²- Kapıya teslimat

11K 838 136
                                    

Merhabalar 💫

2.Bölüm - Kapıya teslimat

Bir şekilde eski hayatımdan kalan anılarla doğdum ve bana içli bir konuşma yaparak ortadan kaybolan ne idiği belirsiz şeyin ardından belkilerle başlayan bir sürü cümle kurdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bir şekilde eski hayatımdan kalan anılarla doğdum ve bana içli bir konuşma yaparak ortadan kaybolan ne idiği belirsiz şeyin ardından belkilerle başlayan bir sürü cümle kurdum.

Belki bu sefer mutlu olabileceğim, sağlıklı büyüyebileceğim bir hayatım olurdu. Şimdiden elemek üzereydim bu düşünceyi çünkü abileri gördükten sonra hevesim kalmamıştı.

Belki kusursuz bir okul hayatım ve bir sürü arkadaşım olabilirdi? Bakın bundan umudum vardı işte. Gerçi zihin yaşımla beden yaşıma uyum sağlamak zor olacaktı ama yapacak bir şeyim yoktu.

Ve daha nicesi gibi bir sürü şey düşündüm.

Ama hesaba katmadığım çok daha büyük bir şeyler vardı tabi...

Bu günler benim için oldukça zorluydu. Özellikle tuvalet ihtiyacı işkenceydi! 21 yaşında bir birey olarak tanımadığım kadınların altımı açıp tüm mahrem yerlerimi görüp ellemesi utanç vericiydi!

Ben iki üç günün hesabını yaparken aslında doğduğumdan beri aylar geçmiş aylaar! Genellikle de uyuduğum için ne altımı açandan haberim vardı ne de hangi hemşireyi işediğimden...

Fakat uyanıkken gelip de açmaya yeltendiğinde beni hapsettikleri akvaryumun içerisinde girmediğim hâl, vermediğim savaş kalmamıştı. İlk başta paçayı güzel sıyırdığımı düşünmüştüm çünkü ben ağlamaktan patlama noktasına geldiğim için uyumamı bekleyip temizliyorlardı. Şimdi ise gözlerim öncesine göre daha uzun süre açık olduğundan bekleme riskini almıyorlardı. Daha doğrusu almışlardı da narin popom pişik olmaya başlayınca ağlamaktan patlasam da kendimi kuvözden atmaya da çalışsam durmamışlardı.  Hatırlamak istemiyorum o anları.

Çok zordu...

Sonrası kolaydı. Altımı ellettirmeye alıştığım iki hemşireden çekinmiyordum garip bir şekilde. Hatta sütten nefret eden ben lıkır lıkır götürüyordum sütleri.

Tabi en ufak şeyde zırlıyor olmak biraz sinirlerimi bozsa da buna da yapacak bir şeyim yoktu. Zihnim bir yetişkine ait olabilirdi ama bebek vücuduna sıkışıp kaldığım için duygularımı kontrol edemiyordum ve yansıtma yeteneğim de bebeklerin ki ile aynıydı. Belki de daha beterdi aklım erdiği için.

Bizim elemanlardan da haber yoktu. Acaba DNA testinde kardeşleri olmadığım falan mı çıkmıştı? Olabilirdi. Kadını o kadar gömdüler ki beklerdim böylesini.

Günlerim uyu uyan ye iç çıkar ve türevleri şeklinde gidiyordu. Arada hemşirelerin dedikodularına eşlik ediyordum o kadar. Hastanenin bütün olaylarına hâkimdim. Kimin eli kimin cebinde biliyordum. Mesela baş hekim bunca sene kendini mesleğine adamış ve simdi, elli yedi yaşında damatlık giymiş. Her yavrum hey! Bu yaştan sonra bir de çocuk yapması yok mu?

küçük ayı ve büyük ayılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin