It's Not Fair [z.m] (Kısa süre için ara verildi.)

18.Bölüm

1Dniazkilam1D'te ithaf ediyorum. İyi okumalaar...

Karnımın acısı tamamen geçmiş,hatta iki gündür içimde kalan yüzme hırsınında acısını çıkartmıştım.
Saatlerce o kocaman kaydıraklardan kaydım. Hatta Zayn'i boğulduğuma inandırıp havuza dalmasına sebep oldum. Kendi nefes tutma rekorumu bilmiyordu. Bende çok sinirlenebileceğini bile bile yinede harika bir şaka yaptım.
Yüzü kaydedilmeye değerdi doğrusu.
'Wen,iyi misin?! Wen?' Tanrım,tamamen gerçek sanmıştı.

İşte bu mükemmel günün ardından,geceyi de dışarıda geçirecektik. Harika!
Buranın en bilinen kulübü olduğunu söylediler. Ünlü Dj'lerden biri varmış.
Gidip görelim o halde..

Şöyle bir baktığımda geçirdiğim en güzel günlerdi. Sadece bir süreliğine stresten ve monoton hayattan uzaklaşmak acayip keyif veriyordu. Mutluluğun sözlük anlamına bakarsak,sadece birkaç bilimsel kelimeyle karşılaşırız.
Ama şunu söyleyebilirim ki hiçbir bilim adamı gerçek anlamda bir tanım yapamaz. İnsan bunu hissetmeli.

Özellikle Zayn. Beni her seferinde gülmem için zorluyordu adeta. Onun yanındayken hep mutluydum. Berbat anılardan ve yaşanmışlıklardan uzak... Sadece mutlu.
Uyumadan önce laflamayı bile çok seviyorum. Evet,onunla kalmaya alıştım. Hatta yanımda uyuduğunu bilmek harika hissettiriyor. Uyuduğunda çok mükemmel. Hemde çok. Ondan önce uyumaya çalışıyorum çünkü kendisini sabaha kadar izletebilir.

"Gidelim mi?"
Odanın ortasına doğru gelirken saçını son kez düzeltti ve kusursuz tarzıyla gözlerini benimkilere sabitledi. Tanrım,biri ona deri ceketi ve dar kotları yasaklamalı.

"Vay canına..."
"Ne o? Yeterince iyi değil miyim?"

Hafiften gülümsedim.
"Muhteşem görünüyorsun."

Yamuk gülüşü belirdiğinde bana doğru yürüdü ve tam karşımda durdu. Gerçekten kusursuzdu. Tabi açıklaması gereken bir diğer şey ise,kirpiklerinin nasıl bu kadar düzgün olabilmesiydi. Bazen onları kıskanıyorum. Çok güzeller.

"Sende öylesin. Demek istediğim.. Göz kamaştırıcı."
Bakışlarım mahcup gülümsememle ellerime düştü.
Fazla elbise tercih etmezdim,evet. Ama bunu Zayn seçmişti.
Yani mağazadan çıkana kadar almam için beni dürttü durdu. Bende sonunda ondan ve koca ağzından kurtulmak için aldım.

Elbiselerden nefret etmemi sağlayan Martin,hala aklımın köşesindeydi. Her boktan konuda aklıma geliyordu ve bazen kendimi olduğumdan çirkin ve iğrenç hissetmemi sağlıyordu. Bu yüzden ne kolay kolay elbise giyer ne de kolayca beğenirim.

Ama bu elbiseyi sevdim. Sanırım Zayn'le benim zevklerimiz biraz benziyor. Şuan için çok uygun bir elbise olduğunu düşünüyorum. Üst tarafı harika kesimli bir mini elbise. Siyah renk. Ama şıklığı,kesinlikle sade oluşundan. Birde muhteşem kesimi.

"İyi ki alman için zorlamışım. Bu kadar güzel olacağını tahmin etseydim sana sormadan alırdım."

İstemsizce gülümseyerek kafamı kaldırdım ve birşey demeden arkamı dönüp aynaya doğru yürüdüm.

"Evet... Rica ederim."

Aynada biraz kendime baktıktan sonra,saçlarımı da düzelttim. Sonra yine onun bedenine döndüm.

"Defalarca teşekkür ettim Zaynie."

Ellerini teslim olmuş bir biçimde kaldırdı ve bana doğru geldi.

"Evet,biliyorum."
"Gidelim öyleyse."

Tam karşımda durarak bana bakmaya devam etti. Bazen sorunları olduğunu düşünüyorum..
Böyle bakması rahatsız ediyor,yani... Sert.
Evet bakışları bazen korkunç. Bazen...