22.BÖLÜM (RUHUMUN İKİZİ)

38 13 14
                                    

Merhaba canlarım.. Nasılsınız? Arayı açmadan bölümü yayınladım, hatta küçük bir komiklik ekledim.  Meşhur 'Submariner' şarkısını bir de Ayaz ve Ada'da görelim ne dersiniz?  Yorumlarınızı eksik etmeyin benim en büyük destekçilerim sizsiniz. Seviliyorsunuz:) 



Ruhlar da iyileşir, beden fark etmeden.

Ben de seninle iyileştim, sen fark etmeden... Aslında bakarsan sen benimle iyileşecek gibisin, ben fark etmeden.

Sabahın erken saatlerinde uyanmıştım, doğruyu söylemek gerekirse gecem pek de hoş geçmemişti. Günler birbirini kovalarken mevsimler kendini dinlendirerek kovalıyordu. Ve biz insanlar aynı hayatı her an yaşayıp geçiyorduk bu dünyadan. Ayaz'ı sorarsanız iyi diye umut ediyorum. Günlerdir tek kelime etmiyor benimle, hazırladığım kahvaltıyı yemeden işe gidiyor gecenin bir vakti işten dönüyordu. Onu benimle konuşması için zorlamıyordum, onu kıran bendim, bana her adımda ona geriye baktığımı hissettirdim ve gerideki denizden bir türlü kıyıya ulaşamıyorduk.

"Günaydın." Cevap gelmemişti, günler sonra yaptığı tek iyi ve güzel şeydi galiba, kahvaltı yapması. Cevap gelmemişti, tekrar zorlamanın da bir olayı yoktu açıkçası. Birkaç dakika boyunca sadece çatal ve bıçak sesi duyduktan sonra tekrardan söze atıldım, cevap gelmeyeceğini bildiğim halde.

"Bu gün hastaneye gitmem gerekiyor." Çayından bir yudum alırken onaylarcasına başını salladı. İçimden sayısız sabır kelimesini geçirirken onun yaptığı rahatlık beni çılgına çeviriyordu.

"Hazırlan bırakırım, daha sonra da şoförlerden birine haber ederim gelirsin eve." Sesindeki emir kipleri dolu gibi yağıyordu sanki.

"Sen götür ben taksi ile gelirim." Patates kızartmasını ağzında gevelemeye devam ederken basit bir onayla dudaklarını büzdü.

"Sen bilirsin." Çok bilmiş, tabii ben bilirim. Dişlerimi gıcırdatmama engel olamıyordum, ne bir kahvaltı yapma isteği ne de hastaneye gitme isteği kalmıştı.

"Dişlerini gıcırdatma." dedi, başını sağ sol yaparken. Ne yani o kadar belli oluyor muydu?

"Yaptıran utansın." Masadan kalkarken hırkamı önüme alarak yukarı çıkıp hemen hazırlandım. Beyaz bir elbise giyip üzerime deri ceketimi geçirdim ve saçımı atkuyruğu yaptım. Ayaz henüz kahvaltısını bitirmemişti, sepette hâlâ Ayaz'ın ıslak çamaşırları vardı. Kendimle bir kez daha gurur duymuştum. Bu eve içki içip gelemeyecekti. Sepeti boşaltıp makinaya çamaşırları bıraktıktan sonra tekrardan aşağıya indim, Ayaz tabletini alıp kanepeye yayılmıştı, evet ben de Ayaz'ın hazırlanmasını bekliyordum.

"Gitmeyecek miyiz?" Gözlerini tablete odaklamıştı sanırım, ne bana cevap veriyordu ne de bana bakıyordu açıkçası ben burada yokmuşum gibi davranıyordu.

"Gitmeyecek miyiz?" Bir kez daha sert bir tavırla sordum, yine yanıt alamam diye korkarken bu sefer cevap vermeye yelkenir gibi oldu. Ama yine benimle konuşmadı. Tabletini de alıp yukarıya doğru çıktı, birkaç dakika sonra hazırlanmış vaziyette tekrardan aşağı indi. Evet, hazırlanmıştı. Evden çıkmıştık, yol boyunca ikimizde konuşmamıştık, aslında ben konuşmamak için kendimi zor tutuyordum. Benimle şakalaşmıyordu, konuşmuyordu. Haklıydı ama bu kadar da uzatmamalıydı. Hastane kapısının önünde durdu ve etrafına bakındı.

"Gelmeyecek misin?" Umursamaz bir gülüş yanağında belirlenirken yüzümün asıldığını hissetmiştim.

"İyi alıştın beni kuyruğun gibi gezdirmeye işim var benim." Tek kaşı havaya kalkınca, bir süre aval aval yüzüne bakakaldım. Göz kırpıp arabadan inmem gerektiğini söyleyince kendimi aşağılanan yaratık gibi hissetmiştim. Arkamızdan gelen korna sesiyle hemen arabadan indim, sertçe kapıyı çarpıp derin bir hırsla yürümeye başladım. Etrafımdaki herkes gözüme düşman gibi görünse de onların da bir insanoğlu olduğunu aklımın bir köşesine yerleştirdim. Sakin ol Ada! Derin nefesler al, ona ihtiyacın yok. VAR! dedi, kalbimden bir ses. Kalbim dile gelmiş gibi bedenimi ürkütmeye başladı. Var. Ona ihtiyacın var. dedi, tüm bedenim. Aklım, ruhum, kalbim, bedenim ve duygularım 'Ayaz'a ihtiyacın var.' cümlesini bedenimin baştan uca kadar hissetmesine sebep olmuştu.

BOZUK RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin