7.BÖLÜM (BEN?)

173 99 6
                                    


Gözlerimi açtığımda Ayaz'ın odada olmadığını fark ettim. Sanırım ilaçlar beni derin uykuya daldırmıştı, saatin çok da geç olmadığını fark edip üzerime bir hırka alıp bahçeye inmiştim. Bahçede dolaşmaya başladığımda hizmetlilerden biri yanıma gelip Ayaz'ın beni sorduğunu söyledi. Sanırım ben odadan çıktığım an Ayaz eve gelmişti.

"Tamam, geliyorum." Hizmetli gülümseyerek yanımdan ayrılırken Ayaz'ın iyi gibi ama kötü olan enerjisi ile arkamdan geldiğini gördüm.

"Ben de yanına geliyordum." dedim sakin tavrımla. Şu an tek istediğim annemin yerini bilmekti ve Ayaz'ın bu umursamaz tavırlarıyla daha fazla baş edemeyebilirdim.

"Gelseydin keşke, odamıza çıkardık." Ayaz'ın kolunu ittirerek kaşlarımı çattım.

"Mikrop!" Saniyelik olsa da Ayaz ile şakalaşmamız hoşuma gitmiş gibiydi, insan alışıyordu biliyor musunuz en çok da zaman alıştırıyordu. Ben ise her şeye alışmakla yükümlüydüm bu hayatta babamın dayakları, küfürleri, bünyemde oluşturduğu acılara her birine alışmıştım. Ben Ayaz Dinçer ile evliydim zaman beni buna da alıştıracaktı.

"Ayaz, annem nerede?" Ayaz gözlerini kapatarak ofladı.

"Getireceğimi söylemiştim." dedi, kaşlarını çatarak.

"Merak ediyorum." Ayaz yine her zaman olduğu gibi acırcasına gözlerini gözlerime devirdi.

"Ada." Ayaz yanıma yaklaşarak ellerini ellerime uzattı. Karşılık vermediğim sırada Ayaz cümlesine devam etti.

"Bu hayatta karşına ne çıkarsa çıksın ben yanında olmak istiyorum, her şeyi senin iyiliğin için yaptığımı ne olursun unutma." Ayaz'ın tavırları benim gözümde sadece bana acımasıydı. Belki Ayaz gerçekten çok iyi bir insandı ama bir Ayaz ile böyle tanışmamalıydık, bizim karşılaşmamız böyle olmalıydı, çünkü Ayaz'ın varlığını hissettiğim günden beri hayatım her gün olaylı geçiyordu, en önemlisi bir hastalığım olduğunu öğrenmiştim, ilk gün bu evde bayıldığım zaman Ayaz'ın çığlıkları hâlâ gözümün önünden gitmiyordu. Ayaz gerçekten iyi biri miydi?

"Ada?" Ayaz nazlanırcasına gülümsemeye başladı. Kaşlarımı çatarak şaşırdığımı belirttim.

"Parka mı gitsek?" Ayaz'ın bu yumuşak tavrı kalbimi ısındırmıştı, bana parka gidelim mi demişti.

Parka gidelim mi? Belki salıncağa bineriz, belki kaydıraktan hayallerimize doğru kayarız...

"Birlikte mi?" Ayaz gözlerini kırparak elini bir kez daha uzattı.

Bu eller benim cennettim olacaktı, size söz veriyorum...

***

Ayaz ile parka geldiğimiz sıra park oldukça sakindi, Ayaz adeta bir çocuk gibi önce salıncağa, sonra spor aletlerine bindi. Ayaz Dinçer gerçekten içinde bir çocuk vardı, büyümeyi bekliyordu?

Ayaz ile çimlerin üzerine oturduğumuz sırada ben etrafıma bakınırken Ayaz pür dikkat gözlerimin içine bakıyordu.

"Ne oldu?" dedim, dikkatini dağıtırken.

"Ada." Başını omzuna yaslayarak bacaklarını karnına doğru yasladı.

"Gözlerime bakarak söyle Ada, biz yani sen ve ben nereye aitiz?" Gözlerimi devirerek Ayaz'a baktım.

"Eve gidelim." Ayaz gözleri dolmuşçasına bana baktı.

"Ayaz lütfen." Şu an Ayaz'ın yanında durmak istemiyordum, gitmek de istemiyordum ama kalmak da olmazdı. Ayaz tüm sakinliğini bozup ayağa kalktı.

"Yeter artık Ada, sana acımadığımı sana farklı hislerle yaklaştığımı gör." Ayaz'ın sert ses tonuyla ben de ayağa kalktım.

"Ne dediğinin farkında mısın sen Ayaz? Benimle, benimle zorla evlendin, her gece âlemlerde akarken birden beni hayatına aldın zorla." Ayaz gömleğinin yaka düğmesini açarken etrafına bakındı.

"Ömrünün son anına kadar dayak yemeye, babanın küfürlerine razı mı kalsaydım." Ayaz'ın bu sözüne karşılık içimdeki cehennem körüklenmişti.

Bana acıyordu.

İçimdeki organlarım bir olup tepki vermeye başlamıştı, başım dönüyordu, midem bulanıyordu yüreğim sızlıyordu, en çok da kalbim acıyordu. Tıpkı Ayaz'ın bana acıması gibi acıyordu kalbim.

"Beni anneme götürür müsün?" Ayaz'ın üzerindeki bu gerginlik gerçekten beni ürkütüyordu. Ayaz'ı tam da şu an olduğu yerde bırakıp unutmak istiyordum.

"Konu biziz Ada anlıyor musun?" Bu oğlan gerçekten kafayı sığırmış gibiydi.

"Biz diye bir şey olmadı olmayacak Ayaz sen bunu anlıyor musun?" Elim ayağım tir tir titremeye başlamıştı, bu konuşma keşke hiç yaşanmasaydı. Ayaz bir süre kısık gözleriyle pür dikkat gözlerime bakakaldı. Ayaz'ın bu bakışıyla yutkunmaya çekiniyordum. Ayaz beni seviyor gibiydi, beni istiyor gibiydi ama ben bu yaşıma kadar sevgi nedir görmemiştim ama acının tarifini herkesten de güzel anlatırdım ama sevgi denilince her sene sınıfta kalıyorum. Ayaz bir süre daha böyle bakma.

Gözlerimden süzülen tek bir yaş ile Ayaz eve gideceğimizi söyledi, ağlamak istemiyordum, daha fazla bu hayatta acı çekmek istemiyordum. Ben de herkes gibi mutlu olmak istiyordum, ben de gülüp kahkaha atmak istiyordum ben sevmek istiyordum...


BOZUK RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin