kırk yedi

6.2K 675 689
                                    



bu kisi belli bir oranda hazara benzemekte

"pazartesi"
14.29
yusuf hazar






"yuso ya," dedi tekin arkasına yaslanırken. "...ne zaman gelecek seninki?"

yusuf çok kısa bir an telefonunun ekranını açıp saate baktığında "bir saate boşum demişti," dedi. "...maksimum yarım saate gelir."

"ben şahsı tam olarak bilmiyorum bu arada," derken elindeki kahveyi döndürüyordu yasemin. "...ismi hazar, erkek, beşerici, başka?"

"sarışın," diye ekledi tekin. "...ve dediğine göre yakışıklıymış."

"hazar yakışıklı değil amına koyayım." dedi yusuf araya girerek. "onunki farklı bir kategoride değerlendirilmeli."

"yüzde kaç seviyorsun çocuğu?"

"kendimden biraz fazla."

"sen gel ilk beş yüze gir," dedi tekin sigarasını küllükte söndürürken. "...sonra git sosyolojicinin birine âşık ol."

"hazar'ın akademik olarak benden aşağı olan tek şeyi sıralaması amına koyayım."

"ne bu kendini küçük görmeler?" diye araya girdi yasemin. "elemana bunu belli etmiyorsun değil mi? çok üzer."

"ediyorum."

"iyi bok yiyorsun."

"parasal anlamda nasıl bu kişi?" diye sordu tekin.

"iyi."

"on üzerinden?"

"en az dokuz."

"başka?" derken yasemin'in sesi meraklıydı.

"yani nasıl anlatabilirim bilmiyorum." dedi gergin bir şekilde elini ensesine götürürken. "sosyolojide işte, bölüm birincisi şu an. zengin, sarışın, biraz alaycı bir tip. allah'a inanmıyor, hafif yunan, çok fazla küfür etmiyor ama bazen kırıcı şeyler söyleyebiliyor. ismimle dalga geçiyo-"

"kaç santim?"

yusuf boş bir şekilde tekin'in yüzüne baktı. "ikinci ismi özgü," diye devam etti. "...ve çok fazla dil biliyor. izmir'de yaşıyor. evi yüz yılda."

yasemin araya girerek "telefonu ne?" diye sordu.

"iphone işte," diyerek yanıtladı onu. "...bilmiyorum modelini."

"şimdi 7 var, 11 var..."

"11'den aşağı değil galiba."

"bu nasıl bir zenginlik skalası amına koyayım?" diye sordu tekin yasemin'e. "11 kullanıyorum ama param yetmediğinden altıncı yurda geçtim."

"fukara orospu çocuğu." diyerek güldü yusuf.

"ya valla yusuf çok üzgünüm amına koyayım," dedi sıkıntıyla geriye yaslanırken. "...yurdum gitti elimden."

"yusuf," dedi yasemin. "...boyu kaç?"

"uzun."

"senden?"

"çok değil." derken kendisi bile bundan emin olmayacak şekilde göz kırptı.

"siki?"

yirmiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin