp yönünü diğer tarafa çevirdi. 

"İstemiyoyum. Yahat bıyat meni !." Yüksek sesi ona durgunca bakmama sebebiyet verdi.
Ama aynısı Ebrar için geçerli değildi. Bu kadar zorlaması beni de en az Rüzgar kadar bunaltmıştı.

"Hayır küçük bey dön bakalım anneye.
Yiyeceksin hadi direnme artık bebeğim."

Daha fazla kayıtsız kalamadığımda "Bence sen diretme artık çocuk yemeyeceğim diyor.
Hem böyle yaparak onu da inada itiyorsun." dedim.

Aslında Rüzgar'ın ne kadar inatçı biri olduğunu o da çok iyi biliyordu. O istemediği sürece kimse ona zorla bir şey yaptıramazdı.

"İki gündür doğru düzgün bir şey yemedi.
Yemedikçe de doktorun verdiği ilaçlar ağır geliyor bünyesine. O yüzden yiyecek hadi annecim dön buraya."

Ebrar da haklıydı. Rüzgar bir şeyler yiyip o minik karnını güzelce doyurmadan ilaç içtiğinde daha da kötüleşiyordu. Kuzenime üzgünce bakmaya başladığım sırada Rüzgar tekrar bağırmaya başladı.

"İstemiyoyum ya !"

Oturduğum tekli koltuktan kalkıp yavaşça yanına adımladım. Ancak çeyreğini kapladığı koltuğa oturup suratı asılmış kuzenime kısa bir bakış atıp elimi Rüzgar'ın küçük poposunun üzerine koydum.

"Bebeğim." Seslenişime kayıtsız kaldı ve başını yastığa daha da gömdü.

"Bak annen doğru söylüyor. Bir şeyler yesen olmaz mı ? Sonra birlikte film izleriz."

Hareket dahi etmediğinde elimi sırtında gezdirmeye başladım. Aynı zamanda bana dönmesi için uğraş veriyordum.

"Ama bana bakman lazım... "  Dediğimde ufak nidalar çıkarmıştı istemediğine dair.

Yüzümdeki tebessümle kuzenime seslendim.
Bana döndüğünde Rüzgar'ı ikna edebilecek küçük oyunumu devreye soktum.

"Ben çok acıktım. Rüzgar zaten yemeyecek ya biz kendimize şimdi güzel bir köfte- patates yanına da pilav yapsak güzel olmaz mı ? "

KARANLIĞIN BEYAZIWhere stories live. Discover now