Blood On My Hands

Final

Harry mezarlıktan çıktığı gibi yeni sevgili(!) sihir bakanları olacak olan Regulus Black'in konuşma yaptığı yere gitti. O adam kötüydü, durdurulması gerekiyordu. Savaş bitirilmeliydi.

Draco ile bu konu hakkında konuştuğu zamanı anımsadı, o sonuna kadar Regulus'u savunuyordu. Ona katılmak istediğini söylemişti Harry'e.

Olmazdı, Harry'i bırakamazdı. Draco onu deli ediyordu, annesinin katiliydi Regulus ve Draco ona katılmak istiyordu. Sevgilisi neden Harry'e bunu yapıyordu? Konuşmanın yapıldığı yere vardığında şapkasıyla biraz daha gizledi kendisini.

Draco'yu Regulus'un yanında gördüğünde şokla baktı ona. Nasıl yapabilirdi bunu? Regulus'u Harry'e tercih etmişti. Yumruklarını sıktı, Siri amcası ve babası onu fark ettiğinde hızlıca yanına gelmişlerdi.

Sirius ve Remus, Regulus ve James arasında bir tercih yapmışlardı bu yüzden Remus amcasını hiç tanıyamamıştı.

Remus'un tercihi Regulus olmuştu, sevgilisinden ayrılmak pahasına arkadaşının yanında durmuştu. Bir zamanlar onun Remus'un yanında durduğu gibi Regulus'un hemen yanında duruyordu.

Regulus kurt adamları topluma katmanın bir yolunu bulmuştu. İtirazlar umrunda olmamıştı, Remus'a karanlık sanatlara karşı savunma öğretmenliğini vermişti.  Harry onu hogwartsta gördüğü kadar tanıyordu bu yüzden.

Remus Lupin ön saflarda Regulus Black'in yanında duruyordu, tıpkı Draco gibi o da oradaydı hemen o katilin yanındalardı.

Asasını daha sıkı tuttu. Bu iş burda bitecekti. Savaşın sonunu getirecekti.

Vaftiz babası omuzunu tutup güven verecek şekilde sıktı. Sirius'a baktığında özlemle kardeşine ve eski sevgilisine baktığını gördü.

★☆★☆

1979

Regulus, Sirius'un kahvesine hazırladığı sıcak çikolatayı ekledi ve karıştırdı. Kendi kahvesinin ve sıcak çikolataların yanına koydu Sirius'un çikolatalı kahvesini.

Tepsiye birlikte yanlarına gittiğinde James parlayan gözlerle baktı Regulus'a. Sirius'un hızla kahvenin ve sıcak çikolatanın birine uzandığını görünce ellerine vurdu. Kararsız abisine her seferinde hem kahve hem sıcak çikolata yapmaktan sıkılmış sıcak çikolatalı kahve yapmıştı ona. "Kırmızı bardağı al Sirius seninki o bakalım beğenecek misin."

"Bana kahve ve sıcak çikolata yapmaktan bıktın mı? Kahve mi yaptın sıcak çikolata mı?"

"İç görürsün." Abisinin üzerine atlayacağını tahmin edip tepsiyi bıraktı ve abisinin tepkisini bekledi. Sirius ona atlayıp sarıldığı zaman elindeki çikolatalı kahve iki kardeşin de üzerine dökülüp ikisini de yaktı.

★☆★☆

Asasını daha sıkı tuttu Sirius. Birazdan buraya azınlık olarak kalmış olsalar bile dumbledore'un adamları gelecekti.

Bugün bu savaş bitecekti. Kazanırlarsa kardeşi öldürülecekti. Onun Regulus'u, küçük kardeşi, Sirius kâbus gördüğünde yanına koşan miniği. Onun için okuduğu masal kitaplarından masallar seçip anlatan küçüğünün karşısındaydı bu gece.  İkisi de masallar için büyümüştüler.

Derin bir nefes aldı ve gelenleri inceledi.

Saldırı başladığında etraf toz altında kaldı. Cesetler birbiri ardından yere düşüyordu etraf kan gölüne dönmüştü Tom Riddle'ı gördüğü zaman etrafına baktı Sirius. Tom burdaysa babası da  burda demekti.