13. Bölüm

1.5K 131 28
                                    

13. Bölüm: «Noel»

Kırmızı ve yeşilin uyumuyla ve ördüğü saçıyla tatlı gülümsemesini sundu genç kız. Baykuşun elinden mektubu alırken çekmecesinden çıkardığı yemi masanın üzerine bırakmıştı.

Noel zamanını severdi. Babasıyla Diogan Yolundan seçtiği renkli kazakları, uğradıkları muggle dükkanlarından aldığı bazısı komik bazısı saçma şapka ve taçlarla içindeki coşkulu küçük kız ortaya çıkardı. Sıcak şömine ateşi ile renkli mürekkeplerle yazdığı ve bir o kadarda aldığı noal mektupları onun için her şey demekti.

Noel'de sevdiği ve gıcık olduğu bir çok kişiyle geçirir yanında olmayanları ise kalbşnde saklar mutluluk duyardı.

"Ooo beklediğin mektup geldi demek."

"Bir an beni unuttu sanacaktım Rena."

"Ahaha Regulus'un en son unutacağı kişisin Laresa. Walburga teyzecikten gizli gizli evden baykuş çıkarmak onun için hayli zor olmuştur."

"Doğru."

"Neyse oku mektubunu da aşağı kar oynamaya gidelim."

Potter'lar iki çocuklarının Lupin'le ile olan arkadaşlığından ötürü bir kaç yıldır Noel'i birlikte geçirmeyi alışkanlık haline getirmişlerdi.

Deli dolu iki kız gençliklerinin verdiği enerjiyle tatil boyunca yerlerinde asla durmazlardı. Süpürge üzerinde kar topu savaşı yaparlar, meydandaki noel ağaçlarını yorumlarlar, Laresa'nın pelerini ile anne babalarını şakalarlar ve yine aynı pelerin ile gizli gizli muggle kutlamalarını izlerlerdi.

Regulus'un mektubuna verdiği cevaba dikkat kesilen Laresa bir kaç dakika ciddiliğini korudu ve en son bir gülümseme ile mektubu bitirdi. Oğlanın Noel'i pek neşeli geçmezdi ancak bu sefer Laresa oğlanı ve  Hogwarts'da oda arkadaşı olan kuzenini mektuplarında kışkırtarak küçük bir şaka yapmalarını sağlamışlardı. Tuz ve şekerin yerini değiştirmişler ev cinlerinin hindi ve daha bir çok yemekği şekerli yapmalarına sebep olmuşlardı. Oldukça uysal ve itaatkar biri olan oğlan için bu yeni deneyim yakalanmamaları sayesinde gülerek hatırlayacağı bir anıya dönüşmüştü.

"Dediğim şakayı yapmışlar."

"Yakalanmışlar mı?"

"Hayır." kahkahadan birbirlerine omuzlarını  yaslamış iki kız mektupta geçenleri hayal etmenin etkisiyle neredeyse yere düşeceklerdi.

"LARE, RENA GELİN."

Aşağı kata inince mutfaktaki masaya göz atan genç kız babasının, arkadaşının babasının, abisinin ve abisinin arkadaşlarının ortada duran parşömenden ayırmadıkları gözleri ile ciddi bir konuşma da olduklarını görmüşlerdi.

İki kız annelerinin ellerine tutuşturduğu sandiviçleri alıp dışarı çıkmışlardı. Ölüm yiyen denilen karanlık topluluğun yaptığı saldırılardan safkan ve reşit olmalarına az kaldıkları için iki kız korkmasa bile anneleri tarafından iyi bür nutuk çekilip serbest bırakılmıştı.

"Meydandaki büyücü parkına gidelim." dedi kumral kız.

"Fırfır salıncağa binelim!"

...

Ayaklarımı sallandırırken kendimi oturduğum yerden kaydırmıştım. Yukarıdan aşağı süzülerek indim. Bu yüzden salıncakları seviyorum!

Kenarda bekleyen küçük çocukların kızgın seslerini duyunca gülerek Rena'yı dürttüm. Biraz sokaklarda dolaşabilirdik.

Adımlarımızın karda çıkardığı sesler sohbetimize eşlik ederken henüz kararmamış ama yakında kararacağını bildiğimiz havanın tadını çıkarıyorduk.

Regulus Black: Siyah GülWhere stories live. Discover now