Harry Potter

143 23 185
                                    

Sirius ve Regulus'un ne konuştuğunu Remus ve James öğrenemediler. Sessiz sakin kahvaltılarını yaptılar.

O günün üzerinden aylar geçti yeni bir karanlık lord olduğu ortaya çıktı. James kim olduğu hakkında sürekli fikir belirtiyordu ama Remus ve Sirius sessizdi. Regulus olduğunu biliyordular.

James ve Regulus o günden beri konuşmamıştılar. Remus okuduğu gazeteyi hızla kapattığı zaman James merakla ona baktı. "İlginç bir şey mi var?"

"Yok." Remus gazeteyi kenara fırlatıp James'in ağızına bir şeyler tıkmaya başlamıştı. "Hiç ilgi çekici bir şey yok. Bal yedin mi sen? Bal da ye bak arkandan ağlar."

"Sevgilim, başını mı çarptın? Niye James'e yediriyorsun bana yedir çabuk." Sirius hızlı hızlı Remus'un kucağına geçmiş ve sokulup ağızını açmıştır. "Çabuk yedir bana. Bak bekliyorum."

James arkadaşlarına bakıp gülümsedi. En azından onlar mutluydu. Regulus'u özlüyordu. Gülümsemesi yavaş yavaş soluyordu. Boşta kalan gazeteyi eline alınca Remus panikle gazeteye uzansa da James'ten alamadı.

İlk sayfadaki haberle donup kaldı. Regulus'un fotoğrafı sayfayı kaplıyordu. Onu yakından tanımayan kimde yüzündeki mat siyah maske yüzünden onun Regulus olduğunu anlamazdı. Yıldızları kıskandıracak gözleri ışıl ışıl parlıyordu fotoğrafta ve cübbesi rüzgar yüzünden uçuşuyordu, çok güzel görünüyordu.

Yeni karanlık lordun fotoğrafı olduğu haberin her yerinden belliydi. Karanlık lord olmuştu. James onun ışığı olmak istemişti ama Regulus'un ne kadar karanlığa battığını şimdiye kadar fark etmemişti. Gazete elinden kayıp düştü, Regulus ondan bu yüzden ayrılmıştı. James'in onaylamayacağını biliyordu bu yüzden James'ten uzak durmuştu.

★☆★☆

Regulus ellerindeki kanı özenle yıkayıp temizledi. James duvara yaslanmış onu izliyordu. Gözleri suya karışan kana kaydı ve yutkundu. Dakikalar sonra dayanamayıp konuştu. "Regulus sen ne yaptın?"

"Yapmam gerekeni yaptım."

"İnsanları öldürüyorsun! Bir savaş başlatıyorsun ve birileri ölüyor! Neden zarar veriyorsun Regulus..? Neden bunu yapıyorsun!" James'in sesi sona doğru kısılmıştı.

"Hata yapıyorlar James. Muggle dünyası ve bizim dünyamız tamamen ayrı kalmalı. Geleneklerimiz yok olmamalı. Onlar yüzünden neden bir şeylerden vazgeçmek zorundayız? Kurt adamlar toplumdan ayrıştırılmamalı. Remus'a yaptıklarını görmüyor musun!  Sırf ayın bir günü biraz fazla tüylü oluyor diye iş bulamadı! Muggle dünyasında çalışmak zorunda bırakıldı! Neden? Çok sevimli muggle doğumlularınız yüzünden neden dışlanıyorlar!" Başını onaylamazca iki yana salladı Regulus. "Onlar bu dünyaya muggle doğumlulardan daha ait. Geldiler, varlığımızı açığa çıkarma tehlikesi oluşturdular, geleneklerimizi kendilerinkiyle değiştirdiler ve unutulması için bir köşeye bıraktılar! Yaptığım şey kötü değil. Ben dünyamızı koruyorum. Ben geleneklerimizi koruyorum. Ben muggle doğumlular için vazgeçilip köşeye atılmış insanların hakkını koruyorum!"

"Regulus-"

"Beni dinle James!  Sözümü kesme! Ben haklarımızı koruyorum! Açığa çıkarsak ne olacak sanıyorsun? Bizi sevgiyle kucaklayacaklar mı sanıyorsun? Bizi öldürecekler! Katledileceğiz! O çok sevdiğiniz çok değerli mugglelarınız bizi öğrenince öldürecekler!" James'e yaklaşır, aralarında yalnızca bir kaç santim mesafe kalmıştır. "İzin vermeyeceğim. Karşımda durursan seni de ezer gecerim anlıyor musun?"

James, Regulus'un yakasını tuttu ve çekip dudaklarını birleştirdi. Bir kaç dakika öptükten sonra uzaklaştı Regulus'tan. "Karşında durmam ama yanında da olamayacağım. Sevdiğim birine zarar vermediğin sürece hiç bir güç beni senin karşına geçirmez." Regulus ellerini James'in beline sardı ve kendine çekti, dudaklarını tekrar birleştirdi.

Dudakları ayrılmadan banyodan çıktılar. James hızla Regulus'un gömleğini çıkarıyordu, gömlek yerle buluştuğunda Regulus James'i hızla yatırdı yatağa. Kıyafetleri tek tek çıkıp yerle buluştu, dudakları ayrıldığında James nefes nefese bir kahkaha attı. Buraya gelirken bunun olacağını beklemiyordu. Regulus başını James'in omuzuna gömüp güldü. Sevgilisinin kokusunu içine çekti, çok özlemişti.

★☆1 yıl sonra★☆

Kehanet ortaya atılalı bir kaç ay olmuştu. Regulus her yerde kendisini devireceği söylenen çocuğu arıyordu. Kehaneti ortaya atan büyücünün kim olduğunu bilmemek canını sıkıyordu. Kehanetler tehlikeliydi özellikle gerçek kahinler tarafından yapılan kehanetler mutlaka gercekleşirdi. Kimin çocuğu onu yenecek kadar güçlü olabilirdi ki!

Bir kaç ay önce doğmuş olması gerekiyordu çocuğun ama İngiltere'de doğmuş bir çocuk olacağı kesin değildi. Onun karşısına çıkmış büyücülerden doğması gerekiyordu ama kim olduğuna emin olamıyordu.

İngiltere içinde sadece iki ailenin çocukları bu kriterlere uyuyordu. Harry Potter ve Neville Longbottom.

James yaklaşık bir yıl önce Lily Evans ile evlenmiş ve bir çocukları olmuştu. Harry Potter... Remus aracılığıyla bebeğin fotoğrafını görmüştü. Çok güzel bir bebekti.

Remus'un evine girdiği zaman ağlayan küçük Potter'ı görmeyi beklemiyordu.

Bebeği yavaşça kucağına aldı. Bebek kucağına gelir gelmez susmuştu. Adım seslerini duyunca gülümsedi. Arkasını dönüp gelene baktı. James, Sirius ve Remus şaşkın şaşkın bakıyordu Regulus'a. Yaklaşık üç saattir susturamadıkları minik bey Regulus'un kucağına gelir gelmez susmuştu.

"Regulus sen ne zaman geldin..?" Remus'un yorgun sesini duyup gülümsedi Regulus. "Az önce geldim. Ufaklığı niye üzüyorsunuz?" Küçük Harry Regulus'un saçlarını parmaklarına dolamış oynuyordu. Kıkır kıkır gülmeye başlamıştı küçük çocuk, Regulus'u çok sevmiş gibi görünüyordu.

James hafif gülümsedi. Oğlu Regulus'a aşık olmuş gibiydi.

Kehanette bahsedilen çocuğun Harry olacağını hiç biri tahmin edemezdi.

Bölüm sonuuuu

Sevip sevmediğiniz şeyler?

İyi okumalar sonraki bölüm görüşürüzzz

Küçük yıldıza basmayı unutmayın!
Yorum sınırı 150

Finale son 1 bölüm kaldı..

Blood On My Hands Where stories live. Discover now