Blood On My Hands

abi sorunları

Noel yaklaşmıştı ve Regulus annelerinin hem kendisini hem Sirius'u eve çağırdığını biliyordu. Sirius'un gitmeyeceğinden emindi ve annesinin tüm öfkesiyle kendisi uğraşmak zorunda kalacaktı.

Babasının hep olduğu gibi ortalıklarda olmayacağına emindi. Eğer evde olsaydı Regulus bu muameleye katlanmak zorunda kalmazdı. Babası abisiyle pek ilgilenmese bile Regulus'u severdi. Onun kendisini sevdiğinden emindi Regulus.

Annesinden onu koruyan genelde babası olurdu. Çok küçük yaşlarda abisi de onu sever ve korurdu ama Sirius şimdilerde Regulus'a ne olacağıyla ilgilenmiyordu. Abisi kendisini düşünüyordu hep olduğu gibi.

Regulus daima abisinin yedeği olduğunu biliyordu. Eğer o hata yaparsa Regulus'un hata yapma şansı elinden alınırdı. Sirius ne kadar özgürse Regulus o kadar tutsaktı. Biliyordu bir gün o gidecekti ve kendisi onun özgürlüğünün bedeli olacaktı.

Sirius Gryffindor'a girdiği için Regulus'un Slytherin olmaktan başka şansı yoktu. Sirius aydınlık tarafta savaşacağı için Regulus karanlık tarafta olmalıydı. Sirius bir serseri olduğu için Regulus bir beyefendi olmalıydı. Sirius'un olamadığı herşey olmalıydı. Sirius'un olduğu hiç bir şey olmamalıydı.

Dersleri mükemmeldi Sirius'un aksine. Öğretmenlerle arası mükemmeldi. Sınıfının birincisiydi. Parlak bir öğrenciydi Regulus. Sirius'tan daha iyiydi.

Ondan önce animagus olacak kadar yetenekliydi. Ondan önce Remus'un kurt adam olduğunu anlayacak kadar bilgiliydi. Regulus mükemmeldi. O mükemmel olmak zorundaydı.

İyi bir safkan varisi olmak için uğraşıyordu. En iyisi olmuştu. Regulus denediği hiç bir şeyde başarısız olmamıştı. İstediği şeyi alırdı daima.

Elleri titriyordu. Mükemmel olmasına rağmen abisi yüzünden yine ceza alacaktı. Hiç bir hata yapmamıştı! Sırf o aptal başarısız olduğu için hayatı elinden alınıyordu. Yakında Sirius'un nişanlanması gerekiyordu. Bu demek oluyordu ki Regulus onun yüzünden nişanlanacaktı. Paşamız evlenmezdi çünkü!

Abisinin bir an önce gitmesini diliyordu. Her şeyi daha kötü yapıyordu Sirius.

O hayatını mahvediyordu.

★☆★☆

Stres atmak için animagus formunda Peter'a eziyet etme kararı almıştı Regulus. Arada yanlışlıkla (!) Sirius'u pençeliyor ve James'e pati atıyordu. Peter'ın kollarının her yerinde çizikler vardı ve Regulus her birini yaparken zevk almıştı. Yüzüne pençe attığı sırada Remus ensesinden tutup kucağına almıştı kendisini. Huysuzca miyavladığında Remus yüzüne bir sürü öpücük kondurmuş ve onu sakinleştirmişti.

Gıcık kurt! Ne vardı biraz fare avlasaydı! O iğrenç yaratık ölse umrunda olmazdı Regulus'un. Bir an önce kaçıp gitmesini diliyordu o yalaka farenin. Remus'a kuyruğuyla bir  kaç kez vurduktan sonra pes edip burnunu ısırdı. Eğer kucaktan inmiyorsa kucağına alan insanlara acı çektirecekti.

Remus onu kucağından hızla indirdiği zaman koşarak iğrenç fareye pençe atmıştı. James onu aniden yakaladığı zaman huysuzca miyavladı ve Potter'a sokuldu. İyi be! Yemedik farenizi. Pis fare severler.

Regulus bir süre sonra James'in kucağında uyuyunca James şefkatle gülümsedi kediye. Regulus olabildiğince sokulmuştu James'e. Çok şirin görünüyordu ama uyanır diye öpemiyordu James.

Küçük kediciği bugün fazlasıyla sinirliydi. Uyumak ona iyi gelir diye düşünüyordu James. Noel zamanı yaşayacaklarını bilmiyordu bu yüzden bunu ufak bir sorun sanmıştı. Keşke sandığı gibi ufak bir sorun olsaydı.

Noel zamanı geldiğinde ve Regulus eve tek gittiğinde büyük bir ceza aldı. Abisi yüzünden ilk kez ceza almıyordu ve artık bıkmıştı. Annesinin artık ona kızmasını engelleyecek tek şey vardı aklında, ölüm yiyen olmak.

Sonuçlarını düşünmedi. İlk kez sadece bir anlık rahatı için böyle bir şey yaptı. Annesine gitti ve ölüm yiyen olmak istediğini söyledi. 14 yaşında ölüm yiyen olmak istedi ve kendi hayatını mahvetti. Abisine olan kızgınlığı ve kırgınlığı yüzünden yapmıştı bunu.  Ona inat olsun diye.

Bölüm sonuuu

Karicim seni seviyorum iyi okumalar eeeeqaaaaa diyorum ve kaçıyorum