Alican'dan:
Dudaklarımız ayrılığıda onunla göz göze geldiğimizde hiçbir tepki vermedi. Öylece birkaç saniye baktı.
Ben de ne yapacağımı şaşırdığım için öylece durdum karşısında.
Ne olacaksa ilk onun yapmasını istiyordum. Gidecekse o gitsin, konuşacaksa da ilk o konuşsun istiyordum.
Barbaros'un parmakları tişörtüme iliştiğinde yutkundum.
Tişörtümü tutup hızlı bir şekilde kendine çektiğinde olacakları ön görür gibiydim. Gözlerimi yumdum sadece bekledim.
Göğüslerimiz birbirine değdiğinde tişörtümden indirdi elini ve kulağıma değen nefesi ile beklediğim şeyin bu olmadığını anladım.
Kulağıma değen sıcak nefesi içimi ürpertirken konuşmaya başladı Barbaros.
" Sana yemin ederim yüzün gülene kadar emrindeyim. Düzeltiriz ne varsa hepsini birer birer. Yeter ki aç bana kendini, çekilme kabuğuna."
Kafamı iki yana salladım.
"Şu an sadece uyumak istiyorum Barbaros."
Geri adım atıp aramızdaki mesafeyi biraz açtım. Sonrasında yatağıma doğru ilerleyip oturdum öylece.
Ne derdimi anlatacak kadar halim vardı ne de öpücüğün hesabını soracak kadar ...
Gerçi öpücük kötü hissettirmemişti bana kendimi, sadece garip gelmişti. Garip bir histi bir erkek tarafından öpülmek.
Barbaros bu öpme konusunu açana kadar bu konuyu rafa kaldırmıştım.
"Ben çıkıyorum o zaman " dedi Barbaros kapıya yönelirken.
"Nereye?"
"Terasa gideceğim hava alacağım biraz. Gelmek ister misin?"
Kafamı iki yana salladım.
"Kötü bir gündü benim için. Uyumam lazım."
*****
Yazardan:
Barbaros terasa çıktığında kimsenin olmadığını görünce rahat bir şekilde konuşacağını düşündüğü Yasini aradı.
Saat 02.30 olmasına aldırış etmedi.
Bir süre çaldıktan sonra açtı telefonu.
"Aloo kanka hayırdır rüyanda mı gördün beni?"
Barbaros son derece ciddi bir şekilde konuya girdi. "Alican ile ilgili bilmem gereken bir şey var mı?"
"Hayır, niye ki? Noldu? Sürprizi mı anladı yoksa?" Yasin'in panikle çıkmıştı sesi.
"Barbo bak senin sürpriz işini ben çoktan hallettim ve gerçekten Alican'a bir şey söylemedim. Yarın gelecek, kargo ile konuştum gün içinde"
"Ondan bahsetmiyorum Yasin. Alican iyi değil. "
Sesi oldukça telaşlı çıkmıştı.
"Atakları mı başladı yoksa?"
"Atakları mı? Oğlum düzgün anlatsana şunu ne atağı?"
Yasin sakin bir şekilde anlatmaya başladı."Alican'ın genetik bir rahatsızlığı var. Adı Herediter Anjioödem. Bu hastalık strese, heyecana gelmiyor. Çok tehlikeli bir hastalık. Ataklar çok sıklaşir ise ölümcül bile olabiliyor. Normalde bu mesleği yapması, yarışmaya katılması bile tehlikeli onun için ama biz gitme desek de dinlemedi gitti. Bu hastalık belirtileri vücutta yer yer şişmeler, ateş, ishal, kusma, kramplar ve kalp çarpıntısı ile seyrediyor. Mümkün olduğunca strese sokabilecek olaylardan uzak kalması gerekiyor. Bizim sezonda da çok sık yaşardı atak hatta en son final gecesinde yaşamıştı. Hastanelik olmuştu. "
