3.BÖLÜM (MAVİ GÖZLÜ)

227 141 9
                                    

MAVİ GÖZLÜ

(Yaşlı Amca - Yıldızlara Bak)

Gözyaşlarımı silerek çimlerin üzerine oturarak gökyüzüne doğru baktım, simsiyah gökyüzüne delicesine yakışan yıldızlara uzun uzun baktım.

"Ağlamayı bırakır mısın?" Başımı geriye doğru çevirdiğimde Ayaz'ın telefonuna bakarak geldiğine şahit oldum. Ayaz yanıma oturarak telefon ekranını kapattı.

"Yıldızlar ne kadar da güzel parlıyor." Başımı sallayarak Ayaz'a onay verdim.

"Kolundaki dövme de çok çekici, söylemiştim." Gözlerimin kızarıklığı ile Umut'a yandan baktım. Beni nasıl bir maceraya alet etmişti anlayamıyordum. Evleneceğiz bahanesi yetmiyor gibi bir de kolumdan sürükleyip evine getirdi resmen, annem ve ben babamın zorla evlendireceği adamın evindeyiz.

Eğer buradan gitmeye kalkışsam nereye gidecektim, kime gidecektim? Yanımızda ne akrabalarımız ne de başka bir insan vardı, babaannemleri en son 5 yaşımda gördüm daha sonra İstanbul'a taşındık ve hayatımız burada zehir olmaya başladı. İlk kez aldattı annemi, ilk kez yalan söyledi anneme, ilk kez dövdü beni. Saçlarımı uzatmama izin vermedi, istediğim elbiseyi alamadım, bize hayatı bu şehirde zehir etti. Bize hak etmediğimiz hayatı kafamıza vuraraktan gösterdi.

"Ada!" Ayaz'ın dürtmesiyle birden irkildim.

"Ne yaptığını sanıyorsun be sen?" Benim gösterdiğim bu kabalığı Ayaz hak etmiyordu.

"Tamam ya sakin ol kendi kendine konuşunca delirdin sandım." Gülmemek için en ciddi tavrımı sergilemeye çalıştım.

"Evet delirdim, yaşadıklarım beni bu hâle getirdi." Ayaz başını gökyüzüne kaldırarak yandan sırıtmaya başladı.

"Müzik dinleyelim mi?" Başımı gökyüzüne doğru kaldırdım ve çimlerin üzerine uzandım.

"Olur."

Sonuna geldik

Çocuk aklı ermez hiç

Her ayrılığa

Görmez olmasın gönül,

Unutmasın hikâyeyi

O ahşap yazlık evi

"Ne yapıyorsun?" Ayaz'da tıpkı benim gibi çimenlere uzanırken aramızdaki mesafe tek nefeslik kalınca kalkıverdim. Kendimi o kadar korkuyor gibi hissediyordum ki nefes alıp vermeyi unutma derecesine gelmiştim. Sakin kalmak yerine daha da çok sinirlenip çaresizce yerim de kıvranmaya başladım.

"Sakin ol Ada. Ben seni korkutmak ya da sana zarar vermek istemem, böyle bir şeyi asla da yapmam özür dilerim." Kaşlarımı çatıp Ayaz'a derince baktım. Özür dilemişti.

Özür dilemişti.

Hayatımda ilk kez "özür dilerim" cümlesini duymuştu kulaklarım.

"Bir daha sakın..." Ayaz anlamamış gibi tüm siniri ile başını sağa doğru çevirdi, elleriyle yüzünü ovuşturduktan hemen sonra ortam da derin bir sessizlik oluştu.

"Sen iyi misin sana dokunmadım, yaklaşmadım kendine gel, yanında nefes almam da mı suç oldu?" Söyleyecek hiçbir bulamadım, bana hak vermeliydi, kafamın içindeki korkuya içimdeki acıya bana hak vermeliydi.

Ayaz çimenlerin üzerinden telefonunu alıp müziği kapattı.

"Burada kal!" Ayaz'a cevap veremeden arkasına dönüp hızlı hızlı gitti, tekrardan çimenlerin üzerine oturup başımı çimenlere bırakıp dizlerimi karnıma doğru yaslayıp olduğum yerde kıvranmaya başladım başımın döndüğünü hissedince annemin yanına doğru en küçük adımlarımla ilerledim.

BOZUK RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin