Tanımadan Sevmek

174 25 172
                                    

James oldukça huysuzdu o akşam. Sirius onu güldürmek için uğraşsa bile işe yaramıyordu. Regulus'la kavga etmişti ve ilişkilerini başlamadan bitirmişti. Regulus'un soyadını sevdiğini, asil bir safkan gibi yaşamaya bayıldığını daha önce fark etmemişti bu yüzden suçlu hissediyordu.

Sevmediği şeyler olsa bile Regulus kan statüsüyle gurur duyuyordu. Bu kadar geç farketmek James'in aptallığıydı, sevdiği çocuk kendi içinde bir şeyler yaşıyordu. Kimse gerçek Regulus'u göremiyordu James, Sirius, Remus fark etmiyordu.  Sirius Regulus'un kötü yanlarını görürdü,  Remus arkadaş canlısı tarafını görüyordu ama James... O kafasında mükemmel bir karakter yaratmıştı ve ona Regulus demişti, Regulus'a uzaktan yakından benzemeyen bir kişiliği Regulus'un ki varsaymıştı. O aşıktı ama kendi kafasında yarattığı Regulus Black'e aşıktı. James Regulus'u hiç görmemişti.

Regulus onun aşkına inanmamakta haklıydı. O Regulus'u tanımıyordu bile nasıl aşık olabilirdi? Onun doğruları ve yanlışlarını, ilerde yapmak istediği şeyleri, en sevdiği şarkıyı bilmiyordu ama bu gibi şeylerin hepsini bilmeden ona aşık olamazdı.

Hayır, sadece kendini kandırıyordu. O Regulus Black'i tanımadan aşık olmuştu ona.  Regulus'un görmesine izin verdiği kadarını görmüştü

  Regulus onunla nadiren konuşurdu James'in onu tanımasına izin vermezdi. Regulus'un aşılmaz duvarları vardı James ona ulaşamıyordu, Regulus buna izin vermiyordu, o duvarlar yıkılmalıydı.

Regulus'un kurtarılmayı istediğini düşünüyordu ama o gün anlamıştı ki Regulus kurtarılmak istemiyordu. Evden ayrılmak istemiyordu.

Slytherinler ve maskeleri. Onlar asla yüzlerinden düşmezdi, onlar bir maskeyle yaşıyordular. Bir Slytherin'in gerçekte bir olay hakkında ne düşünüyor olduğunu anlamak zordu. Regulus bir Black olduğu için o çok daha zordu.

James o gün fark etmişti. O aşkı takıntı, alışkanlık, hoşlantı ve merakla karıştırıyordu.

Lily'e çıkma teklifi etmeye alışmıştı, ona karşı bir takıntısı vardı. Artık Lily'den hoşlanmıyordu bile belki de sadece gururuna yediremediği için onun peşindeydi bunca zaman. Regulus farklıydı, ilgisini çekiyordu.

Gözlerini ondan alamıyordu, girdiği her ortamda kendini fark ettirmeyi başarıyordu Regulus. Onu tanımıyordu, tanımadığınız bir insana aşık olabilir miydiniz? James aşık olmuştu. Regulus Black bir sır küpüydü, asla kimsenin gerçek Regulus'u görmelesine izin vermezdi. Sirius net bir şekilde aydınlık taraf destekçisiydi onu çözmek kolaydı. Regulus Black grinin bin bir tonu olabilirdi. Beyaz değildi ama siyahta sayılmazdı. Kara büyüler ilgisini çekiyordu Regulus'un. O gururlu bir Black'ti. Mükemmel safkan varisiydi ama aynı zamanda melez bir kurt adam için animagus olabilecek biriydi. Sadıktı Regulus.

★☆★☆

04.08.1971

Gri gözlü  küçük çocuk abisinin hogwarts mektubunu tekrar okudu. Seneye o da gidebilecekti belki abisiyle aynı binada olurdular. Heyecanla okulun mührünü okşadı. Ona da gelecekti bu mektup. Sadece bir sene daha beklemesi gerekiyordu.

Annesi ve abisinin kavga ettiğini duyduğu zaman iç çekti. Annesi ancak bu kadar dayanabilmişti sanırım kavga etmeden.

Hogwarts binası üzerinden kavga ediyorlardı abisi Slytherin olmak istemediğini söylüyordu. O bir Gryffindor olacakmış. Sesler yükseldiğinde ellerini kulaklarına kapattı. Hem abisi hem annesi çok kızgındı. Regulus sadece birazcık sessizlik istiyordu.

Hogwartsa gittiği zaman bundan kurtulmuş olacaktı. Annesinin bağırmasını artık duymayacaktı. Annesi abisine onu aile ağacından atacağını söylüyordu. Sirius Gryffindor'a girmemeliydi. O Gryffindor olursa Regulus Slytherin olmak zorunda kalacaktı. Ailesini seviyordu ama Slytherin binasından çıkmış öğrenciler onu korkutuyordu. Pek çok güçlü büyücü ve karanlık lorda ev sahipliği yapmış bir binaydı Slytherin. Karanlık büyülerin gücünü biliyordu ve bu korkutucuydu. Kara büyüler güçlüydü ve güç korkutucuydu.

Safkan bir ailede doğmak güzeldi. Nereye ait olduğun kesindi ama nesiller boyunca Slytherin olmuş Kara büyüler ve lanetlerle iç içe bir ailede doğmak işkenceden farksızdı. Büyücü dünyasının karanlık tarafına aitti Black ailesi.

Babası eve girdiğinde sessizlik oldu. Derin bir nefes alıp gülümsedi. Babası kurtarıcıydı.

★☆★☆

Voldemort'un zayıf noktasını aramaya başlamıştı ama pek başarılı olamamıştı Regulus.  Adamın aklını kaybettiği kesindi ama bu kara büyünün getirdiği delilik değildi. Bu başka bir şeydi ve ne olduğundan emin olamıyordu.

Adam gittikçe daha da kaybediyordu akıl sağlığını ve gittikçe daha da çirkin oluyordu. İçindeki tüm pislik dışına yansımıştı.

Karanlık lordun gençliği hakkında çok bilgi yoktu ama hogwartsta okuduğu kesindi. Babasının yılındaki öğrencileri araştırmaya başlamıştı. Bir kaç kişiyi else bile henüz bulamamıştı bir yandan karanlık lord hakkındaki tüm haberlere bakıyordu. Bir ipucuna çok ihtiyaç duyuyordu.

Kütüphaneye çapulcular girdikleri zaman gözlerini devirdi. Abisi Remus'a bir şeyler söylüyordu sürekli ve sonrasında ani kahkahalar atıyordu. Bütün huzurunu kaçırmıştı.

Remus onu susturamadan ilk uyarıyı aldılar. Sirius biraz daha konuşursa kütüphaneden atılacaklarını  bildikleri için Remus hızlıca Sirius'un ağızını kapattı. Biliyordu Sirius sırf kütüphaneden çıkmak için konuşabilirdi.

Potter ona tekmelenmiş bir yavru kedi gibi bakıyordu. Niye öyle baktığını düşündü bir süre Regulus.

Oh... Kavga etmişlerdi. Küçük sahte gülümsemesini kondurdu yüzüne. Regulus'un sahte ve gerçek gülümsemesini ayırt edemezdi kimse. Potter bir an kaşlarını çattı. Anlamış olamazdı değil mi? Anlayamazdı. Kimse fark etmezdi. Kimse fark edecek kadar dikkat etmezdi. Kimse gerçekten umursamazdı. Derin bir nefes aldı ve işine döndü.

Potter onunla neden bu kadar ilgileniyordu ki?

Bölüm sonuu

Bölüm nasıldı? Yorum istiyorum hayalet okuyucu olmayın lütfen.

Küçük yıldıza basın ve kendinize iyi bakın♡

İyi okumalarr

Canım karicim sana daha da iyi okumalar seni seviyorum ♡

Blood On My Hands Where stories live. Discover now