14. KARAR

273 28 148
                                    

Oy verip, yorup yapmayı unutmayalım lütfen.

Artemisia J. keyifli okumalar diler!

Bölüm Şarkıları:
Yenne - Feed the Demon
Faith Marie - NVM

14. BÖLÜM:
"KARAR"

Kendimi hiçbir zaman ne çirkin ne de güzel bulmuştum. Sıradan bir kızdım. Güzelliğim ve çirkinliğim varsa da bu insanlara göreceli bir şeydi ve kendimi çirkin bulmuyordum ama dillere destan bir güzelliğim de yoktu. Bunun farkındaydım ve kabul etmiştim. Şu zamana kadar da kafama taktığım bir durum da olmamıştı bu zaten. Kendimin farkındaydım.

Durum böyleyken aynalar ne kaçtığım ne de elimden düşürdüğüm bir ürün olmuştu. Bir derdim yoktu onlarla. Haklarında olan söylentileri de bilirdim ama... Kimileri derdi ki, aynalardaki yansımalar bizim özümüz, paralel evrendeki bizdi. Buna inanırlardı.

Başka kimileri de derdi ki, aynalardan uzak durun çünkü aynalar kötülük dünyasına açılan bir kapıydı. Buna benzeyen bir söylenti de aynadaki yansımamızın bizim içimizdeki kötülük olduğu, çok bakarsan seni ele geçirmesiydi. Buna da inanırlardı.

Bense hiçbir zaman böyle şeylere inanmadım. İnanmazdım da. Bu düşünceler bana çok uçuk gelirdi. Ama şimdi ise köküne kadar inanıyordum.

Şayet, hemen karşımda duran ayna kötülüğe açılan bir kapıysa, ben az önce kötülüğün kendisini mi görmüştüm?

Eğer hemen gitmeseydi ve ben ona uzun uzun baksaydım beni ele mi geçirecekti o kötülük?

Peki o kötülük bensem, benim yüzümse, bedenimse elinde sonunda beni ele geçirmeyecek miydi zaten?

Ya da ben mi onu ele geçirecektim?

Kim, kime dönüşecekti?

Tak, tak, tak!

"Ayperi!"

Alkan'ın endişeli dolu sesi kapının hemen ardından geliyordu. Onun sesini duyduğum an ise ellerim yine başımda ve kulaklarımda yeni çıkmaya başlayan ağaç dallarına gitti.

Ufacık, küçük bir çıkıntıdan ibaretti. Büyük olmadığı için saçlarım onları kamufle ediyordu. Peki, ben onları kamufle edecek miydim?

Ve bu sorunun cevabını efsam, aynada kendini belli etmeyerek, bir kez daha beynime fısıldayarak vermişti.

"Bırak, ben sende saklı kalayım. Bu senin görme zamanındı, onların değil. Onlara daha var. Büyük bir şölen ve kutlama onları bekler!"

Kutlama ve şölenden kastı neydi, o an bilmiyordum ama ben de onunla aynı fikirdeydim. Söylemeyecektim. Çünkü bu gördüklerim efsamın tam olarak tanımını bana verir miydi bilmiyordum. Çünkü Tosun dedeye ve diğerlerine az önce yaşadıklarımı anlatırsam ve yine soyumu öğrenemezsem, en azından yine yaklaşamazsam beni burada istemeyenlerin gözünde sadece müphem olarak değil, ucube olarak da damgalanacaktım.

Bu, daha çok zulme, öfkeye kapı açardı. Alkan ve arkadaşlarının da beni bu öfkeye karşı koruyamadıkları az önce belli oldu.

Zaten en başından beri diyordum bunu. Bu dünyada beni, sadece ben koruyabilirdim. Günün sonunda kendimden başka kimse bana yardım edemezdi. Ve ben, az önce yaşadıklarımı ve benimle beraber olan bu minik çıkıntıları saklamaya karar vermiştim. En azından dallar büyüyene kadar, büyürse tabii...

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Sep 10, 2023 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

ORENDA: AYPERİWo Geschichten leben. Entdecke jetzt