14.BÖLÜM( YAĞMUR MU, YOKSA GÖZYAŞI MI?

111 51 4
                                    


Bölüm şarkısı;

"SEZEN AKSU- SARI ODALAR

Havaalanına geleli birkaç dakika olmuştu, gözyaşım diniyor gibiydi, Ayaz valizlerimizi teslim ettikten sonra uçağa binecektik ama bir sıkıntı vardı. Daha önce uçağa hiç binmemiştim, korkmuyordum ama bir tedirginliğim vardı üzerimde.

"İyi misin?" Ayaz gözleriyle gözlerimi buluşturunca istemsizce iyi olduğuma dair başımı salladım. Uçağa bindiğimizde cam kenarına ben oturmuştum, çıkardığı çizim çalışmalarına uçakta devam ederken korkuyla gözlerimi kapatmıştım.

"Ada, korkuyor musun?" derin derin nefes alınca, Ayaz bir şişe suyu bana uzattı, sakin sakin içince az biraz kendime geliyor gibiydim.

"Teşekkürler." Göz ucumla Ayaz'ın çizdiği elbiseye bakmaya başlamıştım ve kendimi bir an o elbisenin içerisinde hayal etmiştim. Siyah, göğüs dekoltesi ve yırtmaçlı pile kırma elbise, muazzamdı adeta, bu elbiseyi kim giymek istemezdi ki?

"Çok yeteneklisin." Ayaz utanırcasına gülümsemişti, ay utanmış mıydı yoksa?

"Çok teşekkür ederim, gidince gerçeğini göreceğiz bu sadece kâğıt üzerinde duran çizimi." İşte şimdi daha da çok heyecanlanmıştım. Camdan dışarı doğru baktığımda havanın rengi sönüktü, uçağa bindiğimiz hava ve şu an ki havanın hiçbir alakası yoktu.

"Biz indikten bir saat sonra yağmur gözüküyor." Şaşırmıştım, iyi de ben böyle olacağını bilmiyordum gerçi ayarlanan kıyafetlerimden de haberim yoktu.

"Kıyafetlerim, bu hava için uygun olmayabilir."

"Merak etme ben her şeyi bildirmiştim, ona göre ayarlamasını yaptılar. Kusura bakma ama dönüş yolunda onlar düzleyemeyecek kıyafetlerini, ön bilgi vereyim istedim." Laf mı çarpıştı Ayaz bana?

"Teşekkürler ama böyle bir bilgiye ihtiyacım yok." Nispet yapar gibi gülümsedim. Ayaz dudaklarını büzerek, gözlerini kısmıştı.

"Ada bir şey sorabilir miyim?" Ayaz'ın bu kalbimi yerinde oynatıyordu.

"T... Tabii."

"Ben sana, yani ben..." Ayaz cümlelerini iyice birbirine karıştırmıştı.

"Ayaz sakince söyler misin?" Telaşlı sesi Ayaz'ın terlemesine sebep olmuştu.

"Korkuyorum Ada, söylemeye korkuyorum." Hah işte şimdi ikimizin de beyni bulanıklaşmıştı.

"Ada biz seninle hangi dünyaya aitiz, nereye gitmeliyiz, nerede kalmalıyız?

Gözlerime bakarak söyle Ada, biz yani sen ve ben nereye aitiz?"

Gözlerimi sama doğru çevirdiğim sıra, cama küçük yağmur taneleri sabitlenmiş aşağı doğru kayıyordu.

"Bak Ayaz, yağmur yağıyor." Ayaz gülümseyerek sıcacık elini yanağıma doğru getirdi, yanağımdan süzülen yaşların kucağıma düşmesine izin vermeden eliyle gözyaşımı sildi.

"Yağmurun canı yanmıyor Ada, bunlar senin gözyaşların, izin ver bunların akmasına izin vermeyeyim." Gülümsedim. Derin bir nefes gözlerimi bir süre kapattım. Hak ediyordun Ada, sonuna kadar hak ediyorsun mutluluğu. Acılarına rağmen, gözyaşlarına rağmen mutluluk senin peşini bırakmayacak galiba.

"Ada."

"Ayaz."

"Doğum günün ne zaman?

"19 Temmuz, ya senin?"

"17 Temmuz." İkimiz de kıkırdamaya başladık. Şaşırmıştık açıkçası.

"Eğer bir gün çocuğumuz olursa 18 Temmuz'a denk getirelim." Ayaz'ın koluna sertçe vurdum. Ayaz ise gülmesine engel olamazken, ben öyle bakakaldım.

"Ahlaksızlık etme!" Ayaz kaşlarını çatarak bana bakmaya devam ederken gülmesi arasında zorla konuşmaya çalıştı.

"Evli bir çiftin çocuğu olması ahlaksızlık değil ki." Sıkıntıyla derin bir nefes aldım. Anlamıyordum nasıl bir karaktere sahipti gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken beni mutlu etmeyi başarabiliyordu.

Uçaktan indiğimiz sıra da yağmurun mis kokusu burnumu sızlatmıştı. Bizim için bir araba gönderilmişti sanırım, biz arabaya biner binmez Ayaz telefon görüşmesi yapmıştı. İçimdeki huzursuzluk sadece annemden kaynaklanarak geliyordu bana, birden nefesim daralmaya başladı.

Midem bulanıyordu, Ayaz'a söyleyemeden başımın dönme etkisi hemen gözlerime zarar vermeye başlamıştı, gözümün önü kararıyordu.

"Ada, iyi misin?" Ayaz'ı bile göremezken inatla iyi olduğuma dair başımı salladım. Ayaz bir su bir de çikolata verince, otele gidene kadar idare ettim. Otele gider gitmez ilaçlarımı alıp bir süre uzandım. Ayaz başımda bekliyordu.

Gözlerim uykuya dalarken Ayaz'ın harekete etmeden yüzümü incelediğini anlayabiliyordum ama onu tersleyecek halim yoktu. 

BOZUK RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin