8.Bölüm

40 5 0
                                    

"Bırakın! Ne yapıyorsunuz?!"

Bu kadarı fazla. O kadar debelenmeye insan sağa sola sendeler belki? Kaslarını bu kadar önemsemeseydin insan olmaya yer kalırdı! Lanet olsun!
"Bıraksana! Çek ellerini!"
Yüzlerine bakıyordum resmen. Korku ve ne olacağını bilmemenin endişesiyle. Ama düz bir surat ifadesiyle hiç oralı olmuyorlardı. Yürümeyi reddetsem bile götürülüyordum. Umarım bir gün sizide birileri sürükler! Belki imkansız ama.. Ne diyorum şimdi?!

"Nereye götürüyorsunuz? Birşey yapmadım. Yardım ettim sadece!"
Ne olurdu dinleselerdi. Birşey yapmadım ki? Ne hırsızdım nede başka bir dolandırıcı. Suçsuzum ve böyle kabaca dışarı atılmayı hak etmiyorum.
"Kendim çıkabilirim! Bırakın!!"
Daha çok ben yoruluyordum ve kollarımda acımaya başlıyordu. Çekiştirdikçe acıyordu. Ben çabaladıkça daha sıkı tutuyorlar ve gerçekten canımı yakıyorlardı.

Alt tarafı buradaydım işte söyleselerdi hemen çıkardım. Ayrı bir fantezileri mi vardı? İlla kıçımı tekmelemeleri gerekmiyor! Bende çıkabilirdim!

Ama anlamıyorlardı. Ben debelendikçe çok fazla derecede bir sızı bedenimi kaplıyor,katlanılmaz hale geliyordu.

Daha fazla dayanamayıp yürümeye razı oldum. Biraz daha az acıması umuduyla... İyi,sadece götürün. Ama hesabımı soracağım kişi içeride!

Elbette Zayn'i dışarıda bulacaktım. Ve o zaman suratına çemkirip onu suçlayabilirdim. Madem burayı biliyor,o halde biraz sahip çıkmayı becerebilseydi keşke. Burada tanınıyorsa engel olabilirdi. Pataklarcasına dışarı çıkarttılar. Ama unuttum. O bay kendinden başkasını önemsemeyendi. Beni saklamaya çalışma planı ayrı bir ironiydi. 'uh,sevimli çiftler...'
Kesinlikle saklanmak konusunda evrendeki en barbat kişi. O kadar yakınımda olmasına inanamıyorum! Bir kez daha yaparsa yüzünde güzel bir tokat izi kalır. Sabrımın bitimi iyi olmaz. İkinci kez yaptı. Nefret ediyorum. Bir his var ve... yakınındayken geri geliyor. Sanırım sinir olma hissi. Evet,sinirlerimi alt üst ediyordu. Bunu kesinlikle ödeyecekti. En fazla ne yapabilirdim ki? Onun gücüyle kendimi kıyaslamak sadece aptallık olurdu. Ama zarar sadece fiziksel olarak verilmez.
"Pekala,boktan biri olmak dışında pek işe yaramıyorsunuz!"
Başka herhangi bir işe yaramazlardı zaten. Kölelikten başka yapabilecek işleri olamazdı. Yani şu görünüşlerine bakarsak tam bulundukları yere aitler.

Sözlerim karşısında biri bana ters bir bakış attı ama yinede ikiside ses çıkartmadı. O adı Zayn olan pislik gibi konuşmuştum. Söylediğim an fark ettim ki dilime hiç iyi kelimeler yerleştirmiyordu.
Biraz arkama bakmaya çalıştım. Boştu. Şu yerden bitme,aptal ve mide bulandırıcı sırıtması olan şey peşimizi bırakmıştı. Ve sadece bu devler bana eşlik ediyordu. Tanrım,buradan gitmek böyle zor olmamalıydı. Kapıdan çıktığım an bu otelin son güzel günü olacak. Hepiniz pişman olacaksınız. Yapılanları ödeyecekler. Nasıl birilerine böyle davranırlar? Saygınlık nerede? Sanırım kendilerine saygısı olmayanlardan başkalarınada saygı duyması beklenemez. En azından biraz kibarlık olabilirdi. Berbat ve tiksindiricisiniz!

Adamlarla birlikte bir süre daha yürüdüm. Bir otel nasıl bu kadar boş olur? Bu halimi görebilecek kimse yok mu? Belkide yukarılar daha önemli yerler olduğu için buraya uğramıyorlardır. Bilmiyorum. Herneyse. Bu gittiğimiz yer...
Yine mi? Hayır! Klosrofobim var... Ve o daracık yere bu cüsselilerle binemezdim ki? Dar alanlarda nefesim kesiliyor. Ve klostrofobim beni daha çok etkisi altına alırsa o nefret ettiğim baygınlıklardan geçiriyorum. Berbat! Ama çıkmak için mecburum değil mi? Lanet olsun o çocuk ve benim merak hissime yenilmem! En başta gelmeseydim keşke... Zayn'i biraz dikkate alabilseydim. Bazen haklı çıkmasından nefret ediyorum. Aslında çoğu zaman haklı çıkıyor ve ben en çok haklı olmasından nefret ediyorum..

It's Not Fair [z.m] (Kısa süre için ara verildi.)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora