Blood On My Hands

Yeni Karanlık Lord

Dolunay zamanı yaklaşıyordu ve Remus fazla huzursuzdu. Kedi Regulus kendini sevdirmek için gelmemişti uzun zamandır. Biliyordu Regulus'un daha önemli işleri ve kendi sorunları vardı ama onu yanında istiyordu. Küçük kardeşi gibi gördüğü arkadaşını özlemişti.

Küçük kedi birden kucağına zıplayınca korkuyla baktı ona. "Öyle aniden gelinir mi küçük aslan?" Regulus homurdanıp Remus'un kucağına yatmış ve mırlamaya başlamıştı. Remus gülümseyip Regulus'u sevmeye başlar.

"Bebeğimin geldiğini niye söylemiyorsun Moony!"James hızla kediyi kucakladığı zaman kahkaha atar Remus. Regulus komik bir ifadeyle bakıyordu James'e ve kaçmaya çalışıyordu, James onu sıkı sıkı tutmuş bırakmıyordu. Peter odaya girip küçük kediyi görünce olduğu yerde sıçrayıp odanın diğer ucunda kaçtığı zaman Sirius kahkaha attı.

"Ne o Peter? Küçücük kediden mi korkuyorsun?" Oturduğu yerden kalıp James'in kucağında ki kediyi öpmek için yaklaşır, Regulus dudağını pençeleyip burnunu ısırdığı zaman Remus ve James yüksek sesle gülmeye başlamıştı. "Hain kedi..!" Sirius'un isyan dolu sesini duydukları zaman gülüşleri artmıştı.

"Size söyledim o bir canavar!" Peter'ın bağırarak söylediği şeyle Regulus gözlerini devirir. "Sensin canavar! O benim küçük bebeğim." James Regulus'u daha sıkı tutmuş ve Peter'a kötü kötü bakmıştı.

★☆★☆

Çapulcular, Sirius ve Peter yaraları için hastahane kanadına gitmişlerdi kedi Regulus'la birlikte. Peter Regulus'tan kaçamamıştı ve pençelerinin tadına bakmıştı. Regulus sanat eserine memnunca bakıyordu. Sirius arada kaynamıştı onları ayırmaya çalışırken pati yemişti.

James sırıtarak küçük aslanını öptü. Küçücük haliyle dövmüştü Sirius ve Peter'ı.

Remus onaylamazca bakıyordu küçük kediye. "Biz buna aslanın kalbi demekle hata mı yaptık acaba? Daha çok yılanın kalbi gibi." Sirius'un dediği şeyle gülmemek için kendini tuttu James. Eh haklıydı yılanın kalbi de uygun olabilirdi.

Regulus kükrer gibi miyavladığında Sirius gülümsedi ve başını salladı.  "Peki sen aslanın kalbisin kedi Regulus. Kardeşim kadar sinir bozucu olduğunu söylemiş miydim?"

Regulus Sirius'a tekrar pençe attığında ortalık karıştı.

Bir kaç dakika sonra da atıldılar hastahane kanadından. Regulus hiç pişman değildi aklı hâlâ ısıramadığı yerlerdeydi.

★☆★☆

James Regulus'u göğüsüne yatırmıştı. Kesinlikle bunun için onu zorlamıyordu(!) canım ne alakası vardı.

Regulus kafasını James'in boynuna gömmüştü ve ara ara boynunu yalıyordu. Belki gıdıklanırdı ve Regulus'u özgür bırakırdı. Beklediği gibi olmadı Potter arsızdı. Gıcık Potty!

Boynunu ısırdığı zaman James onu bırakmak zorunda kaldı. James'ten kurtulunca arkasına bakmadan kaçtı kedi Regulus.

Potter'ın peşinden geldiğini anladığı zaman hızını arttırdı.

★☆★☆

Regulus yapmayı sonunda bitirdiği iksirini şişeye koydu ve Remus'a götürdü. Adını kurtboğan koymuştu yapıldığı bitkinin adıydı oldukça karmaşık bir iksirdi ama Remus'a iyi geleceğini umuyordu.

Kütüphaneye girdi ve Remus'u tek başına otururken görünce gülümsedi. İksiri masasına bıraktı ve ordan uzaklaştı.

Remus iksiri fark edip üzerinde ki notu okuduktan sonra gülümsedi. Küçük kedisinin uzun zamandır bunun üzerinde çalıştığını biliyordu. İyi bir arkadaştı Regulus ve bir gün Remus'a ihtiyacı olursa memnuniyetle onun için orda olacaktı.