14.Bölüm

54 5 1
                                    

Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim.
"Hadi ama o beyinsiz için buna değmez. Eminim şuan kahkaha atıyor ve sürtüklerle para yiyordur."
"Biliyorum. Biliyorum kesinlikle benimle iken bile kıçı rahat durmamıştır,buna eminim. Ama ben... nasıl bu kadar kör olabildim ha?"

İkimizde yatağın ortasına ayaklarımızı çaprazlamış konuşuyorduk.
Sanırım... iki buçuk saattir.

Uyandığımda başımda tuhaf bir bulantı vardı ve tamamen aklım karışmış durumdaydı.
Hatırladığım herşeyle kocaman bir ağlama krizine girdim ve sesimle içeriye dalan Zayn,hemen kollarını etrafıma sardı.

Uzunca sarıldık. Ona ilk defa bu kadar uzun sarılıyordum ve bana sarılırken seslice ağlıyordum. Birden olanları idrak etmeye çalıştım ama malesef herşey aklımda kalan son görüntü gibiydi. Hepsi gerçek.

Bir kaç dakika sonra Louis'in geleceğini söyledi ve yanımdan ayrıldı.
Ama Louis,yanında bir misafir getirmişti ve ben battaniyenin altına gömülüyken gelip onu üzerimden çekip attı.
Sonrası bana başka tanıdık bir zamanı hatırlattı.
'Merhaba ben Jessy.' diyip benim ıslak suratıma elini uzattı.
Tabi,o Louis'in sevgilisi. Zayn'in bahsettiği kadar birbirlerine benziyorlar.

"Evet,Wendy. Sen bunu nasıl anlamazsın? Eğer Louis aradığımda bir kez telefonu açmazsa onu mahvederim. Tanrım,sen bazen geceleri bile gelmediğini söylüyorsun."
"Biliyorum,bu aptallık ama... Sadece biraz güvenmek istedim. Bu kadar uzun bir ilişkim olmamıştı ve Bruce... Kahrolası adından bile iğreniyorum. Yani o popülerdi ve herkese beni tanıtmasından ciddi olduğunu sandım. İnandım."

Bir kez daha süzülen damlayı sildim. Ama beynimden gitmiyordu. Zaten dünün bir kısmını hiç hatırlamıyordum ve kafamın içi baskı yapar bir şekilde zonklayarak beni bitiren cinstendi.

"Eğer Louis'le aynı evde yaşasaydık ve gece eve gelmiseydi... Kafasını gövdesinden ayırırdım."
"Kesinlikle yapar!"

Yan taraftan gelen sesle ikimizde oraya baktık. Aniden bizim orantılı ses tonumuza şimşek gibi çarptı.
"Lanet olası! Sen bizi mi dinliyorsun?!"

Louis kafasını içeri sokmuş,gözleri kısılacak şekilde sırıtıyordu.
"Bunu yapmandan korkmasaydım,seni aldattığım güzel kızlarla bile tanıştırırdım."

Kucağında duran yastığı aniden ona fırlattı.
"Defol!"

Ama Louis'in kafasının eski yerine gelmesi saniyeler aldı.
"Vuramadın nişnacı bayan!"
"Louis,bizi rahat bırak. Şuan seni çekiştiriyoruz. Git!"
"Ne? Seni buraya ben getiriyorum ve sonrada kovulan yine ben oluyorum. Bu haksızlık."
"Sana,git,dedim!"
Ve cümlesiyle beraber yataktan fırlayıp,kapıya koştu ve Louis hala oradayken itmeye çalıştı.
"Hayır,Jess. Bende dinlemek istiyorum."
"Gerçekten dediğimi yaparım ve soranlara kapıya çarparak öldüğünü söylerim. Çekil!"
"Sevgilim beni kovuyor mu?"
"Hemde şimdi. Senin havalı arkadaşın nerede? Git ve onunla uğraş burada kızlar konuşuyor."
"Bir film aramakla meşgul. Biraz konuşsam? Bende iyi bir dinleyiciyim."

Hala iki taraftan kapıyı birbirlerine doğru itiklemeye çalışıyorlardı. Louis'in bunu bilerek yaptığı belliydi. Çünkü eğer isteseydi Jessy'nin narin bedenini yere yapıştırırdı.
Ama belliki sorun çıkartmayı daha çok seviyor.

"Şimdi Louis. Hemen gidiyorsun!"
"Bende Wendy'nin iyi olup olmadığını merak ediyorum?"
"Sen ve senin sinir bozucu arkadaşından daha iyi. Şimdi çekil Louis."
"Zayn sinir bozucu değil!"
"Bir kez daha ısrar etmiyorum!"
"Tamam,tamam dur. Gidiyorum."

Son cevabındanın ardından önce Jessy itmeyi bıraktı sonrada Louis.
"Evet? Git şimdi."
"Gidiyorum... ama bir tek şey var."
"Ne olduğu umrumda değil hemen gidec-..."

It's Not Fair [z.m] (Kısa süre için ara verildi.)Where stories live. Discover now