8.BÖLÜM:GEÇMİŞİN HESAPLAŞMASI

1.9K 90 39
                                    

Ben geldim 🥳

Hepimizin kurban bayramı mübarek olsun 💜

Bayram için biraz hüzünlü bir bölüm oldu ama olsun.🙂

Güzel yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen 🌸🧡

Herkesin gizleyip hayatında kendini affedemediği yerler olmuştur. Yani olmuştur değil mi ? 

Sen her ne kadar bunu dışarıya yansıtmamaya çalışsanda zamanla bir yerden patlak verir ve yakayı ele veririsin.

Peki bu yakayı ele veriş sen istediğin için midir ?

Yoksa içinde birike birike fışkırmaya başladığı için mi ? 

İkisi de birer olanak. Ama ikincisinin gercekleşmesi daha olasıdır.

Çünkü insanın içine atıp söyleyemediği çok şey var. 

Bunlar birikip içinde yer kalmadığında da bir söz ya da davranışından anlaşılır ne kadar dolduğun.

Ama en acı tarafı nedir bu birikmişliklerin diye soracak olursanız hiç şüphesiz onca bekleyişin boşa çıkması derim. 

Ne acı değil mi küçük bir umut ışığı için kendini susturmak ? O acı dolu çığlıkları bir şekilde yutmak, aklındaki seslerin seni ele geçirmesi, seni kendine zarar verecek kadar yorması, kalbindeki acının geçmesini bekleyip hiç geçmemesi…

Bu ve dünyanın bize bıraktığı benzer binlerce yaşanmışlık ve yaşanacak…

İnsanın kendini affedemeyişi zordur. Hatta öyle zordur ki her şeyden, herkesten uzaklaşıp kendinle başbaşa kalmaya çalışırsın. Oysa kaçmak ruhuna bir darbe daha indirmekten öteye gitmez. 

Ayaz eve varana kadar geçen sürede bir çok şey düşünmüş ama hiçbir  sonuca varamamıştı.

Yaman evin girişinde arabayı durdurunca arkada oturan adamdan bir hareket bekledi. Ayaz ise daldığı düşünce bulutunda öylece kaybolmuş eve geldiklerinden bile habersizdi.

Yaman onu oradan alabilmek adına dudaklarını aralayıp çekingen ama kendine getirebilecek bir ses tonuyla seslendi. 

"Abi geldik inmeyecek misin ?"

Yaman'ın sesiyle bir anda başını kaldırıp ona  döndüğünde kendine yeni gelmiş gibiydi. Yan tarafta bulunan kapı kolunu açmadan önce 
"Sen dinlen koçum... " deyip arabadan çıkacağı sırada aklına yeni gelmiş gibi ekledi.
 
"Yarınki toplantıyı Ekin'in mekanında ayarla."

Sözleri biten Ayaz, şoför koltuğunda oturan adamın bir şey söylemesine fırsat tanımadan arabadan hızla inmiş kapıyı ardından kapatmıştı.

Arkasından onu öylece izlemekle yetinen Yaman'ın canı bu duruma sıkılsa da şimdi yanına gitse onu daha fazla sinirlendireciğinin bilincinde olarak yerine sinip abisinin gidişini seyretti.

Ayaz evin kapısına yaklaştığında kapıdaki korumaların baş selamlarını önemsemeyerek adamlardan birinin açtığı kapıdan içeri girdi.

Arkasından kapanan kapıyla ilk başta bir duş alıp kaslarını gevşetmek adına merdivenlerden çıkarak karanlığa bürünmüş odasına girdi.

Önce üstündeki siyah ceketi çıkarıp yatağa bırakarak gömleğinin düğmelerini açtı. 

Sonra da soyunup odasıyla banyoyu ayıran cam kapıdan geçerek uzun bir o kadar da rahatlatıcı bir duş aldı.

Belinden düşecek gibi duran lacivert havluyla suyun sıcaklığı yüzünden sis buharıyla dolan banyodan kurtulup odasına geri döndü.

Saçlarından dökülen damlalar göğsünde yol çizerken adımlarını giyinme odasına yöneltti.
Havanın dondurucu soğuğuna rağmen siyah tişört ve eşofman altı giydi. Evin içi hamam gibi olduğundan kışları tişört;yazları ise üstsüz dolaşıyordu. Zaten Yaman ile birlikte yaşadığı için de herhangi bir sorun yoktu.

KARANLIĞIN BEYAZIजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें