Bölüm/3

30 11 18
                                    


Bölüm Şarkısı: Çağan Şengül/Sen

                                         İyi okumalar 🌟

O gün sahilde, geç saate kadar oturup sohbet etmiştik. Daha sonra Kaya beni evime bıraktı. O günün üzerinden, üç gün geçti. Bu üç gün benim için düşüncelerle doluydu. İşe gidip geliyorum, rutin işlerimi hallediyorum, arkadaşlarımla buluşuyorum ama düşünceler yinede peşimi bırakmıyor.

Kaya; aklımı bulandıran ilk adam. Beni bugün, bu yatakta düşüncelere boğan ilk adam. İlk tanıştığımız günü anımsamaya çalışıyorum. Gözlerimi kapatıyorum. Düşünmeye başlıyorum.

Yakın arkadaşım Derin ile buluşacağım. Sevgilisi Batıkan ile tanışmamı çok istiyor. Onu kırmak, yapmak isteyeceğim en son şey. Batıkan ile aynı şehirde değiliz. O yüzden Derin'i görmeye geldiği zaman, bizim de tanışma işi aradan çıksın istiyoruz. Üç aydır güzel giden bir ilişkileri var. Yakın zamanda da evlilik düşünüyorlar.

Buluşacağımız kafeye vardığımda tabelasına bakıyorum. Siminör kafe. Buraya en son Derin ile gelmiştim. İçeriye giriyorum. Küçük kafede Derin'i bulmam zor olmuyor. Yanındaki insanlar dikkatimi çekiyor. Biri Batıkan olmalı. Biri yakın arkadaşımız Timur, diğeri Timur'un kız arkadaşı Buket ve bir adam daha var. Onu tanımıyorum. Derin beni farkediyor. Ayağa kalkıyor. Hızla yanına ilerleyip sarılıyorum.

"Sanırım geç kaldım. Özür dilerim."

"Hayır. Biz de yeni gelmiştik."

Birbirimizden ayrılıyoruz. Yanındaki kişiyi eliyle gösteriyor.

"Batıkan. Bu güzel kadın da en yakın arkadaşım Marin."

Batıkan geniş bir gülümseme ile yerinden kalkıyor. Elini uzatıyor.

"Memnun oldum Marin."

Aynı sıcaklıkla elini sıkıyorum.

"Bende memnun oldum."

Sırasıyla Timur ve Buket ile de selamlaşıyorum. Sıra tanımadığım, kahve gözlü adama geliyor. Derin konuşuyor.

"Kaya ile bende yeni tanıştım. Batıkan ve Timur'un ortak arkadaşıymış. Batıkan buraya Kaya ile geldiğinde Timur çok şaşırdı. Kaya, Batıkan'ı evinde misafir ediyor. Uzun yıllardır arkadaşlarmış."

Gülümseyerek elimi uzatıyorum.

"Memnun oldum."

Aynı gülümsemeyi kendisi de bana bahşediyor ve elimi sıkıyor.

"Bende memnun oldum."

Bir süre sohbet ettikten sonra Tabu oynamaya karar veriyoruz. Herkes sevgilisiyle takım olduğu için, biz de Kaya ile takım olmak zorunda kalıyoruz. Oyunumuz eğlenceli bir şekilde son bulurken, tüm günü beraber geçirdiğimiz yetmezmiş gibi birde yemek yeme fikri atılıyor ortaya. Evden çıkarken dışarıda bu kadar uzun kalacağımı düşünmüyordum. Hafta içi çalıştığım için, bugün Batıkan ile tanışıp, bir süre vakit geçirdikten sonra eve dönüp dinlenmeyi planlamıştım. Planladığım gibi olmamıştı. Yarın işe kalkarken zorlanacağım her halimden belliydi.

Yemek yiyeceğimiz yere doğru ilerlerken Batıkan konuşuyor.

"Marin, Kaya ile aynı kasabada oturduğunuzu biliyor muydun?"

Batıkan'a şaşırarak bakıyorum. Bunu yeni öğreniyordum. Küçük bir kasaba olduğu için herkes birbirini tanırdı aslında ama ben Kaya'yı tanımıyordum.

"Öyle mi? Seni daha önce hiç görmedim."

Kaya gülümsüyor.

" Ben seni çoğu kez gördüm denizkızı."

O günden sonra ne zaman bir araya gelsek bana hep denizkızı diyordu. Nedenini sorgulamıyordum. Beni görmesi şaşırılacak bir durum değildi çünkü nüfusu az olan bir kasabadaydık. Benim onu tanımamam daha şaşırılacak bir durumdu.

Düşüncelere daldığım rahat yatağımdan doğruluyorum. Telefonumu elime alıyorum. Kaya ile olan mesajlarımıza giriyorum. Bir süre ekrana baktıktan sonra yazmaya başlıyorum.

"Merhaba. Bugün buluşmamız mümkün mü?"

Mesajı gönderip derin bir nefes alıyorum. Birkaç gündür fazla yakınız. Bu yakınlığın bizi nereye götüreceğini düşünmek beni oldukça yoruyor. O yüzden bu düşüncelerin cevabını almak istiyorum. Eğer Kaya buluşmayı kabul ederse bunların hepsini konuşmayı düşünüyorum. Telefonun titremesi ile bakışlarımı ekrana çeviriyorum.

"Merhaba denizkızı. Tabii buluşabiliriz. Bugün seni bir yere götürmek istiyorum. Görünce mutlu olacağını düşünüyorum. Akşam üzeri altı gibi hazır ol. Üzerine hırka al. Üşüyebilirsin."

İnci Küpeli Denizkızı Where stories live. Discover now