Uzun bir bölümden herkese merhaba, güzel yorumlarınızı bekliyorum ❤️ hikayeden beklentilerinizi de yazarsanız bu kurgu sürecine birlikte yön verebiliriz. Her türlü tavsiye ve fikirlerinize açığım ve sonuna kadar saygı duyuyorum 😍❤️
Alicandan:
Olayın üzerinden 3 gün geçmesine rağmen olay hâlâ tazeliğini koruyordu.
Evdeki erkeklerden bazıları ( Sergen, Ayaz ve Barış) Barbaros ile uğraşmaya devam ediyordu. Diğerleri ise bunun yanlış bir şey olmadığını sadece saygı duyduklarını belli ediyordu.
Hepsinin ortak noktası ise bu notun sahibinin kim olduğuydu.
Barbaros ve Sefa hariç kimse bilmiyordu benim yazdığımı. Barbaros'un anlaması normaldi ama Sefa'nin direkt benim yazdığımı anlaması beni şaşırtmıştı.
Maalesef bu not olayı yüzünden ikisi de evde benimle muhatap olmuyordu.
Odada canım sıkılıyordu ve muhabbet edeceğim kimse yoktu.
Sefa sadece uyumak için kullanıyordu odayı , onun haricinde tüm zamanını Barbaros ve Eray ile geçiriyordu.
Yine öyle bir gündü. Yalnız başıma odada oturup kaptanlık oyunu için stüdyoya gitmeyi bekliyordum.
Ben öylece halıya dalmışken çalan kapı sesiyle irkildim.
Ardından kapı kolu indirildi ve içeriye Barbaros girmişti. Şaşırmıştım.
3 gün boyunca hiçbir şekilde baş başa kalıp bu not olayını konuşamadık. Ayrı takımlarda olduğumuz için de bir araya gelemedik.
"Sefa yolladı beni artık seninle aynı odada kalmak istemiyormuş. Bu sebeple ya Sergenin odasına geçmeni istiyor benim yerime ya da Sergen Sefa ile yer değiştirecek. Karar senin"
Aniden ayağa kalktım.
"Hayır kabul etmiyorum ben Sergen ile kalmak istemiyorum. "
"Sefa da seninle kalmak istemiyor onu ne yapacağız?" dedi üstten bir tavırla.
"Beni nasıl bir ateşe attığınızın farkında mısın acaba? Sergen ile aynı ortamda bile stres oluyorum çok kötü hissediyorum Barbaros " dedim sakin olmaya çalışarak.
"Peki sen beni nasıl bir ateşe attığının farkında mısın ? Benim yazdığım nota karşılık yazdığın notun ne anlama geldiğini idrak edemiyor musun? Ben takmıyorum çünkü başkalarının yorumlarını önemsemiyorum ama benim dostlarım bana yaşatılanlari önemsiyor. "
"Tamam bak anlıyorum sana yazdığım notun ne kadar kötü bir şeye sebep olduğunun farkındayım ancak gerçekten üzgünüm ve ben o notu sadece senin göreceğini düşündüm. Seninle konuşup bu konuyu halledebiliriz ve sen de Sefa'yi oda değiştirme konusundan vazgeçirebilirsin"
Güldü Barbaros. "Aynen fosforlu sarı kağıda yazıp mutfaktaki kahve makinesinin üzerine yapıştırdığın notu sadece ben görebilirdim çünkü mutfak babamın çiftliği ya."
Haklıydı ama şu an asıl derdim bu değildi. Sadece oda konusuna takılmıştı kafam.
"Barbaros bak ben gerçekten beni strese sokacak, kötü hissettirecek biriyle aynı odada aylarca kalamam. Dayanamam "
Güldü. "Aylarca kalacağını kim söyledi? Bence gidişatına bakılırsa yarışmada yolun o kadar uzun bile olmayacak."
.
"Böyle diyenlerin hep arkasından el salladım biliyor musun?"
Güldü bir şey demedi. Arkasına dönüp Sefa'nin dolabına yöneldi. Dolaptaki orta boy valizi çıkarıp kıyafetleri yerleştirmeye başladığında tedirginlikle yanına gittim.
"Sen ciddi misin Barbaros?"
