Sıradan bir insan, bir ağacı dokunuşuyla boydan ikiye bölebilir miydi?
O ağacın içinden 10 yıldır çürümeyen bir ceset çıkabilir miydi?
Sıradan bir insan, nehre düşerek başka bir dünyaya gidebilir miydi?
Ben arafın ıssız koynunda ölüm şerbetini içtiğ...
Oy verip yorum yapmayı unutmazsanız çok sevinirim, lütfen hayalet okuyucu olmayalım :)
Artemisia J. Keyifli okumalar diler!
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Halaskar, yeraltı şehri.
7. BÖLÜM: "DAVETSİZ MİSAFİR"
Halaskar...
Bu dünyanın merkezinde zorbalar, kötüler, diktatörler el sıkışıyor, akşam yemeğinde kendilerine köle olarak bağladıkları halkın etlerini yiyorlardı.
Birçok canlıya zulüm çektiriyor haksız yere, bazen sırf onların düzenini eleştirdikleri için onların kemiklerini etlerinden ayırıyor ve her şeyi sizin için yaptık, devletin selameti için yaptık diyorlardı.
Kimisi bu durumdan gayet memnundu. Çünkü yönetim köleye köle olduğunu hissettirmiyor, onları gömdüğü çukuru gökyüzü olarak tanıtıyordu. Aldıkları canların kanlarını tatlı bir şarap niyetine içiriyorlardı onlara, kendileri de o şarabı yudumlarken.
Kimisi ise bu durumdan hiç de memnun değildi. Çünkü onlar gökyüzünü tanıyorlardı. Var oldukları cehennem çukurunun gökyüzü olmadığının gayet bilincindeydiler. Onların önüne uzattıkları şarabı da içmeyi reddediyorlardı. Çünkü onlar gerçek şarabın tadını bildikleri gibi gerçek kanın tadını da biliyorlardı.
Bunun bilincinde olup susmak da akıl kârı değildi.
Bu yüzden toplandılar hepsi. Sahte kralliyet duymadanuyanığız diye haykırdılar, birbirini buldular.
Yemin ettiler bu düzeni bozmaya, bu dünyayı zalimlerin pençelerindenkurtaracaklardı.
Onların sahte gökyüzünü reddedip gerçekten de yerin dibine indiler hepsi.
Yerin altında yaşam sürdüren, bu inancı zihinlerine,kalplerine kazıyan her canlı, mazlumların gözlerinde halaskar olacaklardı.
Ve Halaskar böyle kuruldu işte.
Dünya içinde dünya...
Bunu ben dememiştim, oda arkadaşım Erba, odamıza giden yolda bir masal niyetine anlatmıştı bana bunları.
"Şimdi burayı kuran Vlad, Deva ve Alkan mı?"
Lobideki kızın dediği 3. Kata çıkıp onun dediği yollardan ilerlemiştik ve karşımıza ev çatısı olan bir oda çıkmıştı. Kapının üzerinde 7 yazıyordu.
