²⁷- Dilli Eyen 3

13.9K 1.4K 607
                                    

27. Bölüm - Dilli Eyen 3

İnsan büyüyüp geliştikçe mi değişiyor yoksa insanı asıl değiştiren şey çevresinde ki olaylar veya insanlar mı karar veremiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsan büyüyüp geliştikçe mi değişiyor yoksa insanı asıl değiştiren şey çevresinde ki olaylar veya insanlar mı karar veremiyorum. Ölmeden önce hayatımın yüzde kırklık zaman dilimini yaşadığımı düşünürdüm. Bu kadar erken sona ulaşacağımı bilmediğim için en geç ellili yaşlarımda geberip gider, on dokuz yılda bile yaşadığım pişmanlığı göz önünde bulundurursam da fazlasıyla üzgün bir şekilde göçer giderdim.

Tabi bu gördüğüm beyaz ışık ve o ışığın ana rahminden çıkarken ki hastanenin yapay aydınlatmaları olduğunu fark etmeden önceydi.

O günden şu zamana çok da vakit geçmedi aslında. Yaşama Can olarak devam etseydim hala aptalca düşüncelerin dolu olduğu karmakarışık bir zihinle hayatı kendime zindan etmeye devam ederdim yüksek ihtimalle. Fakat şimdi bedenimin, yaşımın, etrafımda ki insanların ve bulunduğum ortamımın değişmesiyle birlikte düşüncelerimin, alışkanlıklarımın ve daha bir sürü şeyimin de değiştiğini görüyorum.

Geçmişte benim için önemli olan birinin canı sıkkın olduğunda elimden geleni yapardım. Ölmeden önce ki son üç dört yılımdan bahsediyorum. Daha eskiye gidersek yeniden öfke problemlerime giriş yapmak zorunda kalırız ve şu an konumuz onlar değil.

Neyse.

Ne diyordum?

He şey! Önemli kişiler falan.

Üzgün olduklarında gerçekten çabalardım ama görmezden gelmek istediğim çok zaman olmuştur. Çünkü insanı zaten kendi dünyası ve özellikle kendi kafasının içi yoruyorken bir başkasının dertleriyle uğraşmak cidden zor geliyordu. Yine de hiçbirine sırt çevirmedim. Ikınarak da olsa bir şekilde yardımcı oldum. Yani ben öyle düşünüyorum.

Şimdi de durum pek farklı değil. Yaklaşık bir haftadır engin denizde gemileri batmış gibi takılan Feza'yla yüz yüze olmak beni delirtiyordu. Yok yok, geriyordu.

Hayır. Garip bir şekilde beni üzüyordu. Çoğunlukla bunalsam da kaçıp gitme dürtüsü bana uğramıyordu hiç. Hem de bir sürü fırsatım ve imkânım varken yapmıyordum bunu. İçimden uzaklaşmak gelmiyordu. İşte bu noktada düşünüyordum değişen ben miyim yoksa çevremin değişmesi mi beni bu hale getirdi diye. Artık doyurmak için canımı dişime takarak çalışacağım işlerim ve sıkıntılarımı saklamam gereken insanlar olmadığı için mi Feza eskisi gibi olsun diye içimde şirinlik yapma isteği vardı?

Yok yok, ne sevmesi canım. Olgunlaştım sadece.

Olgun bir bebeğim ben. Unutmayın.

Ama derdini de anlayamıyorum ki bu malın! Kızla zaten evleneceksin! Konular konuşulmuş, anlaşma yapılmış bu daha neyin depresyonu? Evlendikten sonra kendini sevdirirsin olur biter! Neva sana âşık olmuyorsa bu da onun ayıbı olur açıkçası...

küçük ayı ve büyük ayılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin