Remus dizine yatmış olan Regulus'un saçlarını okşuyordu yavaş yavaş. Küçük kedisinin sırrı açığa çıkmıştı. Regulus, James'in Sirius'a söyleyeceğine emindi. James'i tanısa böyle düşünmezdi emindi ama şimdi stresten ne yapacağını bilemez haldeydi.
"Remus abim benden niye nefret ediyor?" Regulus'un sorusuyla donup kalmıştı Remus. Verecek bir cevabı yoktu. Sirius neden nefret ediyordu Regulus'tan?
Huysuz huysuz etrafa bakındı Regulus. Bir yerden James çıkıp 'kediye dönüş çabuk seni sevmem gereken konular var.' diyecekmiş gibi hissediyordu.
Yavaşça sokuldu Remus'a. "Potter neden bana takıntılı? İki gündür gözünü üzerimden ayırmıyor suç işlemiş gibi hissediyorum."
Remus başına masaj yapmaya başladığında gülümsedi. "Evans'a ilanı aşk etmekten sonra favori aktivitesi senin tüylerini sevmek ve seni izlemek oldu sanırım."
"Neden beni izliyor ki o?" Remus hafif sırıtıp Regulus'un saçlarını dağıtır. "Aşık olmuş. Cazibene kimse dayanamıyor Reggie, yataklara düştü aşkından." Regulus gözlerini devirip Remus'un kucağından kalkar. "Çok komik Remmy! Çok gülüyorum ben şuan."
★☆★☆
James, Regulus'u izliyordu. Bahçede çimlerin üzerinde uyuya kalmıştı Regulus. Bir tablo gibiydi. İzlemesi zevkliydi, herkes anlamazdı Regulus'u. Bir sanatçının ustalık eseri gibiydi. Çok güzeldi.
Çimlere yayılmış saçları çok güzel görünüyordu. "Potter, Evans'a mı aşıksın bana mı karar ver." Gözleri hâlâ kapalıydı Regulus'un.
"Uyumuyor musun sen? Gözün kapalı görmeye başladığını düşüneceğim artık." Yavaş adımlarla Regulus'a yaklaşıp saçlarına dokunur. Regulus gözlerini aniden açmış ve James'e bakmıştı. James bir anlığına duraksamış ve sevimli sevimli bakmaya başlamıştır Regulus'a. "Tüylerim bitti saçlarım mı başladı? Tamam bakma öyle şirin şirin sevebilirsin."
"Nasıl gözlerin kapalı anlıyorsun geldiğimi?" Regulus hafif sırıtıp dikleşir. "Hissediyorum James."
"Gerçeği söylemen gerek yoksa sonsuza kadar sana sürekli bunu soracağım." Regulus hafif gülmüş ve James'in yüzüne yaklaşmıştır. Dudakları arasına sadece bir kaç santim mesafe vardı. "Kokundan tanıyorum Potter. Unutma, ben bir kediyim koku duyum iyidir. Güzel kokuyorsun."
James duyduğu şeyle duraksamış ve kızarmıştı. Kedi Regulus'u kucağından indirmiyordu normaldi kokusunu tanıması ama bu hoşuna gitmişti.
James'in dizine uzanıp saçlarını okşamasına izin verir. "Güzel mi kokuyorum?" Regulus başını sallamış ve James'in yanağını okşamıştı. "Sen neden kafayı taktın bana?"
"Ben mi takmışım kafayı? Yoo, yok öyle bir şey. Kafanda kuruyorsun Black."
★☆★☆
Remus sırıtarak izliyordu iki arkadaşını. Çok yakında sevgili olacaklarına bütün parasını ortaya koyabilirdi.
Çok güzellerdi birlikte. İkisini ayrı düşünemiyordu. Aralarında olan çekimi bütün okulun bildiğine emindi.
"Aile var yemeyin ulu orta birbirinizi!" Remus'un sesini duyan Regulus büyük bir kahkaha atmıştır. James bulduğu bir taş parçasını Remus'a atmıştı. Remus'ta dayanamayıp kahkaha atmıştı, James sinirle bakıyordu Remus'a.
Regulus hafif kalkıp dudağına yakın bir yere öpücük kondurunca James bir domates kadar kızarmıştı.
"James'e eziyet etmekten zevk alıyorsun sanırım." Regulus gülerek başını salladığında James çatık kaşlarla ona bakmaya başlamıştır. "Hain kedi."
"Hey! Ben uslu bir kediyim." James alayla gülümsediğinde aklına Peter'ı öldürmek için yaptığı şeyler aklına gelmişti. Yine de o uslu bir kediydi. Kedilerin görevi pis sıçanları öldürmekti. Yani Regulus uslu bir kediydi ve sonsuza kadar bunu savunacaktı. "Hala uslu bir kedi olduğumu düşünüyorum. Kötü olan sıçan!"
Regulus'un huysuzca söylediği şeylerden sonra hem Remus hem James gülmeye başlamıştı. Gıcık insanlar. Kedi olduğunda onları pençeleyecekti. Regulus'un neresi kötü kediydi.
Regulus bir Sibirya orman kedisi medyada ki kedi gibi görünüyor.
Medyaya fotoğraf ekleyemiyorum buraya bıraktım kediyi
Bu da benim kediciğim
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Evet ona elbise giydirdim AMA SUNA BAKIN ÇOK GÜZEL ÇIKMIŞ
