oda

1.7K 102 282
                                    

İstediğiniz gibi uzun bir bölüm oldu, bol bol yorumlarınızı bekliyorum keyifli okumalar ❤️

Alican'dan:

Yarışmacılar olarak stüdyoya geldiğimizde kaptanlık oyuncu öncesi herkesin dinlenip hazırlanması için bir saat kadar boş zaman süremiz vardı.

Herkes kendi arkadaşlarıyla köşeye çekilmiş sohbet ederken gözüm Barbaros'u aramıştı.

Servisten inip stüdyoya girdiğimiz andan beri görememiştim.

Merakla etrafa bakındığımda Sefa'yi gördüğümde seslendim. "Sefa , Barbaros'u gördün mü nerede?"

Omuz silkti. "Bilmiyorum görmedim bir arasana"

"Aradım, mesaj attım. Meşgul şu an telefonu"

O sırada Sefa'nin yanına gelen Batuhan merakımı gideren cevabı vermişti. "Noluyor Barboyu mu arıyorsunuz? O üst katta malzeme odasına girerken gördüm, kulağında da telefon vardı. Önemli bir konuşması var herhalde"

dediğinde daha da meraklanmıştım. Neden malzeme odasına gitmişti ki ? Ve bir telefon görüşmesi için...

"Neyse" dedim gülümsemeye çalışarak. Diğerlerinin anlamamasi adına geçiştirdim.
"Birazdan oyun başlar ben bir lavaboya gidip geleceğim. Görüşürüz"

sonrasında yanlarından hemen ayrılıp hızlıca Batuhan'in tarif ettiği odaya ilerledim.

Önce kapısının önünde dikilip içeriden gelen sesleri dinlemeye çalıştım ancak hiçbir şekilde anlaşılmıyordu, sadece Barbaros'un sesini işitebiliyordum.

O yüzden hafifçe kapının kolunu aşağıya indirip içeriye girdim.
İçeri adımımı attığımda Barbaros'un arkası dönük bir şekilde telefon ile konuşurken bir yandan da raflardaki kayıp eşya kutularından bir şeyler aradığını fark ettim.

Kimsenin içeri girmemesi adına kapıyı üzerindeki kilitle içeriden kilitleyip Barbaros'a doğru ağır adımlarla yürümeye başladım.

Henüz geldiğimi fark etmemişti.

Sol elinde telefonu kulağına götürmüş bir şeyler konuşurken diğer eliyle rafları kontrol ediyordu. Sonunda istediği şeyi bulmuşcasına zaferle gülümsedi.

Yeşil bir hediye kutusu gibi bir şeydi eline aldığı. Koltuk altında sıkıştırıp odanın içerisinde ilerlemeye devam etti.

Ben de ne yapmaya çalıştığını, neler karıştırdığını merak ettiğim için sessizce arkasından ilerlemeye devam ettim.

Tam köşeyi döndüğüm sırada Barbaros'un aniden kolumdan tutup kendine çekmesiyle gözlerim faltaşı gibi açılmıştı.

Onu takip ettiğimi anlamıştı.

Telefon konuşmasını sonlandırıp bana dikti bakışlarını.

"Ne işin var burada Alican bir şey mi oldu?"

"Seni merak ettim, o yüzden geldim"

Gülümsedi. "Arasaydin ya güzelim niye buraya kadar zahmet ettin?"

"Aradım" dedim elindeki telefonuna bakış atarak. "Telefonun sürekli meşgul olduğu için bir türlü ulaşamadım sana"

"Imm haklısın işler yüzünden telefonum susmadı. Samsundaki ana şubede tedarik sıkıntısı yaşıyoruz o yüzden telefonum susmuyor bugün"

su ve ateş | albarTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon