Kedi

206 23 287
                                    

James sıkıntıya iç çekti ve kucağındaki yavru kediyi mıncıklamaya devam etti. Sirius Regulus hakkında söyleniyordu ve kedi Regulus düşmanca ona bakıyordu.  En sonunda dayanamayıp Sirius'un yüzünü pençelediği zaman James kendini tutamayıp gülmüştü.

Remus, Sirius'un yüzünü temizleyip pençe izlerinin derin olduğu yerlere özenle yara bandı yapıştırırken Peter göz devirdi. Remus'un, Sirius'a yakınlığından hoşlanmazdı Peter. Remus tehlikeliydi onun gözünde, insanlardan uzak durması gerekiyordu.

"Biliyorsunuz o baş belası kediyi hâlâ astronomi kulesinden atabiliriz." Regulus gözlerini devirip Peter'a pençe attığında Remus sırıttı. Regulus kedi olsa bile Regulus'tu. 

James, Peter her yeri birbirine katıp Regulus'a saldırdığı sırada kediyi omuzuna attığı gibi gryffindor yurtlarından çıkardı. Küçük kedisi zarar görmek için fazla değerliydi.

★☆★☆

Regulus kütüphanede yasak bölümü kurcalıyordu. Profesörlerden izni vardı bu yüzden rahattı. Kara büyü kitaplarına tek tek bakıp inceliyor ve sonra yanına alıyordu. Karanlık lord olacaksa şimdiki lordu devirmesi lazımdı ve bunu boş boş oturarak yapamazdı. Slytherin içinde belli sınıflar vardı, Regulus en tepedeydi ve kendisi gibi olanlarla konuşması gerekiyordu. Onların kafalarına yeni bir karanlık lord fikrini işlemeye başlamıştı bile.

Safkan geleneklerini ve adetlerini geri getirme konusunda voldemort başarısızdı. Sadece insanları öldürüyordu, aklını kaybetmiş bir deliydi o. Bunu gelecekte ölüm yiyen olma fikrine sahip insanlara gösterip gözlerini açıyordu.

Geleneklerin üzerine düşmesi gerekiyordu sonrasında da büyücü ve muggle dünyalarını tamamen ayırmak için yollar bulmalıydı. Mugglelar tehlikeliydi. Yalnızca bir kaç yüzyıl öncesine büyücüleri yakıyor ve cadı avları düzenliyorlardı. Şimdi daha büyük silahlara sahiptiler büyücüleri yok etmeleri fazla kolaydı. Mugglelar anlamadıkları şeylerden nefret edip onları yok etmeye çabalardı, Regulus açığa çıktıkları zaman büyücü ve mugglelar arasında savaş olacağını öngörüyordu.

Muggle doğumlular doğdukları zaman tespit edilip büyücüler için olan bir yetimhaneye bırakılabilirlerdi. Böylece aileleri sorun yaratmazdı ya da ailelerine bir antlaşma imzalatabilirdiler. Büyünün varlığını birine söylemeye, ima etmeye ya da göstermeye çalıştıkları zaman anılarını silecek bir büyülü antlaşma.

İkinci seçenek ışığa meyilli insanlar tarafından daha kabul edilebilir bir şeydi ama Regulus'un tercihi birinci secenekti. Büyücü çocuklar mugglelar tarafından istismar ediliyordu. Büyücü bir çocuk büyücü bir aileyle büyümeliydi. Mugglelar tarafından saldırıya uğrayabilirdi çocuklar.

Regulus mugglelardan gerçekten hoşlanmıyordu ve onların çocuklarının gelip geleneklerini muggle gelenekleriyle değiştirmesi sinir bozucuydu. Onların dini büyüyü yasaklıyor ve büyücüleri öldükten sonra yakacağını söylüyordu. Büyücüleri böyle yaratan tanrının kendisiydi neden kendi yarattığını lanetlesin ki?

Muggle saçmalıklarından uzak durmalıydı büyücü çocuklar. Kafalarını bu gibi şeylerle karıştırmamalı derhal o aptal dinlerden uzaklaşmalılardı. Büyücü olmak özel bir şeydi. Büyücülerin nesiller boyunca doğduğu bir ailede doğmak şerefti  ve safkanlar bunu biliyordu. En azından eskiden bildiklerine emindi Regulus. Şimdi bir kaç tane gerizekalı gelip muggle sempatileriyle çocukların kafasını karıştırıyordu. Büyücü olmak özel bir şeydi nasıl olurda mugglelara bakıp onların daha iyi olduğunu söylerlerdi?

Onlar barbardı. Kendi içlerinde birbirlerini öldürüyor, silahlar yapıyorlardı. Biraz daha fazla para için yapmayacakları alçaklık yoktu. Güç için kendilerini satabilidiler. Her yıl daha büyük silahlar yapıyorlardı. Kendi insanlarını doktorluğu şifacılıkla karıştırıp öldürmüşlerdi yıllarca. Ah ve kadınlara karşı davranışları vardı.

Blood On My Hands Where stories live. Discover now