16. Bölüm

1.3K 118 19
                                    

16. Bölüm: «Bıktırmak»

Gelmemişlerdi bile. Ne annem ne babam. Sandığımı götürürken etrafa göz gezdirdim. Henüz cübbe giymeyen öğrenciler ile çeşit çeşit cübbeleriyle aileler göz yorucu bir renk cümbüşü oluşturuyordu.

İnsanın burada aradığını bulması o kadar zordu ki lakin Potter'ların çocuklarını her seferinde aynı noktadan uğurlaması işimi bir hayli kolaylaştırmıştı.

Laresa annesinin yanağına koyduğu öpücükten sonra babasına sarılmaya yeltendiğinde arkadan onlara bakan Regulus'u görmüştü. Küçük kız çocuğu gibi yerinde zıplayarak el sallamış gülerek onu yanına çağırmıştı.

"Küçük kızımın hiç büyümediğini görmek ne güzel." demişti Euphemia.

Klasik bir uğurlama fastından sonra yine geciktikleri için kompartman bulamayacaklarına dair söylenen Laresa'yı dinliyordu sakince Regulus.

"Barty'nin yanına gideceğiz mecbur."

"Of ama ya sevmiyorum onun konpartman ortamını."

"Babası kutsallarla iletişim de kalsın istiyor. Yapacak bir şey yok."

"İş çıktı başıma o zaman oooff oofff."

"Ne işi?"

"Ne işi olacak oraya gideceğim ve kendimden bıktıracağım ki ya şuan kaçıp gitsinler ya da bir daha benimle oturmasınlar."

Oğlanın kahkasıyla kızda gülerken sandıkları çekmişler pencerelerden içeri bakarak akıllarındaki kişiyi aramaya başlamışlardı.

"Tahmin edeyim boş kompartman bulamadınız ve yanıma düştünüz." demişti Barty ikiliye kısık sesle. Oğlan ve kızla yakın olduğu için onların yanında eğlenceli kişiliğini ortaya çıkarabilirken diğerleri yanında çoğunlukla ciddi ve soğuk oluyordu.

"Siz buraya uğrar mıydınız?" diyen Narcissa'ya dönüp omuz silkti kız.

"Boş kompartman bulsak, yayıla yayıla otururuyorduk şimdiye ne güzel."

"Ver sandığını Laresa."

"Kaldıramıyorum." kompartmandaki 6 çift göz onlara bakarken kızın sandığını almak için eğilen Regulus yaptığı sporun faydaları olarak rahatça sandığı kaldırmıştı. Sandığı yerleştirince geri çekilmeye yeltenmiş Laresa ise ona yer açmak için geri geri giderken takılıp boşluğa düşecek olmuştu.

Arkası dönükken oğlan aniden dönüp kızı belinden tutarak düşmesini engellemişti. Gözgöze geldiklerinde kızın kalabalık bir ortamda olmanın etkisiyle yanakları kızarırken oğlan ise zerre utanmamış lakin üzerine uzun uzun düşündüğü hislerin yinelemesiyle kafa karışıklığını hissetmişti.

"Regulus'un refleksleri en çok sana çalışıyor Laresa." diye imalı bir gülüş koymuştu Glen.

"Eee sizin Noel nasıldı?"

"Bak şimdi planı uygulama vakti geldi." diye fısıldayıp göz kırptı oğlana.

"Nasıl geçsin işte klasikti ama neler yaptım biliyor musun?"

"Normalde sabah 8 gibi kalkarım noelleri birileriye erken uğraşabilmek için ama bu sefer saat 5'te kalktım. Erken saatte kara çıkmak istiyordum. Gün yeni aydınlanırlen çıkmak iyi oluyormuş buna karar verdim. Çıktım dışarı taneler küçük küçük. Böyle beyaz beyaz. Bende dedim neden renkli olmasınlar. Gizli gizli boya aldım geldim. Resim yapmaya başladım. Sonra annem kalktı çığlık attı. O renkli kar hiç sevmez. Ceza verdi bahçedeki karları süpürmem için. Kaç saat orada çalıştım. Küreklerle taşıya taşıya karı aldım tepenin aşağısına bıraktım tüm karı. Annemin görüş alanında kalırsa yine kızardı. Beyaz kar takıntılısı. Annem geldi daha sonra uzaktan kar geitrdi koydu asasıyla. Benim üç saat taşımaya uğraştığım işi bir saniye de yapınca küstüm... "

Laresa tek tek, Rena'ın ve diğer Lupinlerin olduğu yerleri değiştirerek, bir çok şeyi anlatmıştı.

Biri kendi söyledikleri ile ilgili yorumda bulununca soluklanıyor o susunca başka kimse yorum yapmaya cesaret edemeden son hız anlatmaya devam ediyordu.

Bir kaç kere başka konu açmaya çalışan olmuştu tabi ama Laresa her seferinde "Ha sen öyle demişken aklıma ne geldi?" diye başlayarak hızlıca anlatmaya başlıyordu.

Bir iki kişi kompartmandan çeşitli bahaneler sunarak ayrılınca Laresa biraz nefes aldı. Konu bulmakta artık zorlanıyordu. Bu yüzden okuduğu büyücü romanlarının baştan sona en detaylı özetlerini vermeye başlamıştı.

"Merlin Aşkına'da da buna benzer bir sahne vardı. Hazır Merlin Aşkına'dan bahsetmişken onu da anlatayım..."

Araba geldiğinde Regulus tüm gün boyunca ilk kez Laresa'yı susturmak için hamle yapmıştı. Laresa ise o kampartmana girdiğinden beri ilk normal hızda sohbetini gerçekleştirip sakince Regulus ile tatlı olarak ne alacaklarını tartışmıştı.

Onun taktiğini anlasa bile, Laresa'nın bir tek Regulus'a karşı normal hıza geçmesiyle gülümsemişti Barty. Sevgili olmadıklarını biliyordu. Regulus ile yaptıkları sohbetlerden çok rahat bunu anlayabiliyordu. Lakin ikisinin sadece arkadaşların birbirine besleyeceği duyguları beslemediklerini de anlayabiliyordu.

Laresa konuşmaya tekrar başlayınca yemeyi unuttuğu pastasını arada ağzına veren Regulus ile ikili gizli sevgili olduklarına dair iddiaların artacağını bilerek devam ettiler

Bir  ara yanlarına ilk defa Malfoy kızı uğramıştı. Kısa süre Laresa'yı dinleyip onun konuşma hızından korkmuşcasına hemen kompartmandan ayrılmıştı zaten. Laresa aslında kendinin böyle anlaşılmasını istemezdi ancak rahatlığını önde tuttuğundan bunu geri planda bırakıyordu.

~~~~

662 kelime

Regulus Black: Siyah GülWhere stories live. Discover now