9.Bölüm

69 6 3
                                    

Hey... Neler oluyor? B-bu ses ne? Neredeyim?..
Uh,kolum... Tanrım,çok acıyor.
Ne oldu bana?

"Ne demek bilmiyorum?! Ne halt verdiniz ona söylesene!!"
"Bilmiyorum. Biz sadece denileni yapıyoruz."
"Bilmiyorsun?! Onun haline bak!"
"Bu işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorsun. Neden bu kadar önemli? Ayrıca bayılmamalıydı. Başka birşey olmalı."

N-ne oluyor? Ne oldu...
Neredeyim ben?

"Bu kadar rahat olma! Ne yaptığına bak!"
"Bunun ne önemi var?"
"O hassas anladın mı?! Şimdi haline bak!! Ve hemen bana ne verdiğinizi söyleyeceksin!"

Bir takım birbirine girmiş sesler...

"Ne olduğunu bul! Yada hangi piçten öğreniyorsan öğren anladın mı?!"
"Bu umrumda değil! Bayılmamalıydı ama oldu. Belkide bir alerjisi var?"

B-ben,sesi... Bu sesi biliyorum.
Beni buldun mu? Tanrım,şükürler olsun..
Hiç birinin sesini duyduğuma bu kadar sevinmemiştim.

Zayn'in sesi... Bu onun boğuk ve melodik sesi. Beni buldu. Nihayet... Ama... Çok acıyor. Heryerim paramparça sanki.

"Yapacağım birşey yok."
"Sakince konuşman beni delirtiyor!!"
"Tuhafsın. Ne zaman bu kadar önemser oldun?"
"Sen tam bir-..."

Evet,bu Zayn. Onun sesini duyuyorum. Net bir şekilde işitebiliyorum. Onun yanında mıyım yani? Peki neden sesi bu kadar şiddetli? Neden hala kolum acıyla uyuşmuş? Uyanmalıyım. Sadece karanlık görüyorum. Bunu istemiyorum.

Heryer simsiyahtı zaten ve benim nerede olduğumu öğrenmem gerekiyor. Derim yanıyor adeta. Gözlerimi-.. bile aralamak zor. Kendi içimde düşünmek bile... Gerçekten acıyor. Biri beni parçalara ayırmış olmalı...

Ama Zayn? O burada öyle mi?..
Y-yani.. beni buldu ha? Tanrım,öldüm sanıyorum. Ama ölmüş olsam Zayn'in sesini duyamazdım ki? Muhtemelen cennette olmalıydım ama Zayn'in burada olması imkansız. Öyleyse yaşıyorum değil mi?

İyi ama bu karanlık... Boşlukta gibiyim. Neler oluyor?...

Peki o zaman... Yaşıyorum öyle mi? Bu seste Zayn?..
B-ben.. sadece kalbimde bir sıkışma ve ciğerlerinin yanmasını hatırlıyorum. Kim ve nasıl? sorusuna acil cevap bulmalıydım. Eğer bu Zayn'se nasıl yaptığını bilmesem bile beni kurtardı demek.

Derhal etrafa bakmalı yada gerçekten Zayn olup olmadığını anlamalıydım. Bedenimin bir köşesinde kalan son güçle dudaklarımı araladım. Ve sadece inilti içinde çıkabildi.

"Zayn..."

Bunu yapmak bile tarifsiz sızı veriyordu. Anlatılması inanılmaz zor. Nereye geldim ki ben? B-beni nasıl buldu? Ne yaptılar? Neler oldu?

"Hadi defol buradan!!"

Birşeylere... hayır. Birine kızıyordu. Bağırıyordu ve güçlü sesi bu sefer biraz rahatsız ediciydi.
"Wen... Beni duyuyor musun?"

Sert bir takırtı sesinin ardından daha net ve yakından duyabileceğim kelimeler kulağıma geldi.
Duyuyordum ama cevap verebilecek durumda değildim. İstesemde yapamıyordum zaten. Ne kadar çabalasam da olmuyor! Ağrılar buna asla izin vermez. Acıyor ve bu dayanılacak gibi değil.

Evet,hatırlar gibiyim. Şey... Nefes almam gerekiyordu. Ama yapamadım. Biliyorum,orada mahvoluyordum. Nefesim kesilmişti ve debelenip durdum. Uh,pekala... Demek ölmedim. Tekrar nasıl normale döndüm? Ne kadardır buradayım ve ne zamandan beri karanlıkta kaldım? Bilemiyorum,anlayamadan birden başımın içindeki sesle bilincim geri geldi. Başım inanılmaz bir gürültü içindeydi sanki. Ama arasından Zayn'in sesini ayırabilmişti. Şükürler olsun ki onu duydum ve uyandım.

It's Not Fair [z.m] (Kısa süre için ara verildi.)Where stories live. Discover now