bebek

1.8K 120 163
                                    


Bölüm ile ilgili bol bol yorumlarınızı, tahmin ve tavsiyelerinizi bekliyorum. Keyifli okumalar ❤️

Alican'dan:

"İyi değilim Barbaros, balıklarım... balıklarım öldü"

Bunun üzerine Barbaros kapıyı sonuna kadar açıp içeri girmemi istedi. Odaya girdiğimde Sefa oturmam için sandalyeyi getirdi.

"Otur şöyle, sakince anlat. Balıkların nasıl ölebilir ki? Yatağının yanındaki komodinin üzerinde olan fanustaydı."

3 gün önceye kadar aynı odada olduğumuz için balıklarımı biliyordu.

Sonunda Barbaros da ağzını araladı karşıma sandalye çekip otururken. "Yere mi düştü balıkların? Yani iki balık için bu hale düşmedin öyle değil mi? Ne oldu anlat bize"


"Sergen" dedim. O sırada Sefa elimdeki balıkları alıp su dolu bardağın içine atmıştı.
"Sergen, fanusu başımdan aşağıya döktü."

Bu cümlemin ardından Barbaros'un çenesini sıktığını görebiliyordum. Hafifçe kaşları çatıldı.
"Nasıl böyle bir şey yapmaya cesaret eder bu herif ya! O sana bunu yaparken sen ne yaptın?"

Omuz silktim. "Hiçbir şey. Adana'dan getirdiğim çok sevdiğim balıklarımdan ikisi öldü " dedim Sefa'nin su dolu bardağa koyduğu halde asla hareket etmeyen balıklara bakarken.
"Balıklarıma üzülürken Sergen ile kavga edecek gücü bulamadım kendimde"


"Öncesinde ne oldu da bu raddeye geldi o pislik?" Sefa'nin boncuk gözlerinin içinden ateş çıkıyordu resmen. Sergen'e sinirlenmişti.


"Zaten allstarin ilk gününden beri üzerime oynuyordu sonra bu oda değişikliği olunca daha çok uğraşmaya başladı benle. En sonunda bugün Barbaros dokunulmazlıgı aldığında benim adımı söylemeyip Sergeni söyleyince iyice kuruldu bana. Uyumama rağmen gelip huzursuzluk çıkardı, muhatap olmamaya çalışınca da başımdan aşağıya döktü tüm fanus suyunu."



Anlattıklarım daha bitmeden Barbaros ayaklanıp kapıya öfkeyle yöneldiği sırada Sefa durdurdu onu.
"Napıyorsun nereye gidiyorsun Barbo?"

"Sergen'in odasına gidiyorum onunla anladığı dilden konuşacağım" dedi dişlerinin arasından konuşarak.


"Ne hakla konuşacaksın ki Barbaros. Bizim yüzümüzden böyle oldu. Daha doğrusu benim yüzümden. Ben oda değişikliği yapmasaydim bunlar olmayacaktı. Otur şöyle, boşuna gereksiz bir olay daha çıkmasın "



"Bence de, otur kal burada " dedim Barbaros'a bakarak.
"Bu gece bir an önce bitsin istiyorum, kendimi hiç iyi hissetmiyorum Barbaros "



"Tamam " dedi bana bakara. Çatılmış kaşlarını indirdi.
"Tamam gitmiyorum, buradayım" dedikten sonra masadaki su şişesinden temiz bir bardağa su doldurup bana uzattı.
"Al iç bakalım önce. Sonrasında bizim banyoyu kullanabilirsin. Sefa sana kendi kıyafetlerin den verir" dedikten sonra kendi kıyafetine baktı gülümseyerek. "Malum benim kıyafetler bol gelir sana"


Suyu içtikten sonra kafamı iki yana salladım. "Yok teşekkür ederim ben aşağıya salona ineyim şimdi. Sizi de bu saatte rahatsız ettim. Normalde gelmemem lazımdı ama ayaklarım beni buraya getirdi. Verdiğim rahatsızlık için özür dilerim" dedim ardından ayaklandım.



su ve ateş | albarWhere stories live. Discover now