⁷- Büyük ayılarla anılar

11.9K 921 177
                                    

Duydum ki siz oy verip yorum yaptıkça мai çok mutlu oluyormuş 👉👈

7.Bölüm - Büyük ayılarla anılar

Şu an çok garip şeyler oluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu an çok garip şeyler oluyordu. O kadar şaşırtıcıydı ki güneş batıdan doğmuş, Arap adaları suya gömülmüş, dağlar ayaklanmış olabilirdi.

-"N'aber?"

Ben rüya mı görüyorum?

Kontrol etmek için kafamda ki üç dört tüyü çekiştirdiğimde acımıştı.

Yioo, rüya da değildi.

Kafama bir şey mi düşmüştü yoksa? Sonunda kafayı yemiştim de halüsinasyon mu görüyordum?? Bu Merih'in ikizi niye yanıma oturmuş bana bakıyordu ebesine sövdüğüm?! Ben ne güzel salonda ki koltukta uzanmış masum masum emziğimi emcüklüyordum. Bir de gelmiş selam veriyordu.

Uzanıp tombul elimi uzun parmakları ile tuttuğunda şu anın dünyadaki son zamanlarım olduğunu düşünmeye başladım. Ölecektim bu sefer herhalde. Yoksa başka açıklaması olamazdı bu durumun. Bu adamın elimin üzerini okşamasına, gözlerinin üzerimde gezinmesine bir açıklama bulamıyordu süper beynim.

Buga girmiştim resmen.

-"Neden doğdun ki?" Diye bir soru yönelttiğinde bıkkınlıkla soludum. Sende mi aga? Sende mii?!!! İyi dediğimiz üç gün yaşamıyordu. Ne zararım vardı size ulan? "Meleklerle koşturup huzurlu bir ruh olarak dolanacağına bu iğrençliğin ortasında ne işin var?" Durun. Konu çok başka yerlere geldi şimdi.

Bu abide içimi darlayan, beni çıkmazlara sokan bir şeyler vardı. Ona baktığımda kızaran gözlerinden ağladığını anlamış olmak güneşin dünyama arkasını dönmesi gibi hissettirmiş, saniyeler içinde mahvetmişti beni.

Neden ağlamıştı? Onu bu kadar üzen ve kendini soyutlayan ne yaşıyordu da bu kadar çökmüştü? Benim gibi kimsesiz de degildi ki. Onu karanlığından çekip çıkaracak bir sürü kişi vardı etrafında. Abisi, ikizi, kardeşi... Korktuğunda sığınabileceği, üzüldüğünde ağlayabileceği ya da birlikte gülebileceği ailesi vardı onun. Neyi saklıyordu?

Anlatamayacağı ne olmuş olabilirdi?

Burnunu çektiğinde ellerimizde olan bakışımı çekip yüzüne baktım. Mavi gözleri dolmuştu tekrardan. Acı çekiyordu. İçinde fırtınalar kopuyor, koca dalgalar onu yutuyor yine de gıkı çıkmıyordu. Bu tanıdık his sanki benim canımın acısıymış gibi göğsümün orta yerine bir kor düşürmüştü. Farkında olmadan kollarımı ona uzatırken bulmuştum kendimi. O da sanki bunu bekliyormuş gibi hemen koltukaltlarımdan tutup beni göğsüne yatırmış ve sıkı sıkı sarılmıştı.

Yüzümü boynuna gömüp minik ellerimin birini yanağına koydum. Ağlamayacağıma dair kendime söz vermiştim ama dudaklarım tir tir titriyordu şimdi. Bir bebekten destek alacak kadar mı kötü ve kimsesiz hissediyordu?

küçük ayı ve büyük ayılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin