¹¹- Korku

13.4K 1K 670
                                    

11.Bölüm - Korku

-"Ya ben bebekçe bilmiyorum ki ne diyorsun agu bugu, anlamıyorum?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-"Ya ben bebekçe bilmiyorum ki ne diyorsun agu bugu, anlamıyorum?"

Sen neyi biliyorsun *mına koyayım?! İki saattir şu evde en olmayacak insana casusu anlatmaya çalışıyordum. Durum o kadar vahimdi ki Merih'e kalmıştım ulan. Koltukta yan şekilde dizlerini kendine çekerek oturmuş beni de karnına oturtup sırtımı da bacaklarına dayamıştı. O şekil derdimi anlatmaya çalışıyordum. Ama yok! Beyefendi bebek dili bilmiyormuş! Bakın şu işe!

-"Euuu~ Eee!" Şu küçük sosis dilim de hiçbir haltı doğru dürüst çıkaramıyordu. Alt tarafı beni emanet edeceğiniz dadıyı s*keyim diyeceğim olmuyor! Bu aptal da derdimi anlamıyor. En sonunda Gizem'in kucağına gitmeyip kendimi onun kucağına atmıştım belki bir şeyleri çakar diye ama jeton köşeli olunca... Nerde... Merih bir şeyleri anlayacak?

Güleyim de boşa gitmesin!

Gizem yüzündeki itici ve sahte gülümsemesi ile yanımıza gelip, "Alayım Eren'i, Merih Bey." Dediğinde belimin iki yanında olan ellere tutundum sıkı sıkı. Eğilip almaya niyetlendiğinde ise uzun kollu tişörtünün kollarına küçük parmaklarımı doladım.

Ulan Feza. Beni düşürdüğün hallere bak! Merih'e sığınıyorum ya. Merih'e! Bu evde beni düşürme potansiyeli en yüksek olan insana! Sevgili cinim, sihirli değneğin ile acilen beni büyütebilir misin artık? Altıma sıçmayı geçtim artık sıkıntımı söyleyip ana avrat sövmek istiyorum ben! Anlaşamıyoruz bunlarla.

Dadı bozuntusunun elleri bana değdiğinde yüzümü buruşturarak ağlama duruşu aldım. Çığlık atmak ve zırlamak dışında bir opsiyonum yoktu zaten.

Ha bir de çok fena koku bombası üretiyordum.

-"Tamam, bırak. Bende kalabilir Eren." Gizem'in bana değen ellerini ittirdiğinde Merih'in yüzüne baktım. Nihayet bir şeyleri anlamıştı sanırım. Kaşları ciddiyetle çatılmış dik dik Gizem'e bakıyordu ve elleri beni daha sıkı tutuyordu. Beni böyle sahiplenmiş olması gözlerimi yaşartmadı değil. Sonuçta ağladığımda korkup kaçan birinden bahsediyoruz.

-"Peki Merih Bey. Siz nasıl isterseniz." Diyerek salondan çıktığında Merih'le uzun bir bakışmanın içine girdik.

Tamam anladıysan bırak beni.

Anladın değil mi?

Gram güvenemiyorum nohut kadar beynine.

-"Hani iyi anlaşıyordunuz? Ne oldu şimdi?" Diye mırıldandı. Kim dedi onu ya? Bana Betül'ü bile özletmeyi nasıl başarabiliyorsun aklım almıyor. Bir işi de doğru yapın kardeşim. Daha şimdiden size akıl dağıta dağıta bir hâl olmuştum. Az geliştirin kendinizi. Kafanızın içi doluysa arada bir kullanın. Şaşırtın beni.

-"Hadi gel Mars abiyi rahatsız edelim." Al işte. Merih'in ciddiyet otuz saniye falandı.

Beni boynuna yatırıp ayaklandığında tişörtünü ağzıma alıp kemirmeye başladım. Sonra tükürüklerimden nefret ettiği aklıma gelince boynuna yönelip bir iki dil attım. Huylanıp kafamı boynuna kıstırdığında gülmemek için kendimi zor tuttum. Bayılıyordum bunları delirtmeye. Daha çılgın şeyler yapabilmek için de büyümeyi dört gözle bekliyordum.

küçük ayı ve büyük ayılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin