date

1.5K 107 154
                                    

Alican'dan:

Barbaros'un arabasıyla Cemre'yi almaya gitmiştik Batuhan ile birlikte.

Kapısında birkaç dakika park halinde bekledikten sonra sarı mini elbisesiyle oldukça şık olan Cemre yaklaşmıştı bize doğru.

"Kanka ben arka koltuğa geçeyim yoksa Cemre benim içimden geçer ön koltuğu ona bırakmadım diye"

Batuhanin sözüne gülmüştüm. "Abartma lan n'olacak arkaya oturur kız"

Batuhan emniyet kemerini çıkarıp kapıyı açarken mırıldandı. "Yok ben yine de arkaya geçeyim belli olmaz bunun davranışları dengesiz"
Arka koltuğa geçti Batuhan.

Cemre'nin öndeki yan koltuğa geçmesini beklerken orada hareketsiz bir şekilde bana baktığını gördüğümde anlamadığımı belirtmek için camı açıp seslendim.
"Neden binmiyorsun bir şey mi oldu Cemre?"

Cemre den önce Batuhan mırıldanarak cevapladı beni. "Kendisine kapıyı açmanı bekliyor"

"Oğlum kapı zaten kitli değil ki kolu çekse açılacak kapı "


"Harbi öküzsün lan kız senden centilmenlik bekliyor, kibar bir şekilde arabadan inip onun kapısını açacaksın işte ne uzattın. Bu yakışıklılikla kız arkadaşın olmamasına şaşırmıyorum artık "


Son cümlesi sebepsizce güldürmüştü. Bir şey demeden arabadan inip tıpkı Batuhanin söylediği gibi yan koltuğun kapısını açtığımda Cemre'nin yüzü gülmüştü.
"Teşekkür ederim Alican çok naziksin "

Cemre arabaya bindiği an kapıyı kapatıp tekrardan sürücü koltuğuna geçmiştim.

Yola devam ettiğimiz sırada Ekin aramıştı beni. Sesi araba kullandığım için arabanın hoparlörüne vermiştim.

"Gençler nerede kaldınız ya biz burada Yasin ve Rıfat ile birlikte ağaç olduk neredeyse "

Ekin'in sitemine atladı Batuhan. "Cemre'ye kızın ya bizim suçumuz yok. Topuklu ayakkabısı, elbisesi makyajı derken kapısında köpek etti bizi "

Cemre arka koltuktaki Batuhan'a göz ucuyla baktı. "Seni bu defa yemeklerimle değil direkt bu elimle döverim " dedi sol elini kendisine doğru göstererek.


"Az kaldı 10 dakikaya restoranda olacağız. " dedim son olarak. Ardından telefon konuşmasını sonlandırdım.


Birkaç dakika sonra arabanın ekran kısmında arama bölümünde Barbaros'un çağrısı gelmişti.

Uzun bir şekilde çalmaya devam edince Cemre açmak için elini uzattığında elinin üstüne elimi koyup tuttum hafifçe. "Açma, sonra konuşuruz"

Elini çektiğinde gülümseyerek baktı bana. "Neden? Belki önemli bir şey olmuştur"

"Evet açsana ben de merak ettim niye arıyor ki acaba? Hem o Sefalarla birlikte Serhatgilin yanına gidecekti yemeğe. Bir şey olmasa aramazdi"


"Abartmayın ya ne olacak sanki" dedim geçiştirmeye çalışarak. "Arabasını aldım ya rahat sürüyor musun bir sorun var mı diye aramıştır "

Barbaros'un telefonunu açmak isterdim ama açmamam daha doğru olandı.

Çünkü Barbaros'un en ufak farklı bir hitap şekli bile Cemre'nin aramızda farklı bir çekim olduğunu anlamasına yeterdi.

su ve ateş | albarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin